18

1.1M 18.3K 2.6K
                                    

Bu sırada yanımıza bir çocuk gelip bize dik dik baktı. "Cansu?" dedi soru sorarcasına. "Kuralları biliyorsun. Neden buraya oturdunuz?"

Cansu sıkıntıyla nefesini verdi. "Tamam Serkan, fazla kalmayacağız, kalkacağız birazdan."

Araya girerek, "Hayır, kalkmıyoruz," dedim ve bacak bacak üstüne atıp geriye doğru yaslandım.

Serkan'ın bakışları bana döndü, gözlerini kısıp tekrar Cansu'ya baktı. "Bu Kağan'ın hiç hoşuna gitmeyecek. Neler yapabileceğini biliyorsun," dedi uyarırcasına.

Cansu, "Anladım Serkan! Kalkacağız şimdi dedim ya. Görmezden gel işte bu defalık, ne kaybedersin ki?"

Meydan okuyan bakışlarla Serkan'ın gözlerinin içine baktım. "Biliyor musun, Kağan'ın ne düşündüğü umurumda değil. Madem ona buraya oturduğumuzu anlatarak bizi şikâyet edeceksin, selamımı da söylemeyi ihmal etme."

Serkan öfkeyle kaşlarını çatarken Cansu'nun şaşkınlıktan gözleri büyüdü. Yüzündeki tedirginlik çok barizdi, yeni arkadaşım hayretle beni izliyordu.

Bense ikisine de sevecen bir şekilde gülümseyerek karşılık verdim.

Serkan sinirli bir tavırla, "Ölüm fermanını imzaladın," dediğinde büyük bir umursamazlıkla omuz silktim. Öfkeyle son bir bakış atıp yanımızdan ayrıldı.

Cansu gülmemek içinaltdudağını ısırırken bana döndü. "Seni boşuna sevmemişim ben,"diyerek bir kahkaha koyverdi. Ben de ona eşlik ederek gülmeye başladım.

PSİKOPATWhere stories live. Discover now