SİNSİ BİR HASTALIK

89 4 0
                                    


Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...

Nazım Hikmet Ran

Tekin biletini alıp uzun süre havaalanında bekledikten sonra, nihayet uçağı kalktı ve kendini Antep'te buldu. Eve uğramadan Biset'in evinin yolunu tuttu. Biset evden aramamalarını söylese de, ona geldiğini haber vermenin tek yolu aramaktı. Telefonu açan kişi Türkan hanım oldu. Tekin Biset'le konuşmak istediğini söyleyince Türkan hanım şaşırdı;

''Sen kimsin oğlum?''

''Ben arkadaşıyım, okuldaki sınavlarla ilgili acilen konuşmam gerekiyor.''

''Ne ara okuldan arkadaş edinmiş bu kız? Ne sınavıymış bu?''

''İlk sınavlar teyze. Okulun ilk günü ne olur ne olmaz diye birbirimize numaralarımızı vermiştik de, Biset de birkaç gündür gelmeyince, arayıp haber vermek istedim.''

Türkan hanıma inandırıcı gelmese de, belki de önemli bir şeydir diye düşünerek Biset'i çağırdı. Biset okulda hiç arkadaşı olmadığını bildiği için arayan kişinin Cihan ya da Tekin olduğundan emindi.

''Efendim?'' dedi tedirgin bir sesle. Türkan hanım tam yanında bekliyordu.

''Biset, benim Tekin.''

''Bir şey mi oldu?''

''Antep'e geldim. Seninle acilen görüşmem gerekiyor. Sokağın başındaki parka gelir misin?''

''Anlamadım?'' dedi Biset şaşkın şaşkın.

''Annene okuldan arkadaşın olduğumu, sınavlarla ilgili aradığımı söyledim. Sorarsa benim aradığımı belli etme. Bekliyorum seni parkta. Mutlaka gel.''

''Sınavlar erken mi yapılacak yani? O kadar erkense gelemem.''

''Gelemem de ne demek? Sen gelene kadar bekleyeceğim burada. Beni çok fazla bekletme, lütfen. Konuşmamız lazım.''

''Bizim burada bir Salim amca var, sahaf dükkanının sahibi. Oraya bakayım ben önce. Sınavlara çalışmam için birkaç kaynak bulabilirsem, burada çalışmaya başlarım. Ama yine de sınavlara yetişebilir miyim emin değilim.''

''Anladım.'' dedi Tekin. ''Orada bekleyeceğim seni.''

Biset hiçbir şey demeden kapattı telefonu.

''Ne olmuş?'' dedi Türkan hanım.

''İlk sınavlar planlandığı tarihten önce yapılacakmış da haber vermek istemiş. Okuldan bir arkadaşım, merak etmene gerek yok.''

''Bak kızım, erkekten arkadaş olmaz. Kız arkadaşlar seç kendine. Benim başımı belaya sokma.''

''Tamam anne, dikkat ederim bundan sonra. Şimdi izin verirsen Salim amcanın dükkanına gideceğim. Birkaç kitap almam gerek sınavlara çalışmak için. Derslere giremiyorum, bari evde çalışayım.''

''Hava kararmak üzere, dikkatli gidip gel. Çok oyalanma sakın.''

''Salim amcayı ne zamandır görmedim. Gitmişken biraz hasret gidermek istiyorum. Hem babam da yok, sorun olmaz değil mi?''

''İyi tamam öyle yap. Benim telefonumu yanına al mutlaka. En azından aradığım zaman ulaşabileyim.''

Biset odasına çıktı ve üzerini değiştirdi. Bağladığı saçlarını serbest bıraktı ve makyajsız yüzünün çirkin görünüp görünmediğine baktı.

SEN OLMALIYDINWhere stories live. Discover now