EK BÖLÜM - Aitlik

1.8K 89 36
                                    

Söz verdiğim ek bölüm karşınızda... 

Bölüm şarkısı = Florance and the Machine - Breath of Life

-

-

-

-

"Cidden mi? Dalga mı geçiyorsun?" dedi Eric gözlerime bakarak. Buz rengi gözlerini ve sert yüz yapısını çok seviyordum. Özellikle soru sorarken kaşlarının üstünde oluşan o minik çukuru... 

"Hayır, çok ama çok ciddiyim." dedim kendimi çift kişilik yatağımıza atarken. 

"Benden baba olabileceğini mi düşünüyorsun? Ben çorabımı bile sensiz bulamıyorum. Yerde emekleyen ve kokan bir şeyi nasıl bulabilirim?" dedi Eric. Yanıma ilerledi ve yatağın ucuna oturdu. 

"O bir şey değil, bir bebek. Hem artık çok geç Eric." dedim sırıtarak. Homurdandı ve kendini yatağa bıraktı. Birkaç saniye tavanı izledikten sonra yan döndü ve parmaklarını önündeki bacaklarımda gezdirmeye başladı. 

"Hala kurtulma ihtimalimiz var. Çok geç değil. Sadece gider ve istemediğimizi söyleriz..." dediğinde arkamdaki yastığa uzanıp hızla elimle kavradım ve Eric'e attım. Kafasına gelen darbe ile güldü ve tırnaklarını bacağıma geçirdi. İçimde bir şeyler kıpırdansa da durumun ciddiyetini bozmamak için bir şey demedim. 

"Bebeğimizi istemediğimizi söyleyemeyiz!" diye bağırdım. Eric attığım yastığı alıp kenara koydu.

"O bebek bizim değil ki! Kızıl cadı ile Danny'nin. Hem ben vaftiz baba falan olmak istemiyorum. Bunu sadece onlar eğlenirken bebeği bize kitlemek için yaptıklarını biliyorsun değil mi?" dedi. Çıplak ayağımla kaslı omzunu ittirdim. 

"Danny değil, Dean. Ayrıca bebekler çok tatlıdır ve böylece gerçekten bir aile olup olmadığımızı test edebiliriz." dedim. Eric ellerinin üstünde emekleyerek bana doğru geldi ve üstüme çıkarak ellerini iki yanıma koydu. Gözlerim kaslı kollarına, sonra kaslı omuzlarına ve ardından ciddileşince ortaya çıkan boynundaki minik damara kaydı. Dudağımı ısırıp gözlerimi buzlara diktim. 

"Bebek sahibi olmamıza gerek yok. Ama her zaman deneyebiliriz." dedi fısıldayarak. Yavaşça kafasını aşağı eğdi ve dudaklarıma uzandı. Hızla kafamı yana çevirdim ve güldüm. Dudağımı tekrar ısırdım ve sırıtmamı engeller gibi tekrar ona baktım. 

"Ciddileş Eric. Vafiz törenine katılmalıyız. Ayrıca bir kere evet dedim." 

"Dudağını biraz daha o şekilde ısırmaya devam edersen kendimi tutamayacağım ve vaftiz törenine katılacak halimiz kalmayacak." dedi. Güldüm. 

"Üzgünüm Eric. Ama o vaftiz törenine katılınacak. Ama..." sesim giderek kısıldı " akşamına biraz eğlenebiliriz..." dedim. Kafamı hafifçe havaya kaldırdım ve dudaklarına uzandım. Öpüşmeye başladık. 

"Bu fikri beğendim." diye fısıldadı öpüşmemizin arasında. Alt dudağını ağzımın içine aldım. 

"Giyinmeliyiz." 

"Hı-hı." dediğinde kafamı geri çekerek suratına minik bir tokat attım.

"Bunu çok kötü ödeyeceksin." dedi geri çekilip üstümden kalkarken. 

"Geçen aldığın pantalonu giy. Popon onda daha seksi görünüyor." dedim ve gülerek yataktan kalktım. Yan odaya geçerken arkamdan yastık fırlattı ama ıskaladı. Bilerek yaptığına emindim, yani hadi ama. Bahsettiğimiz kişi Eric'ti. O asla ıskalamazdı. 

-

"Hazır mısın Eric?" diye bağırdım siyah küpelerimi takarken. Eric banyodan oldukça yakışıklı görünerek çıktı ve bana doğru yürüdü. 

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Where stories live. Discover now