24. Bölüm

51.2K 4.4K 6K
                                    

Okumaya başlamadan önce lütfen yıldıza basmayı unutmayın.

Watpad hesabımı takip etmeyen arkadaşlar kitap hakkında gelişme ve bildirimlerden haberdar olmak için lütfen şurayı Jutenya_ tıklayarak takip edin. 12k olmaya az kaldı. Kocaman bir aile oluyoruz sizide watpad ailem de görmeyi çok istiyorum.

Şafağın bile aydınlatamadığı hayatlar vardı.

Çünkü şafağın aydınlığı kara kaderi aydınlatmaya yetmiyordu. Zamana bırakılan hiçbir şey iyiye gitmiyordu. Ya da zaman kötü kaderin izlerini değiştirmeye yetmiyordu.

Narin Hanım günün erken saatlerinde kalkıp konaktan çıktı. Kısa bir yolculuktan sonra Ağir'e ilerledi. Böyle durumlarda kızgınlık, küslük düşünülmezdi.

Genç adam Narin Hanım'ın masaya oturmasıyla bir baş selamı verip konuşmasını bekledi.

Narin karşıda ki genç adamı süzüp kendisinden emin bir ses tonuyla "Ağir sana telefonda olayı anlattım. Zehra Hanım bölüşülmeyen toprak dedi ama bence ortada başka bir neden var. Gerçi o topraklar sizin sorumluluğunuzda ama ben kavga, gürültü olmadan çözülsün istiyorum."

Ağir sessizce dinledi Narin Hanım'ı. Haklı olduğunu biliyordu. Yine de her seferinde sanki aralarında hiçbir sorun yaşanmamış gibi davranmasına çok şaşırıyordu.

"Tamam dediklerini anlıyorum. Haklısın da aradaki sorun sadece toprak değil. Ama Narin Hanım unuttuğun bir konu var. Ben artık ağa değilim. Bunları bana değil Ferman'a anlatman gerekirdi."

Önüne konulan çayı karıştırıp genç adamın söylediklerine burukça güldü.
" İkimizde bunları neden Ferman'a değil de sana anlattığımı iyi biliyoruz."

Ağir dudaklarını büzüp kafasını olumlu anlamda salladı. Narin hanım çayından bir yudum alıp arkasına yaslandı ve bıkkın bir şekilde"Ferman bu topraklardan uzun zaman ayrı kaldı. Bir de çevredeki insanları senin kadar iyi tanıdığı söylenemez."

Bakışlarını Ağir'in yüzünde gezdirip
"Aşiretlerin senden çekindikleri kadar Ferman'a saygı göstermedikleri ortada, bu yüzden sana anlatıyorum."

Genç adam da çayından bir yudum alıp sesli bir nefes aldı. Kendisi müdahale ederse Ferman'ın daha kuramadığı otoritesi sarsılırdı.
"Buna benim el atmam Ferman'a zarar verir. Ağalığı yönetemiyor görüntüsü meydana çıkar ve ben bunu istemiyorum."

O da bunların farkındaydı ama bazı şeyler mecburi yapılırdı.

"Evet haklısın ama unutma bu insanlar bizim sorumluluğumuzdalar. Öyle sırt çevirme gibi bir lüksümüz yok. Eğer ki diyorsun ben kefilim. Ferman doğru olanı yapabilir." sesli bir nefes alıp parmaklarını masaya hafifçe vurup çıkan sesle beraber
"Tamam o zaman gidip Ferman'la konuşurum. Ama olacakların vebali benim değil senin boynuna olur. "

Genç adam ofladı yüzünü iki eliyle sıvazladı. O da biliyordu bazı şeyleri. Zaten gelmeden küçük bir araştırma yapmıştı. Bakışlarını Narin hanımın yüzünde dolaştırıp "Tamam dediğin gibi olsun. Bunu da bir genç kızın hayatı kaymasın diye kabul ediyorum ama Ferman'ın arkasından gizli, saklı bir iş çevirmem. Ağalıkta hala gözüm varmış gibi görünmek istemiyorum."

Narin Hanım ellerini göğsünün altında birleştirip sırtını sandalyesine dayadı. Ayak ayak üstüne atıp yüzündeki memnun ifadeyi de silmeden.
" Olay düşündüğüm gibi değil mi?" sesinde ki tını bile ben haklıydım dedirtiyordu.

"Sadece toprak sorunu değil. Başka nedenler de var."

Genç adam karşısındaki kadın gibi sırtını sandalyeye dayayıp ayak ayak üstüne attı. Bakışlarını Narin Hanım'ın gözlerine çevirdi. Sevdiği kadın en çok annesine benziyordu. Narin Hanım gibi asi ve cesurdu. Belki de en çok bu yanını sevmişti. Bir zamanlar karşısındaki kadına hayrandı. Amed'e nam salmıştı. Herkesin ağzında bir Narin'di. Güzel, cesur ve zeki.

Aşk'a Direniş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin