Episode 10 ''Lütfen Beni Gerçekten Sev Harry''

9.4K 547 100
                                    

Merhaba. Moralimin çok bozuk olduğu bir günde 22 dakikada yazdığım uzun sayılabilecek ve ruh halimi ister-istemez yansıttığım bir bölümle geldim. Pek bir şey konuşmak istemiyorum sadece geçen hafta bayram olduğu için yeni bölüm atamadım. Bu hafta umarım telafi etmişimdir. Umarım benim sevmediğim bu bölüm sizin hoşunuza gider.  Lafı pek uzatmak istemiyorum. Geç geldiği için üzgünüm dediğim gibi. Facebook'ta bölüme koyduğum sınır geçince yazmaya başlarım bu yüzden hikayenin sınırı geçmesi için One Direction Team Hikayeleri sayfasından +50bin beğenisi var dış bağlantıda link var açamayanlar profilimde mevcut. Bana ulaşmak için instagram hesabı'mı takip edebilirsiniz [@rihfectt  ]. Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın bölüme geçerbilirsiniz  

Dinleyin : Birdy - Not About Angels. 

**** 

Sevmek.

6 harften oluşan basit bir kelime gibi dursa da bir çok insan için anlamı milyonlardan büyüktür. Sevgi göreceli bir kavramdır.  Özel bir şeydir. Seviyorum demek önemlidir aslında. Daha önce sevgiyle büyümemiş birine seni seviyorum kelimesi dünyanın en değerli pırlantalarından bile daha pahalı ,  daha değerli bir cümledir. Sevgiyi yaşamamış bir insana seni seviyorum dersen eğer o kişi seni asla bırakmaz. Bırakamaz. Seviyo o beni der. Sizin yaptığınız hataları göz ardı edip olsun yine de beni seviyor der. Ama nefret? Nefret insanı en çok üzendir aslında. Bir kız çocuğunun annesinden senden nefret ediyorum dediğini duyması ne kadar kötü bir şey ise onu sevdiğini düşündüğü birinin senden nefret ediyorum demesi o kadar kötüdür. Ben kardeşimin ölümünden neden bu kadar etkilendim kimseye söyleyemedim. O doğmadan önce annemle babamın benimle alakası olmayan bir konu yüzünden kavga etmeleri ve benim annemin yanında olup ona destek çıkmam sonucunda ondan duyduğum ' Senden nefret ediyorum' cümlesi dünyamı durdurmuştu. O benim annem sinirle söyledi dedim kendime ama bunu bir de babama söylerken duyduğumda her şeyden soyutladım kendimi. Yanlış anlamayın 'e madem anneni seviyordun niye şimdi böylesin diye' yargılamayın beni. İnsan kardeşinden bile olsa sevildiğini hissettiğinde ona bağlanır. Onu kaybedince tıpkı kanadı kırılmış bir melek gibi kalır ortada. Her şeyin soyutlaşıp sıradan bir hal aldığı bu anda ölüm düşüncesi dostunuz olur. ' Öldür kendini sadece birkaç saniye acı çekeceksin ve sonra tüm bunlardan kurtulup huzura kavuşacaksın' der içinde bir yerde sana ait ikinci bir ses. Kendi benliğin bile ölmeni ister bazen. Ve sen omuzlarını çökertip ellerine bakarsın dersin ki ' Evet haklı aslında ölünce kurtuluyorsun. ' Ama hayır. Ölüm bir çıkış yolu değil her şeyin başlangıcıdır. Sonsuz bir karanlıkta yalnızlığa mahkum kalmanın başlangıcıdır.

****

'' Bana seni seviyorum dedi. '' Alice gülümseyerek bana bakarken gözlerimin parlayarak onunla yaptıklarımızı anlatıyordum. '' Ondan nefret ediyordum ama ben bilmiyorum Alice. Seviyor işte sonunda biri beni seviyor. '' Alice yanıma oturdu ve ellerimi avuçları arasına aldı. '' Sadece onun seni üzmesine, kandırmasına izin verme tamam mı? Onun dışında ne yapmak istiyorsan yap Violet. Çünkü sende mutlu olmalısın. ''  Başımı salladım. O bana seni seviyorum dedikten sonra şaşkınca ona bakmıştım. O ise ufak bir buseyi dudaklarıma kondurup gitmişti. Ne kadar orada bekledim ve acaba doğru mu söylüyor düşüncesi ile acımasızca yağan yağmurun altında beklemiş ıslak kıyafetler ile eve değil de Alice'e gelmiştim. Şaşkındım. Bu kadar kısa sürede beni sevmesi imkansız gibi geliyordu. Nede olsa ne iyi bir tanışma yaşamıştık ne de tanışalı 1 ay bile olmamıştı. Bu kadar çabuk sevebiliyor mu insan? Ben ondan nefret ettiğimi düşünürken o beni seviyor mu yani? Dünya üzerinde istediğim tek şeyi sevgiyi verecek mi bana? Özel hissettirecek mi yani beni? En önemlisi hala kabuk bağlamamış ve kanayan yaralarımı saracak mı?

-Harry'nin Bakış Açısı-

Louis karşımda oturmuş ciddi ifadesi ile bana bakarken dudaklarını araladı ve konuştu . '' Onun sadece kardeşinin öldüğünü biliyoruz. Ona bu oyunu oynamak ne kadar doğru olacak bilmiyoruz. Herkes mükemmel bir hayat yaşayamıyor Harry. Sence de bu kızı tanımadan böyle bir oyun oynayacak olmamız mantıklı mı? '' Liam ve ben alayla güldük. Omuz silktim ve konuştum. '' İşin ucunda Curtis'den alacağım intikam var amına koyim. İsterse ben oyunumu oynadıktan sonra ölsün. Sikimde değil. '' Liam bana katılırcasına konuştu. '' Hem bizene elalemin orospusunun duygularından, yaşadıklarından. '' Zayn ve Louis kısa bir süre bakıştılar. İkisi de başlarını iki yana salladıklarında Zayn konuştu. '' Umarım o kızı gerçekten sevip oyunun ortaya çıktığında göt gibi kalmazsın Harry '' Louis ve Zayn yanımızdan giderken Niall esnedi ve karnını kaşıdı. '' Siktir et oğlum bizene kızlardan. Sen sik at o ibneden intikamını al gerisi boş. '' Güldüm. '' Tam olarak bunu yapacağım dostum. '' Ayağa kalkıp içeri giderken lunaparkta ki halleri aklıma geldi. Merdivenlerin basamaklarını tek-tek çıkarken derin bir nefes verdim ve basamağın sonunu çıkıp koridorun sonunda ki odama ilerledim. Kapıyı açıp içeri süzülünce ışığı açma gereksinimi duymadan ay ışığının aydınlattığı yatağıma uzandım. Kahkahaları ve gözlerinin parlaması aklıma gelince kendi-kendime sordum. ' Acaba doğru mu yapıyorum? ' diye. Ama daha sonra Curtis denen ibneden alacağım intikam aklıma gelince sessizce mırıldanıp uykuya daldım. ''Bütün kadınlar üzülmek için yaratılmıştır. ''

-Violet'in Bakış Açısı-

Islak toprak kokusunu iyice içime çekip bahçemizin ıslanmış çimlerine nemli kıyafetlerimde uzandım ve bir sürü yıldızın süslediği gök yüzüne bakışlarımı çevirdim. Saatlerdir sesi beynimin içinde yankılanıyordu. ' Çünkü seni seviyorum ' Bu güzel cümleye karşılık gülümsediğimde gözümün önünden geçmişte yaşadığım ve şuan böyle olmamın sebebi olan anlar geçmeye başladı.

-Geçmiş-

'' Anne kapat şu telefonu o nasıl senin suratına kapatıyorsa sende kapat!'' sessiz bir şekilde anneme söylendim. Annem telefonda bağıran babamla konuşurken susmama dair birkaç hareket yaptı. Sinirle koltuktan kalktığımda tekrar ettim. '' Kapa şu telefonu anne!'' annemle sinirle ayağa kalkıp mutfağa doğru gittiğinde babamla bağrışmalarına başladı. Babam birkaç haftadır şirketin düzenlediği iş gezisindeydi ve annemle kavga halindeydi sürekli. Bu alışılmış bir olaydı fakat babamın yaptıkları artık beni delirtiyordu. Çok geçmeden annem içeri geldiğinde sabahın saat 7.10 olmasını önemsemeden bağırmaya başladı. '' Sen karışma demedim mi benim işime! Neden karışıyorsun her şeye ya neden! Sanane ister yüzüne kapatırım ister kapatmam! Sen nasıl bir kız oldun böyle nefret ediyorum senden! Bittin benim için artık!'' Tüm gece annem uyurken ben uyumamış başında beklemiştim uyanıp kendine bir şey yapar diye. Bu hafta her gece uyanık kalmış annemin başında beklemiştim. bu yüzden uykusuzluktan şişen gözlerim saniyesinde doldu. '' Ben-Benden nefret mi ediyorsun gerçekten? '' Güçsüzce sordum. Başını salladı. '' Evet senden nefret ediyorum! Senin yüzünden tüm bunları yaşıyoruz!'' Ufak bir hıçkırık ile vücudum sarsıldı. '' A-Ama ben bir şey yapmadım ki anne'' Annem alayla güldü. '' Sen olmasan biz boşanacaktık ve ben mutlu olacaktım. Ama senin babana olan düşkünlüğün yüzünden hala beraberiz! Sen ve senin lanet olası ergence hareketlerin yüzünden yaşıyorum bunları! Nefret ediyorum senden!'' Hayır! Hayır! Ben kesinlikle annemden bile çok babamdan nefret ediyordum ve bunu oda biliyordu! Bunları hak etmiyordum! '' Çabuk odana Violet! Seni daha fazla görmek istemiyorum nefret ediyorum senden çünkü!'' Bir şey demeden kırılan kalbimi ve akan göz yaşlarımla beraber salondan çıkmış odama çıkarken mırıldandım. '' Ama ben seni seviyorum anne. ''

-Günümüz-

Annem o günden sonra babamla arasını düzeltmiş hatta hamile kalmıştı. Ben ise tüm bu süre zarfında anne özlemi ile yanıp-tutuşuyordum. Ama içimde yaşıyordum sevgimi. Hayallerimde iyi bir anne modeli çizmiştim kendime. Ta ki kardeşim doğana kadar. Annem sadece onu emziriyordu. Onun dışında her şeyi hastalığı ile bile ben ilgileniyordum.Yolumu aydınlatan ışığımdı adeta kardeşim. Ta ki o ışık sönene ve kardeşim sonsuzluğa gidene kadar. Ben yolumu kaybetmiştim. Acaba Harry yolumu aydınlatacak kişi olacak mıydı? Düşüncelerle beraber yıldızlara bakarken gözlerimi kapadım ve sessizce mırıldandım. '' Lütfen beni gerçekten sev Harry. '' 

Suicide RoomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin