0,8

17.6K 695 134
                                    

''Akılsız mı doğdun oğlum sen! Görüşmemek üzere ne ya? Aynı okuldayız ve dediğin şeye bak . Görüşmemek üzere o halde! '' Yanından geçip giderken iki adım daha atmıştım ki kolumu biri tuttu ve beni erkekler tuvaletine götürdü bu kişi Matthew'di. Niye beni buraya getirmişti acaba?Neyse tuvalet kabinlerinden - biri çıktı bizi gördüğünde biraz duraksadı ve Matthew benden bakışlarını alıp ona baktığında hemen dışarı çıktı. Niye korkmuştu acaba? Ah boşverin tabii korkucaktı. Matthew'in sağı solu belli olmaz. Çocuk dışarı çıktığı anda Matthew ağzını araladı ve

''Sen artık benimsin'' dedi. Ben ona hayretle bakarken nihayet konuşmak için ağzımı açmıştım ki dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Yumuşak öpüyordu ama karşılık vermedim. Aksine itmeye çalıştım ama yerinden kıpıdamadı bile. Sert öpmeye başlamıştı ama itmenin yararı olmayacağını anladım ve kasıklarına dizimle vurdum iki büklüm oldu. Olduğu yerde bana

''Bunun bir bedeli olucak bebeğim'' Deja vu...

2 Sene Önce

'' Herşey çok güzel olucak bebeğim''

'' Seni seviyorum anne beni asla bırakma''

~Şimdi~

Ağlamaklı ses tonumla

"-Bana bir daha asla bebeğim deme n'olur. " dedim ona resmen yalvarıyordum. Birkaç saniye sonra

gözümden bir damla yaş aktı. Bacaklarım artık beni taşıyamaz hale geldiğinde kendimi yere bıraktım. Tam olarak yerdeyken n'olur diye sayıklıyordum. Matthew benimle aynı boyuta geldiğinde yanıma oturdu ve bir zamanlar (hâlâ) öpmek istediğim dudağını araladı ve

" Tamam bir daha demeyeceğim şimdi bana ne olduğunu anlatmak için okuldan çıkalım mı?" Şimdi de bana acıyordu işte lanet olası hayatım yüzünden bana acıyordu. Gözümdeki çaresizliği, aynen bana yardım et diyen hareketlerime acıyordu. Ona döndüm ve

" Bana acıma tamam mı? Bana acıdığında kendimi olduğundanda çaresiz hissediyorum." Dedim oda bana

"Ben sana acımıyorum" dedi onu seviyordum daha düne kadar benim içimde nefret var ama aşk yok diyen ben değil miydim? O zamandan bu yana ne değişti. Bana döndü ve sorusunu yineledi bende olumlu bir şekilde cevap verdim. Beni kaldırıp tuvaletin kapısını açtığımızda koridor bomboştu. Demek ki ders zili çalmıştı ve bu benim işime gelirdi çünkü bu halimle kimseye gözükmek istemiyordum. Otoparka doğru yürüdük ve arabasının yanına geldiğimizde kendi kapısını açtı ve bindi. Ona hayretler içerisinde bakarken camı açıp bana

" Hadi binmiyor musun? Diye sorduğunda kapıyı kendim açıp bindim. Sonra tekrar bana dönüp nereye gitmek istersin diye sorduğunda bende eve gitmek istediğimi söylemiştim.

Evde--

Eve girdiğimizde dikkat çekerim girdiğimizdeMatthew'a dönüp

"Salona otur üstümü değiştirip geliyorum" dedim ve oda onaylayıp salona oturdu ve hemen odama çıktım ve Mia'ya mesaj attım
Kime: Mia

Mia ben okulu kırdım ve çantamı alıp bize gelir misin? Ama sakın zili çalma sadece çantamı getir. Evimde Matthew var. Benim odamın camından aşağı ip salıcam ipe bağla ve git sana yarın herşeyi anlatacağım söz veriyorum. Teşekkür ederim. Diye mesaj yolladığımda bir dakika sonra cevap geldi.
Kimden: Mia
Aman tanrım Kate evinde şuan Matthew mu var? Tamam çantanı getireceğim ve yine tamam zile basmıyacağım ve yine yine tamam yarın bana herşeyi anlatıcaksın.:) Görüşürüz diye mesaj yolladığında hemen üstüme bir şort ve bol kazak geçirdiğimde aşağı indim ve.Matthew'a baktım ne kadar da masum duruyordu. Yanına gidip oturduğumda ağzını araladı ve bana

"Şimdi anlat sana neden o kelimeyi demiyeceğim. Birşey mi oldu?" Diye sorduğunda ona daha önce kimseye anlatmadığım olayı anlatmak için ağzımı araladım ve başladım.

"Bak Matthew bunu daha önce kimseyle konuşmadım yani anlatmadım ve başlıyorum." Kafasıyla onay verince devam ettim.

"İki sene kadar önceydi. Bu evde annem ve ben tek başımıza yaşıyorduk. Annem ve ben televizyon izliyorduk sonra annem bana

"herşey çok güzel olucak bebeğim " dedi bende

"Seni seviyorum anne beni asla bırakma" demiştim o sırada kapı çaldı ve annem kapıyı açmak için ayağa kalktı. Kapıyı açtığında gerizakalı babam.elinde bıçakla bana doğru yaklaşmaya başladı *anlatırken ağlıyordum.* ne yapıcağımı bilmezseniz annem babanın başında vazoyu kırdı. Tabii o adama birşey olur mu? Gitti ve tam annemin kalbinin üzerine elindeki bıçağı sapladı sonrada çekip gitti. Ben ne yapacağımı bilmezken annemin yanına gittim ve saçlarını öptüm sonrada hemen ambulansı aradım. Polis beni sorguya çektiğinde ağzımı açmadım. Sonrada annemin ölüm haberi geldi." Dedim ağlıyordum yanıma iyice sokularak bana sarıldı ve

" Bundan sonra herşey değişecek çünkü yanında ben varım " dedi ona güvenebilir miyim bilmiyordum ama onu bırakmak istemezcesine sarıldım ve t-shirtini göz yaşlarımla ıslatmaya başladım. Kokusunu içine çektiğimde sanki içmişimde sarhoş olmuşum gibi hissediyordum. Kokusu tanımsızdı. İnanılmaz derecede hoş kokuyordu. Ona döndüm ve nasıl söyleyeceğimi bilmeden ağzımı araladım ve

"Bu gece burada kalır mısın?" Diye gereksizce ama isteklice - bi sn ölp glyrm :ss - diye bir soru yönelttim ve bana

"Hadi uyumaya gidelim o zaman" dedi inanamıyorum yıllardır istediğim şey gerçekleşecekti. Hemen ayağa kalkıp odama doğru ilerkedik. Kapıyı açtım ve dolabımın önüne geçtim ve geceliğimi  çıkardım ve odamdaki banyoma doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Matthew bana

"Burada giyine bilirsin aslında." Dedi ve benim yüzüm kızarırken başımı yerdeki halıya çevirdim kızarıklığının geçtiğini sandığımda yüzümü ona çevirip

"hayır canım kalsın " dedim ve banyoya girdim üstümü değiştirdikten sonra odaya girdim ve Mathew yatağının içinde.odamdaki koltuğa baktığımda t-shirtini gördüm iyiki yarı çıplaktı birde pantalonunuda çıkarmış olsaydı şurada kalp krizinden ölüp giderdim yani neyse ayakta fazla dikildiğimi anlayıp yatağımın diğer yanına gittim ve yorganı kaldırıp içine girdim yatakta bir hareketlenme hissettiğimde kendimi birden Matthew'in kolları arasında buldum. Kendimi uykuya vermeden önce duyduğum son söz
"SENİ SEVİYORUM" oldu sonrası karanlık..

Merhaba arkadaşlar.yeni bölüm geldi ve sanırım uzun bilmiyorum.
:) Ama bölümden memnun değilim klişe olmadı mı?
Neyse görüşürüz bye bue :)

LİSELİ EZİK -DÜZENLENİYOR-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin