30- Vazgeçtiklerimiz (Final Part 2)

3K 114 71
                                    

Ve beklenen son... Yemin ederim yazarken kalbime oturdu... Hoşçakal konuşması sonda olacak...

Bölüm şarkısı :  Rihanna - Russian Roulette ve Avril Lavigne - When You're Gone

Multimedyada Katy ve Katy'nin ablası ve Katy'nin elbisesi var... Ayrıca::: Sürpriz Korkusuz Final Videosu da hazırladım.. Multimedyada bulabilirsiniz..

-

"Madison?" dedim tekrar. Madison'un açık renk gözleri benim üzerimde dolaştı. 

"Korkusuz sınavını geçtiğini duydum. Tebrikler." dedi gülümseyerek. Kendini arkadaki duvara yasladı.

"Sence de tebrik etmek için tuhaf bir yolu seçmemiş misin?" dedim. Gözlerim Bilgelik kadınında dolaştı. Ne kadar değişmişti. Aramızda dört yaş vardı, ailemizin ilk kaçağı o olmuştu. O gittiğinde ben daha 12 yaşındaydım. Madison ayrıldıktan sonra babam sürekli bana Madison'un yaptığı şeyin utanç verici olduğu, onun gibi bir kardeşe sahip olduğum için üzülmem gerektiğini söyleyip duruyordu. Hepsini hatırlıyordum. 

"Ah canım seni buraya tebrik etmek için çağırmadım." dedi. Birleştirdiği kollarını açıp sarı saçını geri attı, sonra tekrar kollarını birbirine geçirerek bana baktı. Kaşlarımı kaldırdım. Devam etmesini istediğimi anlayınca devam etmeye başladı. "Babacığımız sana çok kızdı mı? Ama sen onun prensesisin, sana kızmaya kıyamamıştır." dedi açıklamasını istediğim partları atlayarak. 

"Üzerime Aiden'ı saldı, eğer merak ettiğin buysa." dedim. Aynı benim gibi kaşlarını kaldırdı. Sonra hımm sesi çıkardı ve kapıya yöneldi. "MADİSON! Nereye gidiyorsun?" diye bağırdım ama beni dinlemeyip odadan çıktı. Bana saatler gelen birkaç dakikanın sonunda geri geldi ama bu sefer yalnız değildi. Arkasında minik bir masa taşıyan mavilere bürünmüş iki kişi daha vardı. 

"Biliyor musun Katelyn, test sonucum Bilgelik çıktığında çok sevinmiştim. Ama senin için neredeyse üzülüyordum." dedi ve arkasındaki ufak tekerlekli masayı bana doğru getirdi. Sonra bana doğru eğilip fısıldadı. "Neredeyse." 

"Bana ne yapmayı düşünüyorsun Madison? Bunları neden yapıyorsun?" diye sordum. Oysa bana minik bir gülümseme atmakla yetindi. Masaya doğru döndü ve birşeylerle uğraşmaya başladı. "Seni babam mı gönderdi?" dediğimde ne yapıyorsa durdu ve hızla bana döndü. Eliyle sertçe çenemi kavrayıp kafamı geriye doğru atmama neden oldu.

"Sakın. Bir daha böyle birşey söyleme. Ben asla onun gibi değilim." dedi ve tekrar sertçe çenemi bırakıp ne yapıyorsa ona döndü. Tekrar bana dönene kadar sessiz kaldım. Bana döndüğünde elinde makul olmayan boyutlarda bir iğne vardı ve içinde mavimsi, griye dönük bir sıvı doluydu. 

"Şimdi, ne yapacağımı çok merak ediyorsan, önce doğruluk serumu ile neler bildiğini öğreneceğim, sonra yeni bir serum deneyeceğiz." dedi bana yaklaşırken. Gözlerim korkuyla açıldığında ayaklarımla kendimi geri itmeye çalıştım ama başaramadım. İğneyi boynuma sertçe soktuğunda nefesim kesildi. 

-

ERİC'İN AĞZINDAN 

-

Kanepeden kalktım ve yakınımdaki duvara bir tekme daha attım. Tekme attığım yer hafifçe içeri göçtü. Ellerimi saçlarımda gezdirdim ve kapıyı açıp çıktım. Katy'yi bulmam ve onunla konuşmam gerekiyordu. Koridorlardan geçerken bir yandan da  Eva denilen -hiç kanımın ısınmadığı- kırmızı cadının ve Dean denen -tekrar, hiç kanımın ısınmadığı- yavşağın odasını bulmaya çalışıyordum. Bulduğumda hızla kapıyı yumrukladım ve ayağımı yere vurarak beklemeye başladım. Gecenin bir yarısında kapıyı açmak ne kadar sürebilirdi ki? Tekrar kapıyı yumrukladım. Kapı açıldığında karşıma siyah bir gecelik giymiş Eva ve kesinlikle uykusundan uyandığını belli eden saçları ile Dean çıktı. 

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Where stories live. Discover now