20. Bölüm: Zavallı

142 19 0
                                    

Şarkı: İlyas Yalçıntaş - Kirli Kadeh

Not: Bu bölüm bir hafta sonrasını anlatmaktadır. İyi okumalar.

Bir hafta. Koskoca bir hafta geçmişti tanıdığım herkesi engelleyip geride bırakalı. İzimi kimse bulamaz, isteseler de bana ulaşamazlardı.

Sadece engellemekle kalmamış, daha dün telefon numaramı da değiştirmiştim. Selda teyze evin kirasını benden bir sonraki ay alacağından iki ayın ücretini rahatça biriktirebilirdim.

Fazla bir ihtiyacımın olmaması bana yetiyordu. 3 oda bir salon olan Eylemle ve bir kişiyle daha kaldığımız bu ev bana boş gelirken gülümsedim.

Düşünceleri boş verip sokakta hızlı adımlarla yürümeye devam ederken ellerim yumruk, başım önüme eğikti. Eski arkadaşlarımdan tanıdık bir yüz görmemeyi umsam da, evi paylaştığımız diğer kızın "Derinnn," diye seslenmesi adımlarımı durdurdu.

Topuklarımın üzerinde aceleyle arkama dönüp Filiz'i görmemle kalbime bir ağrı saplandı. Güvenmeye muhtaçken onun sayesinde insanların gaddar olduklarını öğrenmiştim.

Lisede hoşlandığım çocuk beni sadece arkadaş olarak görüyordu. Sonra bana aşık olduğunu söyleyerek çıkma teklifi etmiş, daha sonralarıysa oynadıkları doğruluk mu cesaretlilik mi oyunu yüzünden beni kullandığı ortaya çıkmıştı.

Filiz yüzünden beni terk etmesi de cabasıydı. Aldatılmayı bu sayede öğrenen kalbim, tam şu anda o anları yeniden yaşıyormuşcasına kasılmıştı.

"Ne işin var burada? Ne zaman geldin?" Bana iyi kalplilikle davranması midemi bulandırırken dibime girip bana sarılması daha da kötüydü. Gözlerimden yaşlar boşalırken onu omuzlarından tutup sertçe ittirdim. Dengesini kaybedip koluma tutunduğunda bileğimi kendime çekmemle yere "Aa," diyerek düşmesi bir oldu.

"Onca yıldan sonra hangi yüzle bana sarılıyorsun?" dedim işe geç kaldığımı fark ettiğimde. Kirpiklerini kırpıştırıp dudaklarını o şekline getirdiğinde "Zavallısın," dedim. Bakan insanları umursamadan arkamı dönüp çalıştığım kafeye koşturdum.

İçeri girdiğimde hâlimin berbat olduğunu gören Nesrin abla başıyla Efsun ablaya bir işaret verip benim yanıma gönderdiğinde ayaklarımı sürüyerek çekingen yüz ifademle arka tarafa ilerledim.

"Sen ilgilen Efsun. Ben müşterileri hallederim." Efsun abla patronum Nesrin ablanın kızkardeşiydi. Gözlüklü, sarı dalgaları omuzlarında, orta yaşlı hoş bir bayandı.

Bir odaya girdiğimizde kapıyı kapatıp yanıma geldi. Çenemi tutup kaldırırken ela gözleri kısılmıştı.

"Ne bu halin kuzum? Anlatmak ister misin?" Başımı salladığımda "Peki sen bilirsin. Her zaman burada olduğumuzu bil ama," diye devam etmesi beni az da olsa gülümsedi.

"Teşekkür ederim," dedim gözyaşlarım akarken. Burnumu çektiğimde bana sımsıkı sarıldı. Ben de kollarımı hafifçe Efsun ablanın sırtına değdirip hıçkırıklara boğulduğumda hissettiğim anne şefkatiyle saçlarımı öptü.

Ruhu Yaralı Kız (Tamamlandı.)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ