20- Mal Paylaşımı

2.5K 118 30
                                    

"Katelyn... Benim güzel Katelyn'im..." dedi Aiden elindeki ıslığı havaya atıp tutarken. Nefesimin kesildiğini hissettim. 

"Ama sen nasıl..." 

"Nasıl mı hala Dürüstlükteyim. Babam konsey başkanlarından biri Katelyn... Beni ve gücümü hafife almamalısın." dediğinde herşey mantıklı gelmişti. O Aiden'dı, babası babam ile birlikte Dürüstlük'ü yönetiyordu, tabi ki bu işten ceza almadan kurtulacaktı. 

"Biliyorsun Katelyn... Bunların hepsi bizim olabilirdi. Tüm Dürüstlük..." dedi ve suratında iğrenç bir gülümseme oluştu. Bir sağa bir sola gidip duruyordu. 

"Testi asla geçemezdim Aiden. Herkesin ortasında senin orospu çocuğu, yavşak piçin teki olduğunu söylemem gerekirdi." dedim yüzümde zoraki bir alaycı ifade oluşurken. Aiden'ın gülüşü bir anda soldu ve burun deliklerinin genişlediğini gördüm. Sonra bir adım bana doğru attı, bende refleks olarak bir adım geriye attım. Bir adım daha geri gittiğimde sert birşeye çarptığımı hissettim ve durdum. 

"Bir sorun mu vardı?" Eric'in sesi hemen arkamda yankılanırken tüm vücudum huzur ve güvenlilik hissi ile doldu. Aiden önce gözlerini benim üstümde dolaştırdı sonra Eric'e kilitledi. Eric elini kaldırıp kolumu tuttu ve beni kasaların olmadığı yanına çekti. 

"Asıl senin sorunun mu var?" dedi Aiden tükürürcesine. Eric minik ve çok kısa bir kahkaha attı, o kadar ki dibinde olmama rağmen ben bile zor duymuştum. Eric bir adım öne çıktı ve Aiden ile arasındaki mesafeyi kapadı. 

"Evet, bir sorunum var. Sorunum sensin." dedi Eric fısıltıyla dişlerinin arasından.

"Benim kim olduğumu biliyor musun Lider Çocuk? Evsiz kalmak istemiyorsan arkanı dön ve bizi yalnız bırak." dedi Aiden. Eric Aiden'ın neredeyse iki katı kadardı, yan açıda durmuyor olsam Eric'in arkasından Aiden'ı görmek imkansız gibi birşeydi. Bir an için Aiden'a acıma duygusu göğsüme battı. Ama hemen sonra kayboldu. Aiden neye bulaştığını anlamadan hala inatçılıkla konuşmaya devam ediyordu. 

"Kim olduğun umurumda değil. Onu rahat bırakacaksın." dedi Eric. Yumruklarını sıkmıştı ve kollarındaki damarlar derisinden belli oluyordu. 

"Peki ya bırakmazsam? O önceden benimdi." dedi Aiden. HE BEN ZATEN EŞYAYIM, KULLAN AT ANASINI SATAYIM.

"Artık benim." dedi Eric. Benden üçüncü kişi olarak bahsetmeleri ne kadar sinir bozucu olsa da, Eric'in beni sahiplenmesi karnımda birşeylerin harekete geçmesine neden olmuştu. Neredeyse gülümseyecektim ama durumun ciddiyetinin farkına varmam uzun sürmedi. Arkada put gibi durmaktansa yanlarına ilerledim ve Eric'in kolundan tutup çekmeye çalıştım.

"Eric hadi gidelim." dedim ama Eric beni duymamıştı bile. Eric'in gözlerine baktım ve bana bakana kadar kolunu sıktım. Gözlerimiz buluşunca Eric'in kasları biraz da olsa gevşedi ve bir adım geri attı. TEŞEKKÜR EDERİM. Tamam anlamında hafifçe kafasını öne salladı. Yine de kolunu bırakmadım ve çekiştirmeye devam ettim. Aiden'dan alaycı bir kahkaha yükseldi. 

"Pek de Korkusuz değilsiniz ha?" dedi Aiden ve sonrasında iş elimden çıktı. Eric'i tutmak için fazla güçsüzdüm ve zaten hiçbir türlü onu engelleyemezdim. Eric hızla dönüp Aiden'ın kırık olan burnuna bir yumruk daha attı. Aiden burnundan kanlar fışkırırken kendini yere attı ve acıyla bağırdı. Eric Aiden'a ulaşmak için bir adım daha attı ama önüne geçmeyi başardım. 

"Eric." dediğimde o herşeyi anlamıştı bile. Aiden yerde "BUNU SİZE ÖDETECEĞİM" diye bağırmaya başlamıştı. Eric elimi tuttu ve kasaların arkasından bizi çıkardı. Ortalık alana geldiğimizde elimi çektim ve hiçbirşey olmamış gibi yürümeye başladım. Tam o sırada kamyonların üstünden biri DAĞITIM BİTTİ diye bağırdı. 

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Where stories live. Discover now