15

67 13 0
                                    

Flame çığlık çığlığaydı. Az önce başlamış olan gösteri kendilerini kaybetmenin eşliğinde olan insanları tamamen uçurumdan aşağı sürüklemiş gibiydi. Tüm başlar gökyüzüne çevriliydi o an. Bir mucizeye şahitlik eder gibi izliyorlardı tepelerinde hayat bulan şöleni. Şiddetle sağa sola sallanan, etrafında dönen, alçalıp yükselen kafeslerin içindeki dansçılar yırtıcı kuşlar gibi bir uçtan diğerine savuruyorlardı kendilerini. Havada attıkları taklalarla nefesi kesiliyordu kalabalığın. İblisler için ne de mükemmel bir avlanma zamanıydı bu, sinsi bir zehir gibi yayılmışlardı kuzuların arasına. Saldırmak için tetikte bekliyorlardı.

Bir Melissa'nın umurunda değildi sanki bu delilik. Az ötesinde hipnoz olmuş bir halde akrobatları alkışlayan arkadaşlarının aksine gözlerini üst katın gölgelerinden çekemiyordu. On dakika mı olmuştu Aslan onları pistte bırakalı, yoksa on beş mi? Melissa emin değildi. Zaman Lunapark'ta farklı bir kimliğe bürünüyordu. Özellikle etrafın kendinden geçmiş insanlar, onları kışkırtan iblisler ve bu kaostan eğlenen melezlerle çevrilmişken.

Sıradan ziyaretçilerle özel olanları birbirinden ayıran basamakları tırmandığından beri Aslan'ı bir daha görmemişti Melissa. Neydi bu kadar uzun süren anlamıyordu. Defalarca kez kendine onun bu mekânda bir tanrı olduğunu hatırlatmış olsa da içinde giderek büyüyen huzursuzluğu engelleyememişti. Onu bu kadar rahatsız eden şeyin ne olduğunu bilmiyordu bile. Belli belirsiz bir ürperti vardı sırtından ensesine uzanan. Değişik bir duygu, bir sezi, karıncalanma gibi bir his... Bir anda başının üstünden kuş tüyleri yağmaya başlayınca irkilip önüne döndü Melissa yeniden.

"Yakala! Yakala!" diye bağırıyordu Deniz hemen yanında. Kalabalığın geri kalanı ve Selin gibi o da kolları havada, tepelerinde taklalar atan dansçıların saçtığı tüylerden yakalama derdindeydi. Melissa'nın büyüyle yaratıldığına emin olduğu kuşlar süzülüyordu artık tavandan sarkan kafeslerin arasında. Alev alev yanan kanatlarıyla arkalarında bıraktıkları yaldızlı patika iç içe geçmiş desenlere dönmüştü bir süre sonra. Parktaki her şey gibi göz kamaştırıcıydı. Ve parktaki diğer hiçbir şey gibi Melissa'yı etkilememişti.

Gözleri yeniden yukarı kaydı. Üst katın misafirleri de gösteriyi izlemek için korkuluklara sıralandıklarından artık Aslan'ı görmesi imkansızdı. Dudaklarını parçalıyordu Melissa. İçini kemiren hissin bir şekli olsa pis bir lağım faresine benzerdi muhtemelen. Sağlıklı tüm düşüncelerini yiyip bitirmiş, geriye temelsiz, nereden geldiği belli olmayan bir korku bırakmıştı. Nedenini söyleyemezdi Melissa. Ya da midesini kaldıran paniği açıklayamazdı. Ama, saniyeler birbirini kovalar, kafeslerinden aşağı atlayıp insanların arasına karışan dansçılarla gösteri yeni bir anlam kazanırken bir yanlışlık olduğuna attık emindi.

Kızları bu ormanın ortasında, aç kurtların arasında bir başlarına bırakamayacağının farkındaydı ya, daha fazla durup bekleyemezdi. Odaklandıkça daha da emin oluyordu. Korku gerçekti. Minik böcekler gibi tenini gıdıklayan tehlikeyi uydurmuyordu. Hiçbir şeye değilse de karanlığa güvenebileceğini öğrenmişti. Ve gölgeler ona çok yakında istenmeyen bir misafiri olduğunu fısıldıyordu.

Şeytan! diye düşündü önce. Nefesini kesen bu ihtimal kendiliğinden yok olmuştu hemen. Onunla bir kez karşılaştıktan sonra öyle bir gücü başkasıyla karıştırması mümkün değildi Melissa'nın. Yine de... Bir bataklık gibi karanlık enerjiye doğru çekildiğini hissediyordu. Hiçlik gibiydi onu çağıran güç. Gece gibi. Okyanusun dibi gibi. Ve... ölüm gibi. Öyleyse Şeytan'ın kuklalarından biri olmalıydı gelen. İblislerin efendisi kendi pisliğine yaraşır bir sürprizle karşılamak istemişti demek Melissa'yı.

Bu düşünceyle bir bomba patladı Melissa'nın kalbinde. Kendi için değil, ama Aslan için duyduğu korku dakikalardır bulamadığı çözümü göz açıp kapayıncaya kadar hayata geçirmesini sağlamıştı. Uzanabildiği en yakın melezi yakasından yakalayıp kendine çektiğinde gücü serbestti artık. Parmakları arasından oğlanın gömleğine, oradan da boynuna uzayan karanlık bir pençe gibi onu kıskacına almıştı az sonra.

CEHENNEM EKSPRES - SİRKWhere stories live. Discover now