TEMMUZ |Texting

16🌈

🍒

Belkileresıgınanadam: Kahven, dünkü yerde.

Belkileresıgınanadam: Alırsın.

Renklerindenarınankadın: Aramızda soğuk rüzgarlar mı esiyor, bana mı öyle geldi?

Belkileresıgınanadam: Sana öyle geliyor.

"Of." dedim kendi kendime. Baran aptalının gazına gelerek ne haltlar yemiştim. Otobüse binip arka koltuğun üzerindeki fincanı alarak oturdum. Ben kahvemi içerken Leyla yanımda belirdi.

"Onu nereden buldun?" diye sordu şaşkın bir ifade ile. Telefonumu kaldırıp havada salladığımda, anladığını belirten bir şekilde kafasını salladı. "Tabi ya, aşığın vardı, unutmuşum."

Göz devirdim. "Leyla." diye mırıldandım dişlerimi sıkarak.

"Tamam sustum." 

"Güzel." 

"Şüphelendiğin kimse yok mu?" diye sordu konuyu inatla kapatmayarak.

 Omuz silkip, "Hayır." dedim. "Herkesten şüpheleniyorum ama aynı zamanda hiç kimse olamazmış gibi geliyor."

"Ona karşı hislerin var demek." 

"Var." diyerek onayladım onu.

"Ne zaman açığa çıkacakmış?"

"Bilmem..."

"Moralin neden bozuk senin?" diye sordu bir anda konuyu değiştirerek.

"Hiç."

"İyi." Yanımdan ayrılıp Derya'nın yanına gittiğinde arkasından bir süre baktım. Bu Leyla, kesinlikle benim dostum Leyla değildi. Bambaşka birisiydi. Düşünmemek adına kafamı iki yana sallayıp otobüsten indim. Herkes Berat'ın etrafına toplanmış, bir şeyler konuşuyordu.

"Ne oldu?" diye mırıldandım Eren'in dibine girerek.

Kafasını çevirip bana kısaca baktıktan sonra omuz silkti. "Oyun oynayacakmışız. Dörtlü takımlar halinde ormana dağılacağız ve Berat ile Furkan'ın daha önceden sakladığı anahtarları bulacağız."

"O nasıl olacak?"

Berat beni duyduğunda, Eren'e fırsat vermeden araya girdi."Önce grupları ayarlayalım sonra anlatacağım." dedikten sonra ekledi, "Furkan ve ben farklı grupta olacağız, çünkü ben sadece Furkan'ın sakladığı anahtarın yerini bilmiyorum ve o da benim sakladıklarımın yerini bilmiyor."

On dakika kadar süren bir zaman sonunda gruplar tamamdı. Ben, Leyla, Egemen ve Baran aynı gruptaydık.

Berat, Hakan, Şeyma ve Derya bir gruptu.

Elif, Eren, Furkan ve Rüzgar ise diğer gruptu.

"Şimdi şöyle olacak, siz mavi olan anahtarı bulacaksınız." dedi bize dönerek. "Eren, siz sarı, biz de yeşil anahtarın peşindeyiz. Hepimiz ormana dağılıp, önümüze çıkan ipuçlarına göre, anahtarları bulmaya çalışacağız. İlk olarak bulup otobüsün yanına gelen kazanır."

"Eğlenceli olacak gibi!" diyen Leyla'ya göz devirdim.

"Daha eğlenceli bir şey olamazdı, gerçekten." diye mırıldandım.

"Tuhaf gelebilir ama Temmuz'a katılıyorum." diyen Baran'a, Egemen de katılıp, "Ben de." dedi.

Hepimiz ormana doğru harekete geçtiğimizde kimseden ses çıkmıyordu. Omuz silkip cebimden telefonumu aldım ve olabildiğince yukarı kaldırıp şebeke bulmaya çalıştım.