1

460 24 5
                                    


Melissa masada duran kalemi alıp aynadaki görüntüsüne iyice yaklaştı. Aynı anda tek gözünü kapadı ve kapağını çekiştirdi. Kalem açık, simli farla boyadığı derinin üzerinde kayarak koyu bir çizgi bırakmıştı. Aynısını diğer gözü için de tekrarlayan Melissa kalemi bırakıp hemen yanında duran maskaraya geçti. Islak boya anında kirpiklerine yapışıp ağırlaşmıştı, ama ortaya çıkan görüntü için sıkıntıya değerdi. Melissa son olarak yanaklarının doğal pembeliğini allık darbeleriyle biraz daha belirginleştirip aynadan uzaklaştı ve yansımasını inceledi.

Üzerinden su gibi dökülen kırık beyaz, dantelli, ipek elbise biraz abartılı kaçsa da teatral bir büyüsü olduğunu kabul etmeliydi. Saçlarının arasına bir salkım misali karışan taç göğsündeki ve kollarındaki işlemeler gibi incilerden yapılmıştı ve o gecenin anlam ve önemine yakışır bir güzellikle parlıyordu başı üzerinde.

Güzel diye düşündü Melissa. Güzel görünüyordu. Hem de çok... Makyaj yapmaya bile ihtiyacı yoktu aslında ya, karşıdan ona gülümseyen bu genç kadının bakışlarındaki özgüven hoşuna gitmişti. Tıpkı bir süredir olduğu gibi o gün de hayatının büyük kısmında sahip olmadığı, sıra dışı bir parıltı vardı üzerinde. İyice belirginleşmiş koyu bukleleri arasında kalan yüzü ışıl ışıl, büyük dudakları hiç olmadığı kadar kırmızı, kara gözleriyse her zamankinden parlaktı. Ona bu fiziksel değişimi getiren aralarında yaşadığı meleklerin büyüsü müydü, yoksa ölümden dönmenin hayatına getirdiği açıklanamaz güçlerden biri miydi, söyleyemezdi. Kafasına taktığı diğer sorular arasında bunun pek de önemi yoktu zaten. Hiçbir şey eskisi gibi değildi ki görünüşü aynı kalsın.

Her şey değişmişti. Sonsuza dek...

Nokta.

Üç ay... diye geçirdi Melissa içinden. Karnavalda kopan kıyametin üstünden bu kadar zaman geçmişti. Şeytan'ın ölümden döndürdüğü insanlardan kurduğu ordu yok edilmiş, iblisler efendileriyle birlikte Sınır'a geri püskürtülmüş, meleklerle melezler bir kez daha omuz omuza dövüşüp kötülüğü dünyadan kovarken Aslan dönüşü olmayan bir ölüm uykusuna yatmıştı. Melissa Şeytan'la olan bağını kullanarak tüm orduyu yok ederken de sevdiği adamı hayata döndürmek için şuursuzca çırpınırken de içindeki gücün boyutlarının farkında değildi elbette. Onun açığa çıkardığı enerjinin tüm dünyaları yerle bir edebileceğini her şey bittikten sonra öğrenmişti ancak.

Tam da bu yüzden, üç aydır Gloria'nın melekleri arasında, onlardan biri gibi yaşıyordu. Sıradan bir insanmışçasına hala İngiltere'deki okuluna gidip gelmesi sadece hayatının devam ettiği masalına kendini inandırmak içindi. Oysa kaçınılmaz değişimi çoktan kabullenmişti. Kendinden, arkadaşlarından, meleklerden, melezlerden ve bildiği bilmediği tüm varlıklardan farklıydı Melissa. Öngörülemezdi, tehlikeliydi. Bu sebeple Gloria'nın kanatları altında kalmayı seçmişti zaten. O yüzden Tobias asistanlığa devam ediyordu gittiği okulda. Her hareketini izliyordu o ve diğer tüm melekler. Sınır'da yaptıklarından sonra gücünü keşfetmek ve doğru dürüst kontrol etmeyi öğrenmek için meleklerin rehberliğine ihtiyacı olduğunu kabullenmekten başka şansı yoktu Melissa'nın. Asla onlar tarafından kabul edilmeyeceğini bildiği halde hem de...

Tam olarak mutsuz olduğunu söyleyemezdi, hayır. Hatta... kafasını kurcalayan sesleri bastırabildiği anlarda ya da midesinde oturan kekremsi hissi görmezden gelebildiğinde hayatının en güzel günlerini geçirdiğini düşündüğü oluyordu. Aslan, ulaşılmaz prensi, ilk kez gerçekten yanındaydı. O da Melissa gibi açıklanamaz sorularının cevaplarını meleklerin yardımıyla bulmaya çalıştığından, zamanının çoğunu yaşlı malikanenin korunaklı duvarları arasında geçiriyordu. Şeytan'ın kalbine sapladığı bıçakla daldığı uykudan nasıl, neden bir anda uyandığını hala çözememişlerdi ya, Melissa umursamıyordu. Diğer yavrularla katıldığı eğitimlerden sonra, Tobias'la yaptıkları özel çalışmaların ardından, Gloria'nın bitmek bilmeyen deneylerinin çıkışında, sabah bahçede, öğlen okulda, akşam odasında... Melissa'nın bir adım ötesindeydi Aslan hep. Düşmüşlerin arasında iki yabancı madde de olsalar birlikteydiler. Sonunda... Ve dünyada bundan daha önemli hiçbir şey yoktu.

CEHENNEM EKSPRES - SİRKWhere stories live. Discover now