29. BÖLÜM - ACI GERÇEK

107 5 0
                                    

Bölüm şarkısı ;
R.O.D.Y Dünyada - Bizden Olmaz


"Ona zarar gelme düşüncesi beni delirtiyor Rüya!"

Nefesini verdi ne yapacağını bilemez kadar kızgın görünürken.

"Ege, eskisi kadar masum değil." dedi düşüncelerinin arasından aldığı nefeste mırıldanırken.

"Ben de." dedim başımı ellerim arasından sıyırırken. Dişlerimi sıktım. "Ben de artık eskisi kadar masum değilim."

"Biliyorum." dedi sessizce. Ayağa kalktım.

"Bora'yı kaybedemem."

Bu cümle yüzünden nefesim göğüs kafesimi ağrıtmıştı.

"Ya ondan ayrılacağım, ya da..."

Koskoca evin içinde sesim bir fısıltıdan farksızdı.

"Ya da Ege'yi öldüreceksin, değil mi?" diye tamamladı Rüya. Sesinde acı bir tortu vardı gizleyemediği.

Dudaklarımı ıslatırken başımı salladım onaylarcasına. Gözlerine kenetledim gözlerimi.

"Neyin bedeli bu?"

Sesim titrediğinde Rüya'nın gözlerini sımsıkı kapayıp açtığını gördüm. Oda, gecenin karanlığından, pencere kenarından sızan ay ışığı sayesinde kurtuluyordu.

"Bilmiyorum..."

"Bunu kimse bilmeyecek Rüya. O dosyayı kaybettiğimizi söyleyeceğiz. Asla, içinden ne çıktığını bilmeyecekler. Ne Asil, ne de Bora."

Kafa salladı.

"Bora'dan ayrılmaya nasıl dayanacaksın?"

"Dayanacağım." dedim titreyen sesimle. "Aksi takdirde hiç istemediğim şeyler olacak."

Kapı çaldıktan sonra Bora hemen yabancı olmadığına dair ses verdi. Bizi ürkütmemek adına kendisi olduğunu belirtmek istedi.

Sesini duyduğunda dahi deliren kalbim, ondan ayrılmaya nasıl dayanacaktı?

Rüya kapıyı açmak için adımlarını hareketlendirdi.

"Dur," dedim ona. "Ben açayım."

Kafa salladı anlayışla. Geçmem için müsaade ettiği boşluktan geçtim. Kapının önünde durdum, gözlerimi sımsıkı kapayıp derin bir nefes aldım. Dudaklarımı ıslattım onu görmeye hazır olduğum anda. Kapıyı açar açmaz keyifli bir gülümseme serdi dudaklarına. Arkasına sakladığı elini usulca önüme doğrulttuğunda parmakları arasında hayat bulmuş bir dal papatyaya değdi gözlerim.

Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Ona veda etmek lanet bir duygu olacaktı, bunu hissediyordum.

"Sevgilim," dedi kırçıllı sesiyle. Yüzümdeki ifadeyi silip yerine bir tebessüm kondurdum. Gözlerimden ayırmadığı göz bebekleri koyulaştı. Sevdiğin herhangi bir şeye ya da birine baktığında öyle olurmuş. O yüzden sevgi sözden değil, gözden anlaşılır geliyordu çoğu insana. Bana da. Almadığım için hâlâ uzatmaya devam ettiği papatyaya uzandım. Koklamak istedim, burnuma yaklaştırdım yavaşça.

AFİTAPWhere stories live. Discover now