5. Bölüm

104K 4.9K 4K
                                    

Okumaya başlamadan önce lütfen yıldıza basmayı unutmayın aşklarım.

Jutenya_ şurayı tıklayarak benim jutenya aileme sizde katılın. Ailemiz büyüyor ve 15k olmamıza az kaldı.

Twitter hesabım Jutenya_

İnstagram hesabım jutenya82

Tiktok hesabım watpadjutenya

Twitter ve tiktokda #azadsaruhan #mardinetutsak #așkadireniș #jutenya etiketlerini kullanarak bize destek olabilirsiniz. Kitaplarla ilgili yorumlarınızı çok merak ediyorum ve bu etiketlerini kullanan herkese dönüyorum.

Ve unutmadan hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.
#wattpadtanıtım keyifli okumalar.

Korumalardan Seyit hızla yukarı çıkıp Berat ağanın yanına ilerledi. Şiveli aksanıyla "Ağam Ağir ağa vurulmuştur. Durumu da ağır! Hastaneye kaldırmışlar."

Masadaki herkes şok geçirdi. Daha biraz önce Ağir bu masadan kalkıp gitmişti. Berfin hanım kendini tutamayıp ağlayarak çığlık attı. Keje ve Zilan koşup ona sarıldılıp tutular.

Loran ve Berzan yutkundu. Ağir abileri vurulmuş hastane de deniliyordu. Ağıtlar sardı birden konağı. Kahvaltı masasından hızlıca kalktılar hastaneye gitmeleri lazımdı.

Herkes hastaneye gitmek için hazırlanırken, merdivenlerden hiçbir şey olmamış; gibi çıkan Heja'ya hayretle baktılar. Berat ağa sinirle, "buke"diye bağırdı!

"Kocan yaralı hazırlan hastaneye gidelim"

Heja ateş saçan gözlerle döndü bir zamanlar, baba dediği insana;

"Kusura bakma Berat ağa! Benim hastane kapıların da bekleyecek, bir kocam yoktur! Gelinin Ağir ağanın karısı, yanınız da. Taze gelin hem onun dökecek göz yaşı da çokt! Ama benim yok gelininizi alın ve gidin."

"Ne demek oluyor bunlar? Nasıl kocam yok hala onun nikahında, olduğunu unutursun. Şimdi çabuk düş, önüme millete güldürme bizi. Kocan hastane köşelerinde ölmüş kalmış belli değil? Sen hala kocam yok dersin sana hiç yakıştıramadım doğrusu. "

Heja buruk bir tebessümle baktı! Çevresindeki insanlara. Hâlâ kocan diyebilmelerine, neden anlamak istemiyorlardı? Onun için Ağir bitmişti, sadece şimdilik mecbur kaldığı hayatı yaşımaya çalışıyordu.

Boğazını temizleyip Berat ağaya bakarak konuştu.

"Berat ağa benim hastane köşelerinde bekleyecek, bir kocam yok; size de geçmiş olsun Allah evlat acısı , göstermesin. Yüreğinizi de yakmasın elimden gelen bu bence, siz gelininizi alın ve gidin. Malüm oğlunuz yaralı. Benimle bu konuyu tartışacağınıza hastaneye koşun."

Arkasını dönüp çıkmaya, başladı, merdiven basamaklarını, insanın yüreğinin sevdiğine koşarken ayaklarının gidememesi ne kadar da zordu. Kader dedi Heja, kaderin de sevdiğine gidememekte var deyip devam etti yukarı çıkmaya ardındın da şaşkın aile fertlerini bırakarak.

Onlar da anladı!

Heja'nın Ağir'den vazgeçtiğini.

Eski Heja olsaydı? Şimdi hastane kapılarını, çoktan aşındırmıştı.

Şimdi ise gitmeye, bile tenezzül etmiyordu.

Herkes arabalara binip hastaneye doğru yol aldı.

Heja hariç. Heja titreyen eliyle kapı kulpunu indirdi. Odasına girip sırtını kapıya dayayıp yere çöktü. Eliyle ağzını kapatarak ağlamaya başladı. Burda tek başınaydı değmeyecek sevdası için göz yaşı dökebilirdi. İçli, içli ağlayarak dua etti. Artık onun olmasa da ölmesin, ilerde ayrılsalar da nefes aldığını bilsin. Dili öl demişti ama kalbi ise yaşa, işaret parmağını sıkıp ağzına götürüp hıçkırdı. Ağlayışlarının sessizce olması lazımdı. Göz yaşları bir zaman sevdiği adam aydı ve odam artık bir başkasının kocasıydı. Başkasının kocası için göz yaşı dökmeyi kendisine yediremiyordu birilerinin onu o halde görmesini de istemiyordu.

Aşk'a Direniş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin