11- İntikam Dayağı Soğuk Yenir

3K 150 80
                                    

İlk tepkim NELER OLUYOR olsa da bir kaç saniye sonra istemeden karşılık vermeye başladım. Eric dudaklarını geri çektiğinde derin bir nefes aldım. Kafamı geri çekmek üzereyken tekrar dudakları benimkilere kapandı. Ellerimi kaslı kollarına koyduğumda belimi biraz daha sıktı. Bunun nereye gitmek üzere olduğunun farkına vardım. Ellerimle onu itmek istesem de beynim bana karşı çıktı ve sert ama ateşli öpücüğün tadını çıkarmam için bana emir yolladı. Kendimi Eric'e daha çok bastırdım. 

"Eric! Hemen o kıçını kaldır ve kapıya bak!" diye bağırdı birisi. Eric dudaklarını bu sefer daha uzağa çekti ve pozisyonu bozmadan kafasını kapıya çevirdi. 

"Birazdan gider." dedi ve ben gülümsemeye başladığımda suratının kenarında minik bir sırıtmayla tekrar dudaklarıma eğildi. Tam dudaklarımız değerken bir çığrınma daha duyduk.

"ERİC!" Eric burnundan nefes verdi ve ellerini belimden çekti. Vücudunu benimkinden çekince istemeden titredim. Suratımızın yakınlığını bozmadı.

"Burada kal." dedi ve kaslı vücudunu mutfaktan çıkardı. Kendimi istemeden tezgaha yasladım ve elimi alnıma koyup nefesimi düzenlemeye çalıştım. Az önce ben liderimle mi öpüşmüştüm? Doğrulama, o beni öpmüştü. Benim sinir olduğum ve eğer şansım olsaydı Pit'teki uçurumdan atacağım psikopat beni öpmüştü. Peki neden bu kadar hoşuma gitmişti? Gözlerimi kırpıştırdım ve derin derin nefes almaya devam ettim. Cevabı bilmiyordum. Birkaç konuşma sesi duyunca dikkatimi kapıya verdim. Birşey anlayamadan kapı kapandı ve mutfağa doğru gelen adımlar duydum. Ne yapmam gerekiyordu? Hiçbirşey yapmadan haraketi ondan mı beklemeliydim yoksa çıkıp gitmem mi gerekiyordu? Ben karar verene kadar Eric'in aynı sırıtışla içeri girdiğini gördüm. 

"Nerede kalmıştık?" dedi bana doğru yaklaşırken. Ateşin yanaklarıma bastığını hissettim. Bana doğru geldiğinde ellerimi göğsüne koyup daha fazla yakınlaşmasını engelledim.

"Bunu neden yaptın?" dedim gözlerimi ondan ayırmayarak. 

"Çok soru soruyordun." dedi. Sırıtışı tekrar kaybolmuştu. Tezgahla onun bedeninin arasından çıktım.

"Sanırım gitmem gerek." 

"Kalabilirsin." dedi kollarını birbirine bağlayıp tezgaha yaslanırken. 

"Her az daha tecavüze uğrayan acemiyi odana getirip öper misin?" dedim aynı onun gibi kollarımı bağdaştırarak.

"Hepsini değil." dedi ve tekrar sırıttı. Derin bir nefes verdim ve kapıya yöneldim. "Hey!"

"Ne var?" dedim arkamdan geldiğini hissettiğimde. 

"Bunu... Yani içerde olanı. Kimseye söylememelisin." dedi. Açıkçası beni durdurup gitme diye yalvaracağını ve tekrar öpeceğini bekliyordum. Hayal kırıklığıyla ona doğru döndüm.

"Neden?" dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Bir lider ile aceminin böyle şeyler yaşaması hoş karşılanmaz." dedi ciddiyetini koruyarak. HA ÖYLE Mİ ERİC? 

"Neden birine söyleyeceğimi düşündün ki? Benim için bir önemi yoktu." dedim. Yüz ifadesinin değişimine kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. Katy 2 Eric 0. En azından benim açımdan. Hıh şeklinde ses çıkarıp saçlarımı savurdum ve kaşlarını kaldırmış Eric'i odasında bırakıp koridora çıktım. Gol. İçimde hem hayalkırıklığı, hem de kızgınlık vardı. Hayalkırıklığına uğramıştım çünkü öpücük mükemmeldi ve devamının olmayacak olması çok zoruma gidiyordu, sinirliydim çünkü benim için önemi vardı ama Eric için olmadığına emindim. Omuzlarım çökük bir şekilde yatakhaneye doğru yürüdüm. Bütün gün izinliydim. Fakat yatıp uyumak istemiyordum. Yatakhaneye girdiğimde saate baktım. Yemek saati neredeyse gelmek üzereydi. Saçlarımı ıslak bırakdığımı hatırladım ve aynaların olduğu yere ilerledim. Saçlarımı açtım ve tarağı elime aldım. Düzene sokmak zor olacak gibiydi. Saçlarımı rahat on beş dakika boyunca düzene sokmaya çalıştım sonra açık bırakmaya karar verdim. Üstüme hırkamı giydim ve milletin toplandığı yemekhaneye yürüdüm. Gözlerimi masalarda gezdirdim ve James ile Alice'i buldum. Onlara doğru ilerleyip James'in yanına, Alice'in karşı çaprazına oturdum. 

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Kde žijí příběhy. Začni objevovat