14. Bölüm

612 22 0
                                    

  Odasında sigara içerek düşünür bıraktığımız Bihruz Bey düşüne düşüne sonunda fikirlerini bir sonuca ulaştırmayı, tasarladıklarınıbir karara bağlamayı başardı. Bu karar da kendisinidaha şimdiden eziyetlerini çeken bir aşığı saydığı Periveşzalimine, aşkını ilan eden ve ayrılırken kendisinin: "Saatkaçta?" sorusuna cevap verilmemesinden ve özellikle landonunhareketi esnasında bir veda işareti edilmemesinden dolayısitem ve serzenişi içeren bir mektup yazmaktan, gelecekcuma günü saat sekizde ve belki daha erken bahçede bulunarakPeriveş Hanım'ın gelmesini beklemekten ve hanımefendigörünür görünmez, hazırlanacak mektubu yaklaşarakkendisine takdim edip ondan sonraki hareket ve davranışlarını duruma göre ayarlamaktan; kısacası istek ormanlarının süsü olan hoş görünüşlü, nazende salınışlı ceylanı Keşfi zevzeğine rağmen arzunun tuzağına düşürmekten ibaretti.Bu esnada üçüncü defa olarak –izin isteyerek– salona girenMişel lambaları kontrol edip fitillerini biraz indirip yine çıkardıktan sonra beyefendinin çehresine gizlice baktı. Halindegözlemlediği sakinlik işaretlerinden cesaret alarak yavaşbir sesle: "Yemek soğuyor," diyebildi.  

  Bihruz Bey'in zihninin usandırıcı meşguliyeti bu karardansonra her ne kadar bütün bütün geçmemiş ise de haylicehafiflemiş ve sal a manjede hemen üç çeyrek saatten ziyadebir vakitten beri kendisini bekleyen öğretmeni Mösyö Piyer'idaha ziyade bekletmek çirkin olacağı düşüncesi, o zihninbir köşesinde kendi kendini gösterebilmişti. Bu yüzdenBey yerinden kalktı, üçte ikisinden ziyadesi yana yana bitmişolan sigaranın uzamış beyaz külünü masanın bir tarafındakisigara tablasına bıraktıktan sonra sigaradan kalan parçayı dudaklarının arasına kıstırarak yemek odasına yöneldi.Kapıdan içeriye girer girmez öğretmen beye hitab ederek –şüphe yok ki artık bu defa pek halis Fransızca olarak–: "Affedersiniz,aziz öğretmenim! Pek mühim bir şey düşünüyordumda sizi beklettim. Ümit ederim ki bana gücenmediniz!"dedi. Tokalaşmak için öğretmenine elini uzattı.  

Mösyö Piyer oralarda değildi. Zaten bütün bütün denecekderecelerde yemekten kesilen ve olanca iştahı, zevki,eğlencesi siyasi gazetelerin günlük meselelere dair sütun sütun yayımladıkları makalelerin ve değinilerin okunmasındanibaret olan bu altmış beşlik ihtiyar köşke geç vakit gelipikinci kata çıkar çıkmaz aç gözlü Mişel'in: "İsterseniz burayabuyurun, şimdi yemek çıkacaktır," demesi üzerine doğruca yemek odasına girerek, sakosunun cebinden çıkardığıbir yığın gazetelerden ayırdığı çarşaf kadar bir tanesini katlayıpküçülterek bir iskemlenin üstünde azami derecede dikkatve önem vererek okumaya koyulmuş ve yemeğin gecikipgecikmediğinden kesinlikle haberdar olmamıştı.

Bu yüzden Bihruz Bey'in böyle özür dilemesine şaşırmaklaberaber: "Hiç zararı yok, zaten ben gazetemi okuyordum..."diyerek karşılık verdikten ve Bihruz Bey'in uzattığı eli sıkıpbıraktıktan sonra beyle karşı karşıya sofraya geçtiler oturdular. 

  Mösyö Piyer'in o çarşaf kadar gazetede tam bir dikkatleokuduğu şey o dönemin en mühim siyasi meselelerindenolan Süveyş Kanalı'na dair uzun bir makale idi ki meseleninesası hakkında servet, ticaret, siyaset açısından birtakım düşünceleri ve incelemeleri içeriyordu.Politikaya ziyadesiyle merakı olan Mösyö Piyer gazetedeokuduğu şeylerin hâlâ etkisi altında bulunarak fikrini onlarlabiraz daha meşgul etmek ihtiyacında olduğundan sofraya oturur oturmaz Bihruz Bey'e hitaben: "Patri'de şimdi birmakale okudum. Süveyş Kanalı hakkında pek önemli görüşlere sahiptir," diye söze başlayarak okuduğu şeyleri maddemadde özetleyip anlattı ve bunlara kendi görüşlerini de eklemeyegirişti.  

Beri tarafta bir ucu Periveş Hanım'ın saçlarına ilişip kalmış,diğer ucu Keşfi Bey'in püskülüne takılıp dolaşmış olanfikirlerinin keşmekeşi arasında zihni yeniden dağılmayabaşlayan Bihruz Bey, Mösyö Piyer'in sözlerini kesinlikledinlemiyordu ve dinlese de anlayamazdı.

Öğrencisinin böyle siyasi ve ciddi konulara muhatap olmakiçin pek yetenekli olmadığını herkesten iyi takdir etmişolması gereken Mösyö Piyer'in söz söylerken Bihruz Bey'inyüzüne bakması, önünde bulunan sürahiye, Bordo şişesinehitap etmekten ise kaşı gözü hareket eder, eli ayağı oynarbir istatüye hitap etmenin daha uygun olacağı fikrine dayanıyordu.



Araba SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin