40🌈

644 84 65
                                    

🍒

Belkileresıgınanadam: Hırkayı sizin evin karşısındaki parka getiriyorum.

Belkileresıgınanadam: Defteri koyduğum salıncağa koyuyorum.

Belkileresıgınanadam: Hırkayı aldığın yere sendeki hırkayı bırakıp oradan uzaklaşacaksın. Anlaştık mı?

Renklerindenarınankadın: Neden kendimi esrar satıcısıymışım da, müşterimle gizli alışveriş yapıyormuşum gibi hissettim?

Belkileresıgınanadam: Kokun da uyuşturucu madde sayılır.

Renklerindenarınankadın: Evden çıkıyorum.

Yatağımın üzerinde duran hırkayı ve yanına koyduğum kitabı alıp aceleyle evden çıktım ve evden çıkarkenki halimin aksine acele etmeden parka doğru ilerledim. Hırkayı söylediği gibi salıncağın üzerine koymuştu. Ben de anlaştığımız gibi salıncağın üzerindeki hırka ile elimdeki hırkayı değiştirip kitabı da salıncağa bıraktığım hırkanın arasına koydum ve geldiğim gibi ayrıldım parktan.

Ona bir şeyler hediye etmek istiyordum ama bu tür konularda yetenekli değildim. Elimden gelenin en iyisini yaparak çok sevdiğim bir kitabı, arasında ufak bir notla ona hediye etmiştim. Sevmesini umuyordum.

Belkileresıgınanadam: Hırka tamam,

Belkileresıgınanadam: Anlaşmamızda kitap var mıydı?

Belkileresıgınanadam: Yoksa sen bana hediye mi vermek istedin?

Renklerindenarınankadın: İkinci seçenek.

Belkileresıgınanadam: Temmuz, beni şaşırtıyorsun...

Belkileresıgınanadam: Sen ve kitaplarını paylaşmak?

Belkileresıgınanadam: Oha, hem de altını çizdiğin bir kitabı paylaşmak?

Renklerindenarınankadın: Devam edersen geri isteyeceğim.

Belkileresıgınanadam: Sustum.

Telefonumu bıraktıktan sonra elimde sıkıca tuttuğum hırkayı yavaşça burnuma yaklaştırdım. Güzel kokuyordu. Baya güzel kokuyordu. Gülümseyerek hırkayı üzerime geçirdim. Hava hırka giyecek kadar soğuk değildi ama nedensiz bir şekilde o kokuyu üzerime sabitlemek istiyordum. Hırkayı giydiğimde cebinde bir şeyler olduğunu fark edip duraksadım. Tedbirli bir şekilde elimi hırkanın cebine soktum. Çıkardığım şey iki çikolata ve bir de katlanmış not kağıdıydı. 

"Kokunun üzerime sinmesi için hırkaya gerek kalmayacak. Kokumun üzerine sinmesi için sarılmam yeterli olacak. Çok az kaldı."

Not kağıdını dikkatli bir şekilde Gölge'nin verdiği defterin arasına sıkıştırıp telefonumu elime aldım.

Belkileresıgınanadam: Biliyor musun? Sen hayatımda tanıdığım en mükemmel insansın.

Belkileresıgınanadam: Mükemmel bir kalbin var.

Belkileresıgınanadam: Mükemmel bir karakterin var.

Belkileresıgınanadam: Seni seviyorum.

Belkileresıgınanadam: Bu arada, altını çizdiğin bu yer bir anlam ifade ediyor mu?

Belkileresıgınanadam: ""İnsan bir düşü sevebilir mi?" diye sordu. "Evet." dedim hiç düşünmeden. Bence zaten en çok onu sevebilir, bir düşü..."

Belkileresıgınanadam: Umutlanmalı mıyım? Yoksa sadece hoşuna gittiği için mi çizdin?

Renklerindenarınankadın: :)

Belkileresıgınanadam: Hayır Temmuz.

Belkileresıgınanadam: Bunu yapma.

Renklerindenarınankadın: :))

Belkileresıgınanadam: Beni, benim silahımla vuramazsın...

Belkileresıgınanadam: Bu çok acımasızca.

Renklerindenarınankadın: :)))

Belkileresıgınanadam: Gerçekten sinir bozucuymuş.

Belkileresıgınanadam: Ama ben işime geldiği gibi anlarım o zaman.

Renklerindenarınankadın: Keyfin bilir. :)

Belkileresıgınanadam: Hey!

Belkileresıgınanadam: Not bırakmışsın?

Belkileresıgınanadam: Sen, bana, not mu bıraktın?

Belkileresıgınanadam: Temmuz...

Belkileresıgınanadam: Sana aşığım.

"Bence birine verilecek en iyi hediye, ona sımsıkı sarılmaktır diye bir söz okumuştum bir yerde. Bu söze fazlasıyla katılıyorum. Sana en iyi hediyeyi vermek isterdim ama durumumuz malum... Bu mümkün değil, en azından şimdilik. O yüzden, sana sevdiğim bir şey hediye etmek istedim. Birine altını çizdiğin bir kitabı hediye etmek ona güvendiğini göstermenin en iyi yolu değil mi? Bu çok sevdiğim bir kitap ve ben bunu senin de okumanı istiyorum. Anlıyorsun, değil mi? Teşekkür ederim Gölge, her şey için."

🍒


TEMMUZ |TextingWhere stories live. Discover now