TEMMUZ |Texting

34🌈

🍒

Belkileresıgınanadam: Ya Temmuz.

Belkileresıgınanadam: Sen şimdi, tahminen beni ne zaman sevmeye başlarsın?

Belkileresıgınanadam: Bileyim de, kendimi hazırlayayım ona göre.

Belkileresıgınanadam: Sen birden beni sevdiğini falan söylersen benim kalp krizi geçirme ihtimalim çok yüksek çünkü.

Belkileresıgınanadam: Gördük.

Belkileresıgınanadam: Denendi, onaylandı.

Renklerindenarınankadın: Saat de vereyim mi?

Belkileresıgınanadam: Ha?

Renklerindenarınankadın: Seni seveceğim saati diyorum, söyleyeyim mi?

Renklerindenarınankadın: Müneccimim çünkü ben, hep geleceği görürüm.

Renklerindenarınankadın: Ayrıca, sendeki bu özgüvenin temeli neye dayanıyor?

Renklerindenarınankadın: Seveceğimden emin beyefendi, bir de tarih istiyor.

Belkileresıgınanadam: İtiraf et, bana karşı koymak çok zor...

Belkileresıgınanadam: Kalbine ayak basıyorum yavaş yavaş.

Renklerindenarınankadın: Kalbimi bilmem de,

Renklerindenarınankadın: Şu an damarıma basıyorsun yavaş yavaş.

Belkileresıgınanadam: Böyle söylememelisin.

Belkileresıgınanadam: İnsan çocuklarının müstakbel babasına böyle şeyler söylemez.

Renklerindenarınankadın: Çocuklarımın müstakbel babası...

Renklerindenarınankadın: Benim çocuklarım yok.

Belkileresıgınanadam: Yapacağız işte Temmuz, öf.

Belkileresıgınanadam: Her şeyi de benden bekliyorsun.

Renklerindenarınankadın: LAN! 

Renklerindenarınankadın: Ne diyorsun Gölge sen? 

Renklerindenarınankadın: Seni var ya, öldürürüm.

Belkileresıgınanadam: Ya yok arım, balım, peteğim sen yanlış anladın.

Belkileresıgınanadam: Fesatsın kızım, ileride evleneceğiz ya? Çocuklarımız falan olacak, ben onların babası olacağım...

Aramızda dönen muhabbetin saçmalığına yüzümü buruşturup telefonumu yanıma bıraktım. Yarım saattir odasına kapanmış hazırlanan Elif'e seslendiğimde aldığım cevap koca bir sessizlik oldu. Göz devirip odasına kapıyı çalmadan girdiğimde karşılaştığım manzaraya bir kez daha göz devirdim. 

"Ne yaptığını söyler misin Elif?"

"Ne giyeceğimi düşünüyorum." Çaresiz bir ifadeye bürünmesi, yüzümün dehşete kapılmış bir hal almasına neden oldu.

"Alt tarafı markete gideceğiz, düğüne gitmiyoruz. Market bir alt sokakta, tamam mı? Şimdi sakin ol ve o dolabın kapaklarını yavaşça kapat. Yoksa o kapaklarla bütünleştiririm seni."