23. Bölüm: Paket

222 16 0
                                    

Şarkı: Yavuz Çetin - Yaşamak İstemem

Medya: Derin

Kafedeki bir günüm daha yoğun geçerken Efsun ablanın "Derin kızım bir bak," diye seslenmesi ile gözlerimi faltaşı gibi açıp dışarı koşturdum.

Efsun ablanın korku dolu bakışlarının hayra alamet olmadığını düşünecek vaktim yoktu. Yerdeki hamamböceğini göründe ben de bir çığlık atıp Efsun ablanın koluna yapıştım.

"Kızım alsana şu hergeleyi kapının önünden."

"Valla Efsun abla hiç kılımı kıpırdatamayacağım. Kendin hallet," dediğimde kolunu benden kurtarıp enseme bir şaplak attı. Hafif vurmasından dolayı acımayan canımla tebessüm ettiğimde gözlerini böceğe dikerek "Nasıl geldi bu buraya?" diyerek kendi kendine sorgulamaya başladı.

"Ayol ne oluyor? İş yapacağınıza lak lak edin siz. Ohh valla. Ne alâ." Nesrin abla topuklu ayakkabılarınıv vuran seslerini bize duyurarak dışarı gelirken böceği fark edip eliyle aldı.

"Ne istiyorsunuz şu yavrucaktan. O da bir canlı. Geçin içeriye." Bizi azarladıktan sonra parmakları arasında çırpınan hamamböceğini bir ağacın dibine bırakıp yanımıza döndü.

Günün geri kalanı sakin geçerken arada bir olan yoğunluk başımı döndürüyordu. Nihayet son müşteri de hesabı ödeyip kalktığında Nesrin ablaya tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülümseme bahşettim.

"Saat beş oldu abla. Kapatmıyor muyuz?" dediğimde elindeki temizlik kovasını bana uzatıp "İşini bitir. Öyle çıkacağız," dedi. Efsun ablaya dönüp "Hadi biz de son kontrolleri yapalım," diye seslenip mutfağa giden yolda gözden kayboldu.

🐞🐞🐞

Eve vardığımda Hülya ablayı gördüm. Karşıdaki evin kapısında durmuş postacıyla bir şeyler konuşurken elimi salladım.

"Merhaba Hülya teyze," dediğimde postacıya işaret verip "Kızımız bu," dedi. Kendimi görücüye çıkarılmış gibi hissederken gözlerimi kısıp bana uzatılan postayı aldım.

"Sen olmayınca imzayı ben attım kızım." Hülya teyzeye anlayışlı bir gülümseme yollayıp postacıya parasını ödedikten sonra arkamı dönüp evime girdim.

Dün gece sipariş ettiğim kitaplar gelmiş olmalıydı. Çok sevdiğim Gülseren Budayıcıoğlu'nun Kral Kaybederse ve Camdaki Kız kitapları haricinde bir de Kendine Hoşgeldin kitabını sipariş etmiştim.

Odama geçerek guruldayan karnımla elimdeki posta paketini yatağa bırakıp çantamı kapıya astım. Ceketimin cebinden telefonumu alıp mutfağa ilerlerken ev sahibimden bir telefon aldım.

"Kızım arkadaşın Eylem aradı. İyi olduğunu, buradaki eve gelip gelmeyeceğini söyledim." Elimi alnıma vurup dudağımı ısırdığımda mutfak kapısında durmuştum.

"O ne dedi Tülay teyze?" diye sorup bekledim. Kulakları biraz ağır işittiğinden tekrar etmek zorunda kalıp konuşmasını dinledim.

"İşlerini halledip ziyarete geleceğini söyledi kızım. Sonra da iyi günler dileyip kapattık."

"Tamam Tülay teyze. Teşekkür ederim," dedim hiçbir şey bilmediği aklıma gelince vazgeçtiğim sinirimden. Tülay teyze telefonu kapatınca mutfağa girip dolabı açtım.

Midem guruldamaya devam ederken elimi karnıma vurup "Biraz düşüneyim. Sonra söz, seni doyuracağım," diyip buzdolabını kapattım. Kendime kahve yaptıktan sonra çıktığım mutfağa son kez bakıp salonda camın önünde yer alan koltuğa bacaklarımı karnıma çekerek yerleştim.

Ruhu Yaralı Kız (Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin