Siyah Aşk +18

32. Dilim tutulur

Sakallarını okşadım usulca. Bu kadar yakışıklı olması beni çılgına çeviriyordu. Yüzünün çehresinde gezdirdim ellerimi. Kirpiklerine , sakallarına, dudaklarına...
Mırıldanıp yavaşça gözlerini araladı. Tebessüm ettim ve kısık bir ses tonu ile

" Günaydın sevdiğim adam "

Dedim. Tebessüm etti yarı kapalı gözleriyle. Beni belimden sıkıca kavradı kendine doğru çekti. Başını göğsüme yasladı. Mırıldanarak

" Günaydın güzelim "

Dedi. Yataktan çıkmak istemeyişi sitemli ses tonundan belliydi.

" Sevgilim hadi kalk "

Diye seslendim. Beni dahada sıkı kavradı. Yataktan çıkmak istemediğini anlatmak için. Hoşuma gidiyordu bu tavırları. Göğüslerime değen nefesi beni benden alırken karnımın acıktığını fark ettim.

" Sevgilim bak ben acıktım artık "

Dedim yeniden seslenerek. Hiç bir tepki vermedi. Ee bana başka alternatif bırakmıyordu bunu kendi istemişti. Omuzlarından ittirerek sırt üstü yatmasını sağladım. Tam erkekliğinin üstüne oturup sürtünmeye başladım. Yavaş yavaş sertleşen erkekliği uyanmaya başladığını belli ediyordu. Ama uyanmıyordu yada rol yapıyordu bunu anlamak için kısık bir sesle inledim erkekliğinin dahada sertleşti ama oynamaya devam ediyordu bu oyunun kazananı ben olacağım savaş bey ! Diye telkin ederek kendimi birazdaha hızlı sürtünmeye başladım.
Vee sonunda zafer benim ! Belimden tutup altına aldı beni . Ufak bir çığlık attım kahkaha eşliğinde. Göz kapaklarını zoraki ayırıp simsiyah gözlerini değdirdi gözlerime yüzümde tebessüm öylece kala kaldım. Kaşlarını hafifçe çatıp.

" Sabah sabah derdin ne güzelim "

Diye sordu. Gözlerimi gözlerinden ayırıp etrafa bakınırken.

" Hiççç.."

" Ne demek hiç benim sabah sabah ayarlarımı bi hiç içinmi bozdun "

Söylediği cümle canımı sıktı. Kaşlarımı çatıp gözümü gözlerine diktim.

" Ha yani ben ayarlarını bozuyorum "

" Evet bozuyorsun sabahın köründe üstümde ne işin var "

" Pardon savaş bey bidaha olmaz "

Dedim . Üstümden ittirmeye çalışırken sinirlerim bozulmuştu bile. Bi anda nefesim kesildi , dudaklarını dudaklarımda buluşturdu. O kadar nazik öpüyorduki tüm sinirim kaybolmuştu. Ellerimi boynunda bağlayarak karşılık verdim. Kısa bir öpüşmenin ardından boynuma bir öpücük kondurdu. Yüzümde gülümseme belirdi.

" Hadi artık sevgilim karnım acıktı "

" Tamam güzelim hadi kalkalım "

Diyip üzerimden kalktı. Yalnız bir sorun vardı üzerime giyecek hiç bir şeyim yoktu. Bunu fark eder etmez. Yanımda oturmuş gözlerini ovuşturan savaşa dönerek.

" Savaş benim kıyafetim yok "

Dedim endişeli bir ses tonu ile . Yüzünde çapkın bir gülümse ile beni süzdü.

" Ne güzel böyle gezersin yanimda "

" Ya pislik yapma savaş! "