23🌈

1.1K 88 42
                                    

🍒

Karşımda oturan Furkan, Baran, Egemen ve Rüzgar dörtlüsüne bakmamaya özen göstererek garsona döndüm. Siparişlerimizi almak için gelmiş, tepemizde dikiliyordu. Şeyma, Derya ve Hakan çay, Leyla kola, Rüzgar, ben, Egemen ve Baran kahve, Eren ve Elif ise limonata istemişti. Garson siparişleri alıp yanımızdan uzaklaştıktan sonra masada sessizlik oluştu. Tamam, ben zaten çok konuşkan biri değildim ama bunlar niye konuşmuyordu?

Sessizliğin devam edeceğini fark etmiş olacak ki, "Berat neden yok?" diyerek konuşmayı başlattı Şeyma.

Soruyu Hakan cevapladı. "Artık Berat yok."

Bakışlarım onu bulurken, "Hadi hepsini anladım da, sen onun en yakın arkadaşı değil miydin?" diye sordum. "En yakın arkadaşlar en çabuk gidenler oluyormuş demek."

"Temmuz." diyen Leyla'yı duymazdan gelip Hakan'ın cevap vermesini bekledim. 

"O istedi." dedi kısaca. "Bir daha hiçbirimizi görmek istemediğini söyledi. Geldiği gibi gidecekmiş."

"Kavganın nedeni neydi?" diye sordu Leyla tüm dikkatleri üzerine çekerek. 

Bir süre kimseden ses çıkmadı. Sonra Eren sırıtarak, "Bir küçük gölge meselesi." dedi. Gözlerimi kocaman açıp kolunu sıktığımda sırıtışı genişledi. Ben hangi kafayla buna anlatmıştım ki Gölge'yi? Hadi ben anlattım, Gölge hangi kafayla kavga sebebini buna anlatmıştı? 

Leyla'nın gözleri irice açılıp beni bulurken, "İnanamıyorum." dedi, kınar şekilde. Göz devirip bakışlarımı kaçırdığımda sinirle bir nefes aldı. 

Masada olanlara kimse şaşırmamıştı. Bu da, hepsinin olayı bildiği anlamına geliyordu. Tamam, hepsi kavgadan dolayı öğrenmişti, Elif ve Eren'e ben söylemiştim ama Derya ve Şeyma? Leyla'nın benim meselelerimi onlara anlatması hayal kırıklığına uğramama neden olsa da, bir şey söylemedim. Lavaboya gideceğimi söyleyip yanlarından ayrıldıktan sonra telefonumu çıkardım. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı.

Renklerindenarınankadın: Bana bir şey söyle.

Belkileresıgınanadam: Seni, tüm dünyaya bedel olan o güzel kalbinden öperim.

Renklerindenarınankadın: Neden beni bu kadar iyi anlıyorsun ki?

Renklerindenarınankadın: Başka biri olsaydı, 'ne söyleyeyim?' derdi. Ya da, 'neden?' falan...

Belkileresıgınanadam: Seni iyi anlıyorum çünkü sen benim bir parçamsın.

Belkileresıgınanadam: Çünkü sende ben varım.

Belkileresıgınanadam: Çünkü sen benim içimde hüküm sürüyorsun.

Belkileresıgınanadam: Seni o kadar iyi anlıyorum ki, bazen çok ağır geliyor.

Belkileresıgınanadam: Mesela şu an lavaboda değilsin değil mi?

Belkileresıgınanadam: Leyla'ya kırıldın.

Belkileresıgınanadam: Sakinleşmek için uzaklaştın.

Belkileresıgınanadam: Herhangi bir boş alana oturmuş, dizlerini de iyice kendine çekmiş, mesajlarımı okuyorsun. Değil mi?

Belkileresıgınanadam: Ve bu sandığından daha ağır. Çünkü, senin gözlerinde kırgınlığı gördüğümde ben de parçalara ayrılıp etrafa saçılıyorum.

TEMMUZ |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin