15.BÖLÜM-OYUN

156 13 1
                                    

Bölüm şarkısı ;
Aslı Gökyokuş - Yanmaya Hazırım

"Nasıl ya?" diye haykırdım dolu gözlerimle. Ellerimi saçlarıma çıkardım. "Bunu neden yapsın?"

"Sen, tanıyor musun yoksa?" dedi Ege sakin ama şaşırmış bir ifadeyle.

Kafamı kaldırdım ona doğru, ellerimi saçlarımdan indirdim. Ne diyeceğimi bilemeyip hemen yanıma yaklaşan Rüya'ya çevirdim bakışlarımı.

"Tanıyor musunuz?" diye yineledi sorusunu.

"Hayır." diye yanıtladı Rüya. Neden hayır dedin dercesine baktım Rüya'ya kısa bir süre ama Rüya'nın beni uyarır ifadesiyle bakışlarımı çektim yüzünden.

"O polisten nasıl kurtulacağız peki? Rahat verecek gibi durmuyor." dedi Rüya.

"Gizli numaradan neden uğraşsın o halde? Bir dakika! Daha bu sabah bizi ölümün eşiğine getiren gizli bir numaraydı. Eğer o numara gerçekten Bora ise, burada olduğumuzu biliyor."

"Doğru söylüyorsun, bir şeyler yapmalıyız!" diye endişelendi Rüya.

"Sakin olun. Ben onu oyalayacak bir şeyler biliyorum." dedi rahat tavrıyla Ege.

Leyla arkamdan çıkıp abisinin yanına oturdu. Arkamızdaki eskimiş koltuğa bıraktım kendimi. Rüya'da yanıma oturduğunda Ege boğazını temizledi.

"Naz, söyleyeceklerim karşısında lütfen dik durmaya çalış, olur mu?"

"Bir şey mi biliyorsun?" dedim kaşlarımı çatarken.

Sessiz kaldı fakat en kötüsü başını yerden kaldırmıyor, yüzüme bakmıyordu.

"Bir şey biliyorsun." dedim endişelenirken.

"Ne biliyorsun Ege? Açık konuş!" dedi sesinin en sert tınısıyla Rüya.

"Senin," cümlesine devam etmeyip, duraksadığında kötü bir şey olacağını hissetmiştim.

"Senin bir kardeşin var Naz."

"Ne?" dedi Rüya ses tonunu ayarlayamayarak.

Öylece durdum, sustum. Yapabildiğim tek şey bu oldu çünkü. Hiçbir şey söylemeye mecalim yoktu. İçimi kaplayan kapkara bulutlar nefesimi daraltmıştı. Tıpkı benim gibi, annesiz, babasız, çaresiz büyüyen bir kardeşim olması isteyeceğim en son şeydi. Doğrusu ne denirdi ki? Buna inanmalı mıydım? En kolayı inkar edip normal yaşantıma devam etmekti. Fakat işin kötüsü normal bir yaşantım zaten yoktu.

"Bu doğru olabilir mi?" derken bir o köşeye bir bu köşeye dönüp duruyordu Rüya.

"Bir şey söylemeyecek misin?" derken yanıma oturdu Ege. Usul usul başımı kaldırdım daldığım noktadan. Kafamı sağa sola salladım. Güldüm sonra.

"Bu gerçek olamaz. İnanmıyorum."

"Bu gerçek Naz. Ve şu an sana ihtiyacı var."

"Ege, daha fazla oyun oynamanı istemiyorum. Bütün her şey yalan değil mi? Artık kandırmayı bırak ve hayatımdan çık. Tamam mı?"

AFİTAPWhere stories live. Discover now