ÜÇ KELİME

77 4 0
                                    

Nereye, ey göz yaşlarımın sıcaklığı,

Ki başka birisi yok beni duyan.

Rüyalar nereye gidiyor, anlamıyorum;

Ve sen nereye gidiyorsun, hatıralardan?

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Biset kimdi? Burası neresiydi? Aynada gördüğü yüz, etrafında gördüğü eşyalar, her şey yabancı geliyordu Tekin'e. Telefonu yere bıraktı. Olduğu yere uzandı. Bacaklarını karnına çekti ve hareketsiz bir şekilde beklemeye başladı.

O sırada Azra indi merdivenlerden. Tekin'i yerde o şekilde görünce ne yapacağını şaşırdı. Elindeki dosyaları bir kenara fırlatıp Tekin'in yanına koştu. Kafasını yerden kaldırdı ve dizine yatırdı.

''Tekin iyi misin aşkım? Noldu sana?''

Tekin cevap vermedi.

''Tekin Allah aşkına konuş! Noldu sana?''

Tekin Azra'nın elini tuttu ve sordu.

''Neredeyim ben? Niye buradayım? Herkes, her şey yabancı. Lütfen yardım et bana.''

Azra ağlamaya başladı.

''Kim olduğunu hatırlıyor musun? Ya ben? Benim kim olduğumu hatırlıyor musun?''

Tekin gözlerini evin içinde dolaştırmaya başladı. Sonra tam yanındaki telefona çarptı gözü.

''Biset kim?''

Azra şaşkınlık içindeydi. ''Biset mi?'' diye sordu.

Sadece kafasını salladı Tekin. Azra hemen Tekin'in bir süredir gözlerini ayırmadığı telefonu aldı eline. Son aranan kişi Biset'ti. Ne olmuştu burada? Tekin neden Biset'i aramıştı? Ne konuşulmuştu ki Tekin bu hale gelmişti?

Önce 112'yi aradı Azra. Sonra da hemen Cihan'ı aradı ama ona ulaşamadı. Azra telaşla ambulansın gelmesini beklerken; Biset de yaşadığı evin bulunduğu sokağın başında, Tekin'in başına gelenlerden habersiz, Serdar'ın işten dönmesini bekliyordu.

Bir süre sonra Biset'in beklediği yerde durdu fabrikanın servisi. Servisten inerken karşısında Biset'i gören Serdar hemen onun yanına gitti.

''Bir şey mi oldu? Neden buradasın?''

''Serdar abi...'' dedi Biset. Sesi birazdan can verecekmiş gibiydi. ''Senle konuşmam gerek.''

''Tamam gel, eve geçelim, konuşuruz. Buraya kadar gelmene ne gerek vardı?''

''Ev olmaz, lütfen başka bir yerde konuşalım.''

Serdar şaşkındı. Bir sokak ilerideki pastahaneye gittiler birlikte. Boş bir masaya oturdular.

''Abi, beni kardeşin olarak görüyorsun değil mi? Başka gözle bakmazsın bana değil mi?''

Serdar konunun ne olduğunu az çok anlamıştı.

''Ne dedi bizimkiler sana?''

''Annem, babam, Tahsin amca ve Nuran teyze... Bizim dışımızda herkes ikimizin evlenmesi konusunda kararlı. Bize sormadan kendi aralarında konuşmuş, anlaşmışlar. Senin de benim gibi olan bitenden haberin olmadığını düşündüm. Haberin yoktu, değil mi?''

Serdar gözlerini kaçırdı Biset'ten. ''Gönlünde biri mi var?'' dedi.

''Konunun bununla ne ilgisi var Serdar abi? Senin haberin var mı diye soruyorum ben sana.''

''İkimizin sorusunun da cevabı evet sanırım.'' dedi Serdar. ''Yani hem benim olan bitenden haberim var, hem de senin gönlünde birisi var.''

Biset'in tek güvencesi Serdar'ın hiçbir şeyden haberi olmamasıydı. Serdar'ın olanları duyunca sinirleneceğini, bu iş olmaz diyeceğini düşünüyordu. Ama öyle değildi.

SEN OLMALIYDINWhere stories live. Discover now