29- Tek Seçenek (FİNAL PART 1)

2.3K 106 57
                                    

Bu bölüm her zamanki gibi en uzun yorumun sahibi olan matmazelanneye gidiyor... :D Onun da Seni Kendime Sakladım isimli bir kitabı var.. Bakarsanız çok seviniriiz. 

Ve hem sevinçle hemde üzüntüyle belirtmek isterim ki... 30. Bölüm büyük final :') Duygusallığımı final konuşmasını yazarken anlatacağım :'))) 

Şimdilik iyi okumalar..Süpriz bir video var multimedyada... Hep Katy x Eric yaptım, bir kere de Katy James yapayım dedim...Videoda görüntüleri özellikle seçtim, finalle ilgili spoiler var.  Enjoy.. Ayrıca multimedyada bu bölüm hikayemize katılan Ethan'ın resmi var... Ayrıca Katy'nin de elbisesi var.

Bölüm şarkısı One Republic - All Fall Down 

-

-

-

5 ay sonra 

-

"Igggh inanılmaz açım!" diye bağırdım. Kontrol odasındaki birkaç kişi bana bakıp güldü. Oturduğum sandalyeyi ayağımla ittirdim ve masamın başında dönmeye başladım. 

"Four?" diye seslendim hala dönerken. 

"Four yan masamda oturduğunu görebiliyorum." dedim ve ayağımı yere koyup sandalyemi durdurdum. Ona doğru baktığımda kaşlarını kaldırdı ve kalemini bırakarak bana baktı.

"Neden bana cevap vermiyorsun?" diye mızmızlandım. 

"Ne soracağını biliyorum Katy. Ve sana son saati söylediğimin üstünden 5 dakika geçti." dedi ve tekrar kalemini eline alıp elindeki dosyaya birşeyler yazmaya başladı. 

"Puff." dedim kafamı saate kaldırırken. Yemeğe henüz 10 dakika vardı. Öğle yemeğini Eric ile birlikte yiyecektik. Her zamanki gibi. Eric'in düşüncesi bile aklıma gelince istemsizce yüzümdeki aptal bir gülümseme oluşuyordu. Elimde kalemimle oynayarak ve Eric'i düşünerek dakikalarımı geçirdim. 5 ayda hem çok şey değişmiş, hem de değişmemişti. James ile aramız açılmıştı, en son Eva'dan James'in Aimee ile çıktığını duymuştum. Topluluksuzların kontrolünde çalışıyordu. Koridorda birbirimizi görürsek birbirimize gülümsüyorduk ve yolumuza devam ediyorduk. Bu kadar. Dean ve Eva da ilişkilerini açıklamışlardı, hatta şuan aynı dairede yaşıyorlardı. Mutlu olduklarını bilmek beni de mutlu ediyordu. Eric ve bana gelince... Beni herkesin önünde öptüğü günden beri aramızda duvar kalmadığını hissediyordum. Herşey yolundaydı, birlikteydik. Max bize o günden sonra bulaşmamıştı. Eric her zamanki gibi soğukkanlı, acımasız, kuralcı, sinirli yapıya sahipti, sadece ben onun gerçek yüzünü biliyordum. Ve bu konuda çok da mutluydum açıkçası. Herkesin ayağa kalktığını gördüğümde kendime geldim ve bende ayağa kalktım. 

"Sen gelmiyor musun Four?" dedim kapıdan çıkarken. 

"Hayır biraz daha işim var. Sana afiyet olsun." dedi kafasını kaldırmadan. Görmediğini bilsem de kafamı tamam anlamında salladım ve boşalmış olan kontrol odasından çıktım. Yemekhaneye doğru ilerledim. İçeri girdiğimde gözlerim Eric'i aradı. Çoktan gelmişti ve ikili tepsinin başında oturmuş sinirli bir şekilde etrafa bakıyordu. Ah canım benim ya. Ona doğru yürüdüm ve kollarımı arkasından ona dolayıp boynuna bir öpücük bıraktım. 

"Selam." dedim dudaklarımı boynundan çekmeden.

"Nerdesin sen?" dedi Eric. Tüm vücudunun gergin olduğunu anlamıştım. Kollarımı çözdüm ve yanına oturdum. Soğuk ve sinirli bakışlarını bana çevirdi. 

"İşte olduğumu biliyorsun Eric. Hergün aynı muhabbet." dedim göz devirirken. Çatalımı elime aldım ve makarnamı karıştırdım. 

"Four ile sürekli aynı ortamda olmandan hoşlanmıyorum. O kadar." dedi yemeğine dönerken. Odun işte. 

Korkusuz -Divergent/Uyumsuz Fanfiction-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin