Daha yeni başlıyoruz.

3.5K 35 17
                                    

Belirtmek istediğim bir şey var. Neden inanması güç geliyor anlatılanlara. Herkes çok sıradan sadece ben mi sıra dışı şeyler yaşıyorum acaba? Hiç mi hayatınıza başka kadınlar dahil olmadı? Hiç mi aldatılmadınız? Hiç mi depresyona girip hayattan sıkılmadınız? Çocuklarınıza bile tahammül edemediğiniz zamanlarınız olmadı mı? Yapmayın Allah aşkına? Beni eleştirirken yererken önce kendinizi yerime koyun. Siz olsaydınız ne yapardınız? Sakin davranıp hayatınıza şizofrenik ve ya Pollyanna gibi normalleştirip iyimser karşılayıp devam mı ederdiniz? Aldatmak istemezdim. Hem de hiç. Ama insan bir yerden sonra mantıklı olamıyor doğru düşünemiyor. Yanlışlar doğru gelmeye doğrular haklılığını kaybetmeye başlıyor. Sert eleştiriler beni üzmez asla. Bunları yazarken Zaten göze almıştım kötü sözleri. Kafama aldığım darbeler belki de yolunda giden dengemi bozmuştur. Bilimsel bir açıklaması yok hayatımın. Ne oldum değil ne olacağım sorusunu sorun kendinize ve asla ben yapmam böyle davranmam demeyin. İnsanız şaşarız da beşeriz de. Umarım anlatabilmişimdir. Beni anlamanız dileğiyle.

       Sabah kalktığımda olabildiğince sersem bir haldeydim. Başım ağrıdan ikiye yarılmış gibiydi. Ağrı kesici almak zorundaydım. Alkol hala damarlarımdaydı muhtemelen ama almazsam kesinlikle faydalı olamayacaktım çocuklara. Arkadaşımı eve gönderdim. Yine rutin korkularımla başbaşa kaldım. Acaba kameralardan beni görmüş müydü? Bu düşüncemi kenara bırakıp normal yaşamımızı devam ettirmeye karar verdim. Ne olursa olsundu artık. Bıkmıştım zaten yaşamaktan en fazla öldürür beni kurtarmış olurdu.

      O gün Serdar'ı arayıp aramamak arasında gidip geliyordum. Saat öğleni geçmiş her zaman sabahın köründe günaydınlar iltifatlar yağdıran adam bugün beni hiç aramamıştı. Ararsa mutlaka konuyu açacaktım ama aramazsa benim de bir daha aramaya niyetim yoktu. Beni kullanmış olabileceğini düşünmek istemiyordum.

     Akşam üzeri telefonum çaldı arayan Serdar'dı. Bir an ne kadar yanlış düşündüğümü farkettim. Aramıştı işte. Telefonu açar açmaz özür diledi. Uyuyakaldığını işe bile gidemediğini söyledi. İçim rahatladı. Demek ki benden kaçmıyordu. Sonra nasılsın iyi misin soruları yerini ciddi konularıma bıraktı. Durumumu bildiğinden kısaca sordum. Bana yardım eder misin?dedim. Aldığım cevapla ne hissedeceğimi bilemedim. Bana üç çocuğumun olduğunu bekar olsam kesinlikle benimle evlenmek isteyeceğini ama bu durumdayken bana yardım edemeyeceğini boşansam bile kocamın beni rahat bırakmayacağını söyledi. Haklı mıydı gerçekten? Boşansam beni rahat bırakmaz mıydı? Ben de haberlere çıkan eski kocasının öldürdüğü kadınlardan mı olurdum? Bu konuşması bana bir yerde uyanmam gerektiğini de öğretmiş  oldu. Evet ben boşanırsam ne olacaktı?

   Yine de tekrar edip boşanmama yardım edip edemeyeceğini sordum. "Ben sana yardım ederim etmesine de, sen boşansan o adam sana çocukları vermez psikolojik sorunlarını öne sürer aldattığını kanıtlar mahkeme de hiç tanıyamayacağın bir insan olup çıkar.Sen buna hazır mısın ? Karşılığında suçlayacak kanıtın var mı ? Çocuklar olmadan yaşayabilir misin?  Hadi tut ki küçüğü sana verdiler kardeşleri birbirinden mi ayıracaksın?

    Söyledikleri kalbime bıçak gibi saplandı. O kadar haklıydı ki cevap veremedim. Telefonu yüzüne kapatıp odama gidip haykırırcasına ağlamaya başladım. Ağlamak düşünmeme engel olsa da içimi rahatlatmıştı. Kalkıp yüzümü yıkadım. Herşeyi oluruna bırakmak en doğrusuydu sanırım. Ama bunu söyleyip bir gün sonra neden aksini düşünüyordum emin değildim. Aklımı kaybediyor olabilir miydim?

      İki gün geçti hala kocamdan kameralarla ilgili bir arama gelmedi. Ya görmüyor ya da görmezden geliyordu. Kim bilir  belki de bunu da delil olarak kullanmak üzere özel dosyasında saklıyordu. Yapacak hiçbir şeyim yoktu beklemekten başka. Günler çok sıkıcı beklemek işkence gibiydi. Falcılara mı gitseydim acaba. Belki gelecekle ilgili umutlu haberler verirlerdi bana. Bilmiyorum...

Evli KadınWhere stories live. Discover now