46❄️ "Zâde Hanım"

11.7K 869 201
                                    


Gözümün önü karardı birden dostlar. Sanki görmez oldum hiçbir şeyi. Hani gözün kör olsun derler ya aynen öyle kör oldum bir anda. Kapkaranlıkta kalsam da canımın acısı hiçbir şeyi umursamama izin vermiyordu. Bana bunu nasıl yapabildin Selim? Nasıl yapabildin? Geçerli sebebin bu mu olacak yani? Zorunlu şirket evliliği. Peki onca zaman neredeydin? Meclis'le ayrılmamış mıydın hem sen? Neden? Neden evlendin onunla?

Ama cevap basitti değil mi? Ailesi zorla evlendirmiş olacaktı. Yabancı biri olacağına eskiden sevdiği kız olması daha mantıklı gelmişti. Evet. Her şey apaçık ortadaydı işte.

Selim'in topluluğu bize doğru geliyordu ki genç kadın benim kolumdan tuttu ve "Benimle gelmelisin, çabuk ol lütfen," dedi. Çekiştiriyordu bildiğin. Eh zaten iş işten geçmişti. Durup öylece beklemenin bir anlamı yok. Selim'in beni görmesine izin vermeden Melis'le birlikte ayrıldık oradan.

Mine'yi orada bırakmış ikimiz birlikte hızla topluluktan uzaklaşmıştık. Ne oluyor, neler dönüyor hiçbir şey umrumda değildi. Yürüyor muyuz koşuyor muyuz onu da hissetmiyordum. Sarsıldığım konudan dolayı gerçekten ama gerçekten hiçbir şey umursamıyordum. Selim, o çok sevdiği Melis ile evlenmişti öyle mi? Bir türlü bu gerçeğe inanamıyordum. Hayır bir sene bile olmadı bu ne acele?

Benim aylarca beklediğim Selim, ilk aşkı ile evlenmişti. Bu kadar mı yani? Böyle miydi yani? Sen ne aptal bir kızsın böyle Hayal! Sen ne zavallı bir insansın böyle!

Kalbin felç geçirmesi de oluyormuş meğerse dostlar. Bunu ilk o zaman yaşadım. Beynimden ameliyat olurken hareketlerimi kontrol etmekte zorlanıyordum ama kalp daha betermiş. Bedenin hareket etse de hiç önemli değil böyle bi elin ayağın boşalıyor ve dünya yansa umrunda olmuyor. Can çekiliyor yani.

Boş bir dersliğe geldiğimizde Melis kapıyı sıkıca kapattı ve arkadan da kilitledi. Sanki kaçacağım? Benim yürümeye bile halim yok ne kaçması be?

Öyle bile olsa inanın hiç umurumda değil hiçbir şey. Şu an ölebilirim de, o kadar yani. Öylesine boş verdim her şeyi. Selim evlenmiş ya gerisi bomboş benim için. Kaybettim onu. Bitti.

"Tehlikedesin Hayal," dedi Melis hiç beklediğim bir şekilde.

Ters ters baktım. "Sana ne?" demek istedim ama sustum. Gider Selim'e söyler şimdi, durduk yere umutsuz aşık triplerine girmeyeyim. Hem ayrıca niye tehlikede olayım ki, Selim beni göreceği için asıl tehlikede olan o değil mi? Lafı nasıl da çeviriyor şuna bak.

"Lütfen uzaklaş buralardan, en azından Selim buradan gidene kadar. Hatta çıkma bu sınıftan. Lütfen Hayal."

Kendimi zor tutuyordum ters bir şeyler söylememek için. İçim o kadar sıkılıyor ki hepsinin acısını ondan çıkarsam ancak geçerdi.

"İyi de siz beni nereden tanıyorsunuz ve tam olarak ne diyorsunuz? Şu an hiçbir şey anlamıyorum," dedim dişlerimi sıkarak. Kendimi tutmam lazım, Selim'in o çok sevdiği Melis'i hırpalamamam lazım. Baksana adam gitmiş bir de evlenmiş. Bana ne oluyor ki?

"Bak, en başından anlatmak için pek vaktim yok Selim beni arar şimdi."

Doğru evlendiğinize göre artık birbirinize bağlı olarak yaşıyorsunuzdur. Sürekli birlikte gezdiğinizden de anlaşılıyor zaten. Şu an o kadar sinir oluyorum ki dostlar kendimi tutamayacağım.

"Vaktim yok gerçekten ama sadece şunu söyleyebilirim. Zâde hanım. Yani Selim'in annesi peşinde. Senin yaşadığını öğrenirse öldürecek."

"Ne?"

Durun bi saniye dostlarım. Aşk acısı çekmeme bile izin vermiyorlar. Zade Hanım kim ya?

"Bak, teleferikten kurtarıldığınızda Selim seni bırakmayacağını ve seninle evlenmek istediğini söyledi."

TELEFERİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin