10. BÖLÜM

105K 4.9K 9.4K
                                    

Okumadan önce lütfen yıldıza basmayı unutmayın.

11000 kelimeye yakın bir bölüm bence o yıldızı sonuna kadar hak ediyor.

Jutenya_ şurayı tıklayarak watpad hesabımı takibe alın ve jutenya aşiretime katılıp kitap hakkındaki gelişmelerden haberdar olun.

Twitter hesabım jutenya_

İnstagram hesabım jutenya82

Tiktok hesabım watpadjutenya

#azadsaruhan #mardinetutsak #jutenya #hejakaradağlı #așkadireniș
Ve #jutenyakitapları etiketleri ile her yerdeyiz. Bu etiketleri kullanıp bize destek olabilirsiniz. Kitap ve bölümler hakkında olan düşüncelerinizi gerçekten çok merak ediyorum.

Ve unutmadan hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar


Ömer Mirza ve Murat öfkeyle Mirakan konağından çıktılar. Belki Betül pişman olur ve döner diye gelmişlerdi. Bu saatten sonra Ömer Mirza için Betül diye bir kardeşi yoktu. Daha Heja'yı nasıl ordan alırlar diye plan yaparken Betül'ün yaptığını kabullenemiyorlardı. Kendi konağına girdiği gibi yukarı çıkmaya başladı. Arkasında Murat'a aynı hızla onu takip ediyordu. Sabah olmak üzereydi. Babası Cafer ağayı uyandırıp Betül'ün kaçtığını ve olanları anlattı.

Cafer ağa kızının kaçtığını duyduğu gibi öfkeyle ortalığı yıkıp geçirdi küçük bir kıyamet Karahan konağın da koptu. Cafer Ağa kızının yaptığını sindirmeye çalışıyordu lakin bu öyle sindirilecek bir şey değildi. Tek kızı konağının değerlisi ailesini bir erkek için ezip geçmişti. Saatlerce ne yapacağını düşündü. Kızı onları geçip gitsede evlattı. Canını almaya kıyamazdı.

Aşireti toplatıp diğer aşiretlerin ağalarını çağırdı. Gidip o konağı Mirakanların başına yıktıktan sonra Betül'ü saçından sürükleyerek getirebilirdi ama kan davası başlatmaya değmezdi.

Ağalar teker, teker konağa giriş yaptı. Cafer ağa omuzlarını düşürüp boynunu önüne eğip içeri girdi. Bugüne kadar hiç kimseye veya hiçbir şey yüzünden boynunu eğmemişti. Betül'e kadar. Yerine geçip oturduğu gibi karşısında duran Mirakanları fark etti.

Karşısın da oturan Berat ağa ve oğullarına tiksintiyle baktı.

Berat ağa ise gerim geriliyordu. Dün bu kapıdan hakerete uğrayıp kovulmuştu.

O anda Boran ağa ve Bekir Mirşah tüm heybetleri ile içeri girdiler. Yeri titretir gibi attıkları adımlarla yürüyüp Cafer ağanın yanına oturdular. Boran ağa başını kaldırıp Berat ağanın gözlerine tiksintiyle baktı. Sonra sözde damadı Ağir'e döndürdü bakışlarını, onu da pişman edeceği günler yakındı. Bu aileden özellik bu adamdan nefret ediyordu.

Berat karşısında oturan Boran ve Cafer ağaya kibirle baktı. Ona göre ikisine karşı zafer kazanmıştı. İnsanın en büyük düşmanı kibirdi. Kendi yıkımını kibrine kapılarak yapardı. Berat Ağa kibrine kapılan taraftı ve yere çakılmasına az bir süre kalmıştı.

Diğer aşiret ağaları karar çıkarmak için gelmiştilerdi. Kan değil sulh istiyorlardı.

İlk olarak Beritan aşiretinin lideri Ferzan şiveli sesiyle söze girdi.

" Berat ağa oğlun Berzan! Cafer ağanın kızını kaçırmıştır. Ne dersin."

Berat ağada bu konuşmayı bekliyordu ve fırsat eline geldi. Gerim gerim gerilip "Ferzan ağa oğlum bir cahilliktir yapmış. Karar bellidir! Biz üstümüze düşeni yapmaya hazırız."

Aşk'a Direniş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin