Suicide Room

Episode 7 ''Dejavu''

Geç geldi üzgünüm fakat olayları tam canlandırmaya çalışıyorum aklımda. Tahminen 15-20.bölümden sonra duygusallı yerleri kesin olarak yazacağım. Ama şunu demeliyim ki Bad Boy final olmadan ne bu hikayeme ne de Fight Or Love hikayeme pek ilgi gösteremiyorum. Pekala özlediğinizi düşündüğüm için kısa tutuyorum. Yeni hikayeme profilimden şey edebilirsiniz. ' Fight Or Love ' Facebook'ta bölüme koyduğum sınır geçince yazmaya başlarım bu yüzden hikayenin sınırı geçmesi için One Direction Team Hikayeleri sayfasından +50bin beğenisi var dış bağlantıda link var açamayanlar profilimde mevcut. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt  ]. Yazım hatalarım varsa kusura bakayın bölüme geçerbilirsiniz  

Dinleyin : Sia - Chandelier

****

Hiçbir zaman tekrar aşk duygusunu tatmak istemedim. Her zaman kaçtığım bir duygu oldu. En son Ronan'ın küçük bedeni toprağın altına bırakıldığında Curtis'e son kez onu sevdiğimi söylemiştim. O bana ne  kadar bitirmememiz için yalvarsa da o zamanlar kimseyi görmek istemiyordum. Benimle hayatının en güzel 365 gününü paylaştığını söylemiş ve peşimi bırakmıştı. Çünkü ona benden uzak durmasını eğer bir kez daha etrafımda gezip yalvarırsa ona karşı olan sevgimin nefrete dönüşeceğini keskin bir dille söylemiştim. Ve onu son kez gecenin ayazında göz yaşlarını akıtmamak için arkasını dönüp giderken görmüştüm. Ve ne tuhaf ki bunun üzerinden 2 sene geçmişti. Hala beni seviyor mu bilmiyordum fakat sevmediğine adım gibi emindim. 2 senedir dudaklarım başka dudakların tadına bakmamışken karşımda sırıtan aptalın beni öpmesi sinir kat sayımı artışa çıkarmıştı. Sinirle onu ittiğimde hala gülmeye devam ediyordu. '' Sen adi piçin tekisin. '' Eğlenircesine kaşını kaldırdı. '' Uh bekle bunun aksini iddia eden biri yok sanırım , ha? '' Sinirle ayağımı yere vurdum ve çantamı alıp koşar adımlarla müzik odasından çıktım. Boş koridorda sinirle ilerlerken aklımda tek bir düşünce vardı. Harry benden istiyordu ?

-Harry'nin Bakış Açısı-

'' Pancar gibi kızardı '' Çocuklar daha şiddetli kahkaha atarken Liam zorla konuştu. '' O kızı hiç sevmedim. Kemiklerini kırana kadar sikmek istiyorum kaltağı '' Omuz silktim. '' İlk ben dostum sıraya gireceksin. '' Liam gülerken aynı zamanda yumruklarımızı tokuşturduk. '' Bekle ya da grup yaparız ha? '' Diye öne fikir süren Niall oldukça istekli duruyordu. Kahkahalarımızı susturan telefon sesiyle elimi sehpaya uzattım ve telefonumu aldım. Bilinmeyen Numaralardan nefret ederdim ve bingo ben neyden nefret etsem başıma gelirdi. Aramayı yanıtladım ve telefonu kulağıma dayadım. '' Konuş '' Karşı taraftan gelen kahkaha sesiyle gerildim. '' Harry , Harry , Harry ne kadar kibarsın adamım? '' Curtis'in sesiyle gözlerimi devirdim. '' Ne sikim istiyorsun Curtis ''  '' Hey hey bekle adamım bir şey istediğim yok. Ah sadece neden bu kadar sessizsin merak ettim yahu. Ortalıklarda yoksun. Yoksa benden korktun mu? Avv ne tatlı. Merak etme kıçını tekmelemeyeceğim. '' Alayla kahkaha attım. '' Güzel hayal Curtis. '' Ahizenin diğer kısmından alaylı ses tonu duyuldu. '' Hayal değil adamım. '' Sinsice sırıttım. '' Sana güzel bir sürpriz hazırlıyorum diyelim şuna Curtis. Çok yakında '' telefonu kapadım ve çocukların meraklı bakışlarına karşılık omuz silktim ve ayağa kalkıp salonu terk ettim. Curtis'e hazırladığım sürpriz belliydi. İlk önce şu Violet'i kendime aşık etmem gerekti. Yoksa sürprizimi yapamazdım. Violet kolay lokma değildi. Onunla tanıştığımdan beri hoşuma giden iyi yanlarından birisi diğerleri  gibi hemen kendini koy vermiyordu. Savaşıyordu. Mesela başkası olsa bu gün onu öptüğümde ister-istemez aptalca hareketler yapmak yerine aşırı derece de sinirlenmişti. Dediğim gibi o normal kızlardan değildi. Normal şeylerden hoşlanmıyordu. Ama aslında 'Normal' düzeyde sevgiye ihtiyacı olan kızın tekiydi.