13 Δ Blok

1.2K 110 64
                                    

Bedenimdeki kanın şiddetle kaynadığını hissettiğimde sertçe yutkundum ve ellerimi yumruk yapıp iki yanımda serbestçe sallandırdım. Servisi bana doğru atacağı kesindi çünkü maça girdiğimden beri bana oynuyordu; benim, takımın zayıf noktası olduğumu bildiği için ben neredeysem topu o yöne yolluyordu. Diğerleri bir şekilde benim bu açığımı kapatıyorlardı fakat bu böyle nereye kadar gidebilirdi ki? Daha bir kere bile topa dokunamamışken kendimi bu maçın içinde oyuncu olarak görmeyi düşünemiyordum. Şu an sadece takım için bir fazlalık öğesiydim. Başka bir fonksiyonum yoktu.

Zihnim gitgide uyuşmuş olmasına rağmen gözlerimi Oikawa'dan ayırmadım. Topu sektirişini, sektirdikten sonra kısa bir süre bekleyişini ve ardından başını kendinden emin bir şekilde kaldırmasını saniye saniye aklıma kazıdım. Başını kaldırdıktan sonra gözleri benimkilerle buluştuğunda ise nefesimi tuttum ve yaklaşıyor olan sonum için kendimi hazırladım. 

İşte geliyor, Aoba Johsai'ye vereceğim servis sayısı.

Oikawa, sahanın gerisinden topu yukarı atıp çizgiye koştuğunda kollarımı manşet pozisyonuna sokmaya bile zahmet etmedim. Topu göremeyeceğime neredeyse emin olduğumdan öyle bir pozisyonda salak gibi kalmak istemiyordum.

En azından top Oikawa'dan çıkıp doğrudan bana gelmeye başlamadan önce amacım bu şekildeydi.

Topun geldiğini gördüğümde ben daha ne olduğunu anlayamadan kollarım manşet pozisyonunu oluşturdu ve bedenim kendiliğinde hareket ederek yere düşmek üzere olan topu karşıladı. Bacaklarım böyle bir hareketi beklemediği için bedenim durduğu anda dizlerimin üzerine kapaklandım fakat girdiğim şoktan dolayı düştüğüm yerden hemen geri kalkamadım. Benim karşılamamın ardından Ryu gelip topu Asahi'ye attığında ve Asahi smaçla sayı aldığında anca kendime gelip bacaklarımı hareket ettirebildim. Yaptığım şeye hala inanamıyordum.

Servis karşılamıştım; bir voleybol maçında servis karşılamıştım. 

Üstelik bu, Oikawa'nın attığı bir servisti. Topu bilerek bana doğru attığını ve karşılayabilmem için kolay attığını o an anlamış olsam da yine de bir parça mutlu olmadan edememiştim. Şu andan itibaren biraz da olsa gerginliğimi bir kenara atarak oynayabilirdim.

Gerçi, göz ardı etmemem gereken bir şey vardı.

Oikawa maç boyunca beni test ediyordu ve bu ben maçtan çıkana kadar bitmeyecekti. Bundan sonra yapacağı her hamleye dikkat etmem gerekiyordu.

İkinci top karşılama denememde, servis hakkı bize geçmesine rağmen karşıdan gelen smacı zar zor karşılayabilmiştim ve bu sayede bir sayı daha alabilmiştik. Üçüncüsünde ise top, manşet pozisyonunda tuttuğum kolumun kenarından sıyrılıp sahanın arkasına gitmişti. Skor kısa bir süreliğine 21-21 olmuş olsa da bu sayıyla Aoba Johsai'nin skoru 22 olmuştu.

Hala arka tarafta olduğum için servislerin çoğunu ben karşılamak zorunda kalıyordum ve bu, üzerimde büyük bir baskı oluşturuyordu. Oikawa'nın servisi kısa süreliğine beni motive etmiş olsa da servise başkası geçince asıl servislerin nasıl bir şey olduğunu anlamıştım. Top bana öyle bir rotada geliyordu ki bazen topu bileklerimle değil de istemsiz olarak dirseklerimin içiyle karşılıyordum. Top, çok iyi olmasa da ileriye doğru gidiyordu fakat aynı zamanda da benim canım yanıyordu. Biraz daha arkada kalmaya devam edersem kollarımın morarması işten bile değildi. 

Aoba Johsai, servis atmak için hazırlık yaparken Daichi, "Lena." diyerek başımı ona çevirmeme neden oldu. Kaşlarımı kaldırarak boğazımdan "Hı?" diye bir ses çıkardığımda "Servisleri karşılamayı bana bırak. Sen boşta olan topları olabildiğince Kageyama'ya göndermeye çalış." dedi ciddiyet dolu bir yüz ifadesiyle. Ben arka sahaya geldiğimden beri topa dokunma fırsatı bulamamıştı. Benim yerime onun servisleri karşılaması beni büyük bir dertten kurtarırdı. 

Erratic Simian Δ Oikawa Tooru x OCWhere stories live. Discover now