Yenilmezlerden ayrılalı altı gün geçmişti.
Bu bomboş uzay gemisiyle kendini uzayın bilinmezine fırlatılman sonra geçen altı gün.
Uzayın derinliklerine gidiyorsun. İçinde büyük bir acı var çünkü sevdiğin insanların pek çoğu hastalandı. Wasp, Demir Adam, Örümcek Adam, Karadul, Shuri... Onlara bir şey olacak korkusu kalbini kavuruyor.
Onları gerçekten seviyorsun.
Ve kendinden nefret ediyorsun.
Bunu nasıl göremezsin?
BUNU NASIL GÖREMEZSİN!
Bu soru zihninden gitmiyor. Her şey senin suçun. Eğlenmeye o kadar dalmıştın ki aldığın dosyayı bile unutmuştun.
Ve şimdi bunun cezasını ödüyorsun. Sevdiklerini kaybederek.
Kahrolası aracı daha hızlı uçurmaya çalışıyorsun. Boyut Taş'ı en çok ihtiyacın olduğu anda Asgard'a gönderiliyor ve ne Thor ne de Loki o taşı getirebiliyor.
Bu yüzden elindeki tek araç Galaksinin Koruyucuları'ndan ödünç aldığın bu uzay gemisi.
Gerçi hepsinden izin alamamıştın çünkü aralarında yalnızca Rakun ve Groot kalmıştı ve ikisi de yalnızca arkadaşlarının iyi olmasını istiyorlardı.
Tıpkı senin istediğin gibi.
Bunun senin suçun olduğunu onlara söyleyemedin. Senin eğlencelere dalıp sorumluluklarını unutacak kadar aptal olduğunu söyleyemedin.
Ve sevdikleri insanların senin yüzünden taşlaştığını söyleyemedin.
Vurduğun yer parçalanmayacak olsa kafanı duvarlara vururdun.
Her şey senin suçundu. Senin suçun. Senin. Suçun.
SENİN. SUÇUN.
Bunun acısını yaşamaya devan edeceksin ama beynin ve mantığın sana durumu düzeltmeni emrediyor. Madem işleri batırdın o zaman düzeltmelisin. Tek başına yapmalısın bunu. Tıpkı bütün bu sorunları tek başına çıkardığın gibi.
Dosyaya hızlıca bakmış ve kısa bir nefes almana yetecek bir bilgiye ulaşıyorsun.
Uzayın gitmekte olduğun gezegeninde yaşayan bir halk çözüm gibi görünüyor. Onlar... Onlar dünyada başlayan bu salgının sonuçlarına benziyorlar.
Gözleri camsı ve tenleri yeşil. Tıpkı dünyadaki insanlar gibi.
Ve belki birileri yardımcı olur diye oraya gidiyorsun. Bu gidişin birazda dünyadan ve sebep olduğun salgından uzaklaşmak için. Sebep olduğun bütün o kötü şeylerden kaçmak için.
Uzay gemisinin vitesini boş verip Güç Taş'ını kullanıyorsun. Yıldızlar, gök taşları, gezegenler... hepsi pencereden akıp gitmeye başladılar. Daha da hızlı gitmek şu an aklından geçen tek şey.
Geminin bozulan yerlerini yeniden onarıyorsun. Ve yeniden. Gemi bu kadar hızlı gitmeye akıllık olmadığından parçalanıyor ama sen o parçaları geri getirip birleştirecek kadar güçlü ve hızlısın.
Sonunda yeşil bir gezegen ile karşılaşıyorsun. Etrafında küçük, aynadan bir uydunun döndüğü orta büyüklükte bir gezegen bu.
İşte çözüm, diye fısıldıyor aklındaki ses.
Yeni insanlarla tanışmakta berbattın ve her tanışmadan önce deli gibi heyecanlı hissederdin ama şu an bunların bir önemi yok.
Önemli olan tek şey bu hastalığı iyileştirecek bir ilaç.
أنت تقرأ
Maden (Bir Marvel Kurgusu)
قصص الهواةSabahın köründe ve gerçek olmadığı(!) söylenen şu Marvel Dünyası'nda uyanıyorsun. Müthiş bir baş ağrın var ve seni sen yapan tüm özellikleri yitirdin. Ah, en önemlisini söylemeyi unuttum. Dünyanın en güçlü süper kahramanı oldun ve evrenin geleceğ...
