Suicide Room

Episode 6. ''İlk Öpücük''

Geç geldiğinin farkındayım ama şey sanırım bu hikayeye dair aklımda henüz bir soru işareti vardı. Ama bu gün gelen fikirlerle onları silip böyle bir bölüm yazdım. Ehm bu arada yeni bir hikayeye daha başladım ve hafta içi tek bölümlük bir hikaye yazmayı planlıyorum. Yeni hikayeme profilimden şey edebilirsiniz. ' Fight Or Love ' neyse uzatmanın manası yok. Facebook'ta bölüme koyduğum sınır geçince yazmaya başlarım bu yüzden hikayenin sınırı geçmesi için One Direction Team Hikayeleri sayfasından +50bin beğenisi var dış bağlantıda link var açamayanlar profilimde mevcut. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt  ]. Yazım hatalarım varsa kusura bakayın bölüme geçerbilirsiniz     

Dinleyin : Beyoncé - Save The Hero 

****

'' Sen gerçekten sorunlusun!'' tek ayağımı yere sertçe çarptığımda keyifle güldü. '' Beni buraya kavga etmek için çağırdığına hala inanamıyorum. Tanrım sen bana sabır ver!'' Kahkaha atıp ellerini çırptığında gözlerimi devirdim. '' Seninle uğraşmak o kadar zevkli ki güzelim anlatamam. '' oturduğu koltuktan kalkıp karşıma geçtiğinde benden birkaç santim uzun olan boyu yüzünden lanet ettim ve bakışlarımızı birleştirdim. Yeşil gözleri mavi gözlerimi odak noktası olarak kendine seçtiği sırada yavaşça gözleri dudaklarıma kaydı. Tek kaşımı kaldırdım. '' O iğrenç yosunlarını dudaklarımdan çek. '' Omuz silkti. '' Bir gün seni öpeceğim güzelim bunu biliyorsun. '' Ağzım şaşkınlıkla açılırken devam etti. '' Ne kadar salak olsan da dudakların tam öpülesi. Bu yüzden seni öpmek istiyorum. '' Bir adım daha attığında burunlarımız birbirine değmişti bile. Nane kokan nefesini yüzüme saldığında kapanmak isteyen gözlerimle savaşa girmiştim. Kulağıma dolgun dudaklarını yaklaştırdı ve konuştu. '' Ve ben istediğim her şeyi alırım. Er ya da geç '' Dişlerini kulak mememde hissedince ellerimi kaslı göğsüne yerleştirdim ve onu ittim. Beraberinde kolumu kavradığında arkasında bulunan koltuğa düşmüştü. Ve tabii bende onun kucağına. Arsız elleri kalçama inerken gelen sesle hızla ondan uzaklaştım. '' Oha amına koyim çıkın olum bunların işi var. '' Sarışın çocuk gülerek konuştuğunda diğerleri onun aksine anırmışlardı. Diğer dördü tek-tek odadan çıkarken sarışın çocuk arsızca bize bakıyordu. Gözlerimi devirdim ve ağırlığımı tek ayağıma verdim. ''Siktir Niall '' Onun sesiyle sarışın olan Niall odadan çıktı. Yine baş başa kalmıştık. '' Biraz sohbet etmeye ne dersin. '' Gözlerimi kısıp ona baktım. '' Ben insanlarla iletişim kurmayı pek sevmem. '' Kahkaha attı. '' Niye sen hayvan mısın ? '' Ne! Tanrım o gerçekten sinir bozucuydu. O iğrenç saçlarını elime dolayıp koparana kadar çekmek istiyordum. Gözlerine tornavida sokup çiviyle gamzelerini deşmek o düzgün ve uzun dişlerini kerpetenle tek-tek kopartmak istiyordum! O hala anırırken omuzlarımı düşürdüm. '' Bu gün günlerden ne ? '' Diye konuyu değiştirmek istercesine sordum. Bana sen ciddi misin bakışı atarken  mırıldandı. '' Pazartesi '' Yarın salıydı. Ve benim en berbat olduğum gündü. '' Neden sordun. '' dalgın bakışlarımı ona çektiğimde omuz silktim. '' Yarın ki ölüm günüme az kalmışta. '' Yüzündeki ufak tebessümü silindiğinde sordu. '' Neden ? '' Omuz silktim ve kapıya ilerledim. '' Boşver. '' Kapının kulpunu kavrayıp açtıktan sonra kendimi dışarı attım ve bu boğucu evden çıkmak üzere merdivenleri hızla inmeye başladım. Alice ile konuşmaya ihtiyacım vardı.

 ****

 '' Bana göre her zaman her şeyin en iyisini hak ediyorsun. ''  Omuz silktim. '' Ben mutlu olamam Alice. '' Sarı saçlarını itti ve bana yaklaşıp başımı tutarak zorla dizine yatmama izin verdi. ''Yarın sabah beraber gitmeye ne dersin? '' Omuz silktim. '' Ronan senden hoşlanırdı gelmelisin. '' Kıkırdadı. Gözlerimi kapadım ve düşünmemek için çabalamaya başladım.