33. Bölüm: Hastane 2

139 16 0
                                    

Medya: Bütün Karakterler.

"Asıl katil benim," diye fısıldadım kırıkların üzerine yürürken. Acıyı hissetmeyen beynim uyuşmuş, ruhum kapana kısılmış, kalbim körleşmişti.

Yere çömelerek elime aldığım bir cam parçasını bileğime tuttuğumda "Yapma!" diye seslenişini duyup kırığı tezgaha fırlattım. Lavabonun içine yuvarlanarak düşüşünü gözlerim kocaman olmuş vaziyette izlerken "Yardım çağır," dedim.

Kapı çaldığında tekrar bağırdım "Yardım edin!" Kapı kırılırken Eylem'e dönüp kanayan parmaklarımı işaret ettim. Bir an sonra başım dönüp midem bulanırken uzattığım kollarımı tutup beni kendisine çekti.

🐞🐞🐞

Eylem'den :

Gözyaşlarımı dindiremeyen ruhuma ilaç gibi gelen tek şey Derin'in yaşama tutunma arzusuydu. Korksa da daima yaşamamı öğütleyen kardeşim ameliyattayken tek yapabildiğim hıçkırıklarıma teslim olmadan oturmaktı.

Bir hemşire çıktığında kalkıp hızlı hareketlerle yanına adımladım. Düşmek üzereyken Okyanus'un kolumu kavramasıyla minnet dolu bir gülümseme takınmayı başarıp soru dolu bakışlarımı hemşireye diktim.

"Acilen sıfır eraş negatif kana ihtiyacımız var."

"Ben veririm," dedi Okyanus'un. Derin'in onu sevdiğini anlamaya başlıyordum. Kibardı. Yardımseverdi. Kendisini katil olarak görse de öyle olamayacak kadar masumdu.

"Kan vermeye gidip kan vermeniz gerekiyor." Hemşire gözden kaybolurken biz kan almaya gittik. Bora bize çay almak için kantine inmişti. Ona durumu anlatan bir mesaj iletip Okyanus'un kan alma koltuğuna oturmasını bekledim.

İşimiz bittikten sonra çıktık. Kanı ameliyathaneye götürdüklerinde Bora yanımıza gelip "Ne oldu?" diye sordu telaşla.

"Bekliyoruz," dedim umutsuzluğun yansımasına engel olamadığım sesimle. Yüzüm düşmüş, omuzlarım gerilmişti. Her zaman için güçlü olmayı başarabilmiş ben, tam şu anda kontrolümü kaybetmek üzereydim.

Bir süre sonra ameliyat bitti. Doktor "Hastayı yoğun bakıma alıyoruz," dediğinde gözyaşlarım boşaldı. Bora elini sırtıma koyup pışpışladığında onun da gözleri acı yüklüydü.

Okyanus derin bir nefes alarak sedyeyle çıkardıkları Derin'e dolu gözlerle baktığında hepimizin yüzü kızarmıştı.

"Ne zaman görebiliriz?" dedim elimi gitmek üzereyken doktorun koluna koyup durmasını sağlayarak. Elime baktığında "Afedersiniz," diyerek hemen geriye çekildim. Sırtım Bora'nın göğsüyle buluştuğunda kızarıp yanına geçtim.

Kardeşim ne hâldeydi, ben burada nasıl duygular içerisindeydim?

İnsanoğlu cidden tuhaftı.

Aynı anda pek çok duyguya gebe olan bizler, her umutsuzlukta umuda sığınıyorduk.

"Odaya alındıktan sonra hemşire sizi çağıracak. Derin hanımın durumu stabil. Ne zaman uyanır bilemiyoruz. Geçmiş olsun," deyip yanımızdan ayrıldığında yıkık ruh hâlimize gelen rahatlamayla doktorun ve Derin'in arkasından baktık.

Ruhu Yaralı Kız (Tamamlandı.)Where stories live. Discover now