10

1.1M 21.6K 2.1K
                                    

Kağan tam karşımda duruyordu. Dağınık olan siyah saçları alnına düşmüş, sert hatları olan yüzünü çevrelemişti. Onu en son gördüğüm günkü hali hiç değişmemiş gibiydi. Hatta daha fazlasıydı. Kendimi azarlayarak kafamdan geçenleri zihnimin en derinliklerine gömmeye çalıştım, hislerim yine kendime sinir olmama neden oluyordu.

Artık o sırada yaşadığım beklenmedik olay karşısında yüzüm nasıl bir hal aldıysa, Kağan'ın dudaklarında varla yok arasında bir tebessüm belirdi. Bu, nedense beni utandırmıştı. Of! Bütün konuşmalarımıza kulak misafiri olmuştu. Artık benim hakkımda daha çok bilgiye sahipti. Yanaklarım alev alev yanarken bakışlarımı ondan çekip yerdeki desenleri incelemeye başladım.

Bu sırada müdür bey beni yok sayarak Kağan'la konuşmaya başladı. "Kağan Öztürk. Tekrar sana dönelim," deyip sandalyesinde doğrulurken otoriter bir havaya büründü.

"Dönelim hocam," diyen Kağan'ın sesiyse çok sakin çıkmıştı.

"Beni anladığını umuyorum. Sürekli aynı konuşmaları yapmaktan bıktım. Kavga istemiyorum Kağan. Yeter artık!"

Kağan'ın dudağı alaycı bir şekilde kıvrıldı. "Pekâlâ," dedi ağır ağır.

"Seninle ilgili her gün şikâyet alıyorum."

"Şikâyet edenlerin isimlerini verirseniz ben kendileriyle ilgilenirim, bir daha sizi rahatsız etmezler," dedi küstah bir ifadeyle.

Müdür iç çekerken sıkıntıyla elini yüzünde gezdirdi. "Arkadaşların da, sen de diğer öğrencilere eziyet etmeyi bırakırsanız sorun çözülür," dedi iğneleyici bir ses tonuyla. "Yaptığınız şeyleri ne kadar görmezden gelebilirim, bilemiyorum."

Kağan, müdürün attığı nutuktan iyice sıkılmış görünüyordu.

"Böyle devam ederseniz seni de, o serseri arkadaşlarını da okuldan atmak zorunda kalırım," diye devam ediyordu yine de müdür.

Kağan bu sözlerden hiç etkilenmeyerek umursamazlığına devam etti ve müdürden gözlerini ayırmadan sakince ayağa kalktı. Ellerini masaya koyarak hafifçe eğildi.

"Gerçekten beni okuldan atabileceğinizi mi sanıyorsunuz?" dedi alaycı bir sesle.

Müdürün yüzünden bir anlık da olsa afalladığı belliydi, ardından dişlerini sıkarken oldukça sinirli görünüyordu, ama cevap vermeyerek sustu.

İşte bu çok ilginçti. Kağan, müdürün çok korktuğu birine güveniyor olmalıydı. Burası nasıl bir okuldu böyle?

PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin