°89°

5.3K 446 307
                                    


Aşk insanın gözünü gerçekten mi kör ediyor acaba? Aynı kişiden bahsediyoruz değil mi? Şu duvar suratlı abimden"

Söylediği şeyle gülme isteğimi bastıramamıştım.
"Delisin gerçekten. Ne duvarı yaa?"

"Öyle işte... ayrıca deli olduğumu kabul ediyorum. Şuraya baksana"

"Nereye"

"Karşıya işte. Bak oyuncakçı olan Güzel değiller mi?"

"Öyleler hatta şu öndeki ayıcık çok tatlı"

Elimle işaret ettiğim ayıcığı netleştirmek amaçlı tekrar sormuştu.

"Şu mu?"

"Evet. Güzel değil mi?"

"Öyle bekle burda.."
Az önce işaret ettiğimiz oyuncakçıya doğru koşarak gitmişti

"Hey bekle Mingyu"

Ona seslendiğim için önden ilerleyen Yoongi arkaya dönerek tekrar soğuk bakışlarını yollamıştı. Gerçekten ne derdi vardı bu çocuğun? Beni yalnız bırakmış üstelik bi de trip mi atıyordu? Mngyu hala ordan çıkmamıştı. Ama bizimkiler ilerliyordu o yüzden onu bekleyemeyecektim.

Ayrıca Yoongi onun yanında olmamı sevmiyordu. Zaten onun yanına ben gitmiyordum ki...

En sonunda yemek yemek için güzel, tatlı bir yere gelmiştik.

"Hadi acıkmışsınızdır. Bir şeyler yiyin önce. Ama çok yemeyin zaten evde güzel bir akşam yemeyi yiyeceğiz. Öylesine atıştırın birşeyler"

Bay Min'i onaylayarak herkes masaya oturmuştu. Bende Yoonginin yanına oturacağım sırada telefonunu alarak ayağa kalkmıştı.

"Benim bir telefon görüşmesi yapmam gerek. Geliyorum şimdi"

Gerçekten bu neydi şimdi? Delirecektim birazdan.

Yoongi ayağa kalkmış ilerleyeceği sırada aynı yönde Mingyu kucağında az önce benim gösterdiğim ayıcıkla ve elindeki alışveriş poşetiyle ona doğru yürüyordu.

Yoongiyi pas geçerek yanımıza bizim yanımıza doğru ilerliyordu. Ayıcığı kucağıma bıraktığında masadaki herkes Mingyu'ya bakmıştı. Tanrım bunda benim suçum neydi şimdi?

"Sarah böyle ayıcıkları seviyor. Hepiniz kendinize birşeyler aldınız. Bende abimin nişanlısı için bir hediye alayım dedim"

Ohh iyi bir açıklama yapmıştı. Yapmıştıda yapmasına yanımdaki sandalyeyi çekerek hemen yanıma oturmuştu. Yoongi de sinirle gelerek babasının yanına oturdu.

Oh olsun sana beni bırakıp gidersen böyle başkası oturur işte. İyice abarttı zaten. Artık devam ederse kalbimi kıracaktı.

"Mingyu ne yani abinin nişanlısı için sadece ayıcık mı aldın?"

Yuranın sesi sinirlerimi gerçekten bozuyordu. Ne almasını bekliyorduki?

"Hayır tabii ki?"

Yediğim lokmayı zor yutmuştum resmen. Hayır mı? Yoongiye belli etmeden baktığımda elindeki çatalı sinirle sıkmıştı. Hatta zaten birşey yemiyor tabağındakilerle oynuyordu resmen.

"Demek başka hediyen de var"

Yura tekrar meraklı bir sesle sorduğunda Mingyu başıyla onaylamıştı.

"Evet ama onu şimdi vermeyeceğim. Daha hazır değil"

"Ne aldın peki en azından onu söyle"

Masadaki herkes en az benim kadar merakla bekliyordu.

My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin