𝟏𝟑 | şirin bir giriş, dramatik gelişme, başa dönüş

4.6K 457 591
                                    

❝ Is this the real life? Is this just fantasy?Caught in a landslide, no escape from reality ❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Is this the real life?
Is this just fantasy?
Caught in a landslide,
no escape from reality



5 Ocak 2010

"Sirius! Draco benimle konuşmuyor!" dedi küçük Harry Potter. Sinirlendiği için yeşil gözleri çakmak çakmaktı ve sinirle ayağını yere vuruyordu.

Anladığınız üzere, yakın arkadaşı Draco Malfoy konuşmuyordu onunla. Üstelik birdenbire olmuştu her şey. Noel tatili yeni bitmiş, öğrenciler yavaş yavaş ilkokula dönmüştü. Harry Ron ve Hermione ile neredeyse bütün tatilde beraber olduğundan ikisini de özlememişti ama Draco'yu iki haftadır görmüyordu! Okul çıkışında birlikte bisiklete binmeyi teklif edeceğini şimdiden planlamıştı, böylece hasret giderebilirlerdi.

Ama planları suya düşmüştü küçük olanın. O gün Draco ile hiç konuşmadı hatta onu görmedi bile. Sonraki günler ise ne zaman selam verse arkadaşı yolunu değiştiriyordu. Tuhaf değildi de neydi bu?

Draco onun için ne kadar değerli olduğunu bilirdi. Harry'nin Draco'su sebepsizce ona yüz çevirmezdi yani Harry konuşmamak için güzel bir sebepleri olduğuna emindi. Sadece o sebebi öğrenmesi gerekiyordu. Bu yüzden Sirius'a soracaktı, Sirius da aynı Remus gibi her şeyi bilirdi.

Ve sormuştu da. Ama işe bakın ki, Sirius bile bazı şeyleri bilmiyormuş.

"Sana Malfoy'ların tuhaf olduklarını söylemiştim, Harry." Sirius vaftiz oğlunun saçlarını şöyle bir karıştırmış, ona hüzünlü bir gülümseme bahşetmişti. Şimdilik sadece tuhaf olduklarını söylemekle yetiniyordu genç adam, eninde sonunda Harry'ye nedenlerini anlatacaktı. Sadece o gün bu gün değildi.

"Ama Draco tuhaf değildi ki! Yeni yeni tuhaflaşmaya başladı ve bu durum hiç hoşuma gitmiyor!" Güçlü görünmeye çalışsa da Sirius onun arkadaşları hakkında fazla hassas olduğunu ve ağlamak istediğini biliyordu. Sesi de bu yüzden çatlıyor olmalıydı. "Söylesene Siri, senin tanıdığın Malfoy'lar da sonradan mı tuhaflaştı?"

"Ah hayır, o her zaman tuhaftı. Ama Remus'a sorabiliriz belki o sonradan tuhaflaşan bir Malfoy tanıyordur ve bize yardımcı olabilir?" diye önerdi Sirius.

Baba-Oğul ne zaman sıkıntılı bir duruma düşse Remus'a koşuyordu. Bir nevi joker karttı Remus Lupin-Black. Her şeyi bilen ve ne olursa olsun işin içinden çıkan kişi. Harry içinde tekrardan bir umudun filizlendiğini hissetti.

"Bana ne soracaksınız?"

Kapıya yaslanıp ikiliyi izleyen uzun adam yanlarına ilerleyip koltukta ortalarına çöktü. Alışkanlık olduğu üzere koruyucu bir tavırla kolunu Sirius'a dolamıştı.
Harry o zamanlar onların böyle davrandıklarını görmeyi travmatik olarak değil çok tatlı olarak nitelendiriyordu ama sorsanız, bunu asla itiraf etmezdi tabiki.

wind of change ☰ drarry, auWhere stories live. Discover now