𝟎𝟓 | kanayan dirsekler için bir yara bandı

5.1K 510 1K
                                    

"Mama, just killed a manPut a gun against his headPulled my trigger, now he's dead"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Mama, just killed a man
Put a gun against his head
Pulled my trigger, now he's dead"



O hafta, cumartesi günü Harry ve Draco artık alışkanlık haline getirdikleri için yine kütüphanede buluştular.

Draco'yla biraz daha 'düşman olmayan' insanlar olmaya karar verdikleri günden sonra - ve tabii bütün gece birlikte biyoloji ödevi yapmak için ayakta kaldıktan sonra - iki genç McGonagall'ın verdiği ödevleri yapmak için birçok kez kütüphanede buluşmuşlardı. İkisi de partneriyle ödev yapmanın tek başına kelimeler ile cebelleşmekten daha kolay olduğu konusunda hem fikirdi.

Kavga etmeden durabilmişlerdi, elbette arada küçük laf sokuşlar oluyordu ama Harry buna da şükretmesi gerektiğini düşünüyordu.

Bu gün ise Draco gecikmişti ve Harry fazlasıyla sinirliydi. Cumartesi gününü kütüphanede harcamak istemiyordu, ödevi hızlıca bitirip gitmeyi planlıyordu üstelik bu gün Hogsmade izinleri vardı! Ginny'yi kendisiyle bir şeyler içmeye ikna ettiğine inanamıyordu. Eğer işler planladığı gibi giderse gün sonunda aralarında küçük bile olsa bir elektriklenme yaşayacaklarına emindi.

Ginny'nin iki gün önce Dean Thomas ile ayrılmış olması ise Harry'nin kaderin onların yanında olduğuna inanmasını sağlamıştı.

Harry bunları düşünürken kütüphanenin kapısı gürültüyle açıldı ve gürültülü kadın parmağını dudaklarına götürüp "Sshht!" hareketini yaptı. Kapıyı açan kişinin sert adımlar atarak içeri girdiğini ve arka tarafa yürüdüğünü duyabiliyordu.

Adım sesleri sonunda rafları dönünce Harry onun Draco olduğunu fark etti. Her zamanki gibi zümrüt yeşili tonlarına bürünmüş sarışın elinde büyükçe bir kese kağıdı tutuyordu. "Hogsmade'e gideceksen neden erken kalkmak zorundayız?" diye mırıldandı ve Harry'nin çaprazındaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Sana da günaydın, çünkü kahvaltı erken saatlerde veriliyor?" diye karşılık verdi Harry.

"Ah, günaydın." Bir an duraksadı, "İşte ben de bundan bahsediyordum, kahvaltı yapmadın, Potter."

"Harry," diyerek düzelti. "Kahvaltı yapmadım çünkü birileriyle erkenden ödev için buluşacağımızı sanıyordum!"

Harry'nin sesi kendisine bile fazlasıyla kızgın gelmişti ama aklına tekrardan yarım saattir beklediği gelince kendini sinirlenmekte haklı buldu.

"Ve o birileri kahvaltı yapmayacağını fark edip sana kahvaltı getirdi, rica ederim." dedi Draco ve arkasına yaslanıp yan bir sırıtış bahşetti.

Harry masanın ortasındaki paketi almak için uzandı. Paket çok fazla ağır değildi ve sıcacıktı. Karnının guruldadığını hissetti ama bunu Draco'nun duymamış olduğunu umuyordu.

wind of change ☰ drarry, auWhere stories live. Discover now