°53°

6.3K 500 153
                                    

3 hafta sonra

Tam 3 haftadır her gün Yoonginin yanına gidiyor her gün onun uyanmasını bekliyordum. Belkide bu hayattaki en zor şeylerden biriydi. Bu gün biraz geç gidecektim çünki önce okula gitmeliydim ve daha sonra bizimkilerle mini konserimiz vardı.

Ayrıca bir hastanede düzenlenmişti. Yoongiyi ilk gördüğüm gün yani ilk defa karşılaştığımız o hastanede doktorların birine kızı için muhakkak bir gün şarkı söyleyeceğimi söylemiştim ve bu gün o dileği gerçekleştirecektik.

Üzerimi değiştirerek okul için ayırdığım kiyafetlerimi giydim.

Okuldan direk oraya gideceğimiz için konser kıyafetlerimi çantama yerleştirerek telefonumu aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okuldan direk oraya gideceğimiz için konser kıyafetlerimi çantama yerleştirerek telefonumu aldım. Garipti sabah kalktığımda Yoongi yoktu. Ama konsere geleceğini söylemişti her halde direk oraya gelecekti.

~

Okuldan hemen sonra çocuklarla giyinme odasında üzerimizi değişip çıkmıştık.

Okuldan hemen sonra çocuklarla giyinme odasında üzerimizi değişip çıkmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu gün bence şimdiye kadar ki en güzel konserimiz olacak"

Namjoon'un söylediği şeyi başımla onaylamıştım.

"Evet çünki bizi seven bir sürü çocuk, bir sürü kişi olacak ve bu sefer birilerini gerçketen mutlu edeceğiz"

Taehyung'un ilk defa ciddi konuşmasına şaşırsak da gülümseyerek onayladık. Çünki söyledikleri çok doğruydu.

"O zaman hemen gidelim"

İvy le ellerimizi bir birine çarparak taksiye binmiştik. Hemen ardımızdan Namjoon ve Taehyung da birşeyler konuşarak biri öne diğeri de yanımıza geçmişti.

"Hazır mıyız serseriler?"

Namjoon'un sorusuna hepimiz yüksek sesle 'evet!!!' diye bağırmıştık. Şoför hafif korksa da hiçbirşey demeden arabayı çalıştırmıştı.

~

Güzel, huzurlu bu ortamda şarkılarımızı söylemek çok güzeldi. Bize eşlik eden yüksek sesler, dans edenler hepsi gerçekten kendimi mutlu hissettiriyordu. Keşke bunu daha öncede yapsaydık diye geçirmiştim içimden.

Tek kötü hissettiğim şey Yoonginin gelmemiş olmasıydı. Yani sabahta ortalarda yoktu. Bir gün önceden burda olacağını söylemişti. Uffff sıkkınlıkla nefes vererek enstrümanlarını yerleştiren bizimkilerin yanına gittim.

"Çocuklar yine iyi iş çıkardık"
Namjoon'un söylediği şeyin üzerine Taehyung kolunu İvy'nin boynuna atarak yanağına öpücük bırakmıştı. Vardı bunlarda birşey ama neyse.

"Sarah seni bırakalım önce istersen"
Namjoon'un sorar bakışları üzerine başımı sallayarak reddetmiştim
"Sorun değil. Anneme söyledim zaten gideceğim ben. Siz yolunuzu uzatmayın benim için hadi hoşçakalın. Bu arada bunu sık yapalım"

Hepsiyle sarılarak hastaneden çıkmıştım. Hava gerçekten soğuktı ve ben ceketimi okulda unutmuştum. Üzerimdekilerle soğuk rüzgarda üşürken içimi nedensizce kaplayan kötü his vardı.

Aklıma annem gelince çantamı karıştırarak telefonumu almıştım.
Telefonu açtığım anda telefonuma bilmediğim bir numaradan nerdeyse 30 cevapsız arama vardı. Yanlış numara olma ihtimali yoktu yani bu kadar aradığına göre beni tanıyan biriydi. Hızla numarayı arayarak telefonu kulağıma götürdüm.

-alo
-Sarahdı değil mi?
-evet siz kims- bir dakika siz..
-evet ben Yoonginin doktoru. Bakın endişelenmenizi istemiyorum ama. Ters giden birşeyler var
-ne? Ne oluyor lütfen iyi olduğunu söyleyin.
-Şuanlık birşey söyleyemem buraya gelirseniz iyi olacak.
-ben....ben hemen geliyorum. Lütfen ona birşey olmasına izin vermeyin.
-çabuk olun. Sonra geç ola bilir.
-hemen geliyorum.

Çağırdığım taksinin gelmesiyle hızla ön koltuğa geçerek adresi söylemiştim. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslattığında onları silmek için elimi kaldıracak gücü bile hissetmiyordum kendimde.

"Affedersiniz iyi misiniz?"

"Lütfen çabuk gidelim"

"Peki"

Arabanın hızını artırmasıyla hastaneye varmamıza az kalmıştı. Ama önümüzde gördüğüm manzarayla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Kaza olmuştu ve arabalar bir milim bile kıpırdamıyordu. Çantamı karıştırarak şoföre parasını uzatarak hemen arbadan indim. Beklemeye zamanım yoktu.. hemde hiç yoktu. Ayağımdaki topuklu ayakkabıları umursamayarak koşmaya başlamıştım. Lütfen.. lütfen ona bir şey olmasın.

Aklıma gelen korkunç düşüncelerle ağlayarak koşmaya devam ediyordum. Rüzgar gözyaşlarımı kurutuyordu ama üzerine yenileri ekleniyordu. Savrularak bir birine giren saçlarım, akmış makyajım, ve şuan soğuktan donmam hiçbiri umrumda değildi. Tam on dakika koştuktan sonra hastaneye duvarlara tutunarak girmiştim.

Gerçekten o nerdeydi. Neden sabahtan beri yoktu. Onun şuan olmamasının tek bir nedeni ola bilirdi. Hayır lütfen..lütfen öyle bir şey olmasın.

lütfen öyle bir şey olmasın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin