24

1M 17.1K 1.6K
                                    

Hocayla birlikte koridorda yürümeye başladık. "Ne konuşacaktın benimle canım?" dedi.

Ben de o an aklıma gelen ilk şeyi söyledim, bunu zaten yapmam gerekiyordu.

"Derste olanlar için sizden özür dilemek istedim. Bir anlık sinirle söylenmiş şeylerdi. Çok üzgünüm," deyince hoca hemen yumuşadı, sıcacık gülümsemesiyle bana anlayışla baktı.

"Önemli değil canım, ama lütfen bir daha olmasın. Kağan gibilerin seni sinirlendirmesine izin verme."

"Haklısınız hocam" dedim ben de utanmış gibi yaparak. Bir an önce kimseye görünmeden buradan ayrılmalıydım.

"Hadi, şimdi sınıfına git Buketçiğim," diyerek yanımdan ayrıldı.

Sınıfa gidip de işkence görmeye hiç niyetim yoktu. Hemen kendimi tuvalete attım, kabinlerden birine girip zilin çalmasını bekleyecektim. Sonra ne yapacağımı düşünürdüm. Aslında Kağan'ın beni takip etmemesi bile büyük bir şanstı. Belki onu bir daha görmeden okuldan kaçabilirdim.

Acaba Cansu'dan yardım mı isteseydim?

İsteyemezdim ki, yeni arkadaşımın telefon numarasını almamıştım, nasıl ulaşabilirdim ki ona?

Telaştan titreyen ellerimi saçlarıma geçirip geriye doğru ittim ve titremesini durdurmak için ellerimi alnımda tuttum. Tamam, şu an sakin olmam gerekiyordu, endişelenmemeliydim, tek başıma halledebilirdim bunu. Evet, yapabilirdim. Ayrıca Cansu'yu gördüğümde ilk iş numarasını almalıydım, ne olur ne olmaz.

Tabii bugün buradan sağ çıkabilirsem. Of!

Ders zili çaldıktan sonra bir süre daha bekledim ve tuvaletten çıktım. Derin bir nefes alarak çıkışa doğru koştum. Merdivenleri ikişerli üçerli atlayarak iniyordum. Bahçeye ulaşınca okul çıkışında Kağan ve arkadaşlarını görünce aniden duraksadım.

Kahretsin!

Yanında Emre, Serkan ve Mert'in dışında tanımadığım iki kişi daha vardı. Gözlerimi devirdim, ah, hadi ama, hepsi de korkutucu görünmek zorunda mıydı?

Onlar oradayken hayatta okuldan çıkamazdım. Acaba dersten kaçtığımı anlayınca Kağan da mı girmedi derse? Şu an tuzağını kurmuş bir avcı gibi avını mı bekliyordu yani?

Ondan böyle bir şey beklenirdi nihayetinde. Olanları sineye çekecek birine hiç benzemiyordu.

En iyisi kütüphaneye gitmekti sanırım. Çıkış saatine kadar kütüphanede kalabilirdim. Herkes çıktıktan sonra eve dönerdim.

Sabaha kadar beni bekleyecek halleri yoktu ya, elbette sıkılıp giderlerdi, değil mi?

Instagram: Mavimihri

PSİKOPATOnde histórias criam vida. Descubra agora