Şirin Bir Ev

422 34 0
                                    

Araba Lyon sokaklarında rüzgar misali ilerlerken kendimi şehrin doğusunda kalan bu şehrin sessizliğine vermiştim.

Sessiz, sakin ve temiz olan bu yer kesinlikle nefes kesiciydi. Ne kadar süre yolda süzüldüğümüzü bilmiyoken Erna arabayı küçük ve konforlu görülen bir evin önüne parketti ve bize döndü.

(Erna):"Bon, les gars, nous sommes ici." *Tamamdır millet, geldik*

(E):"Allah aşkına türkçe konuşurmusun?"

(Erna):"Yüz ifadeni görmen lazımdı ama. Çok şirindin"

"Geldiysek inelim o zaman"

(Erna):"Tamamdır"

Arabadan inmiş ve çantaları alarak eve doğru ilerlemiştik. Önden Erna geçip kapıyı açtı ve içeri girerek sanki misafirmişiz gibi bizi davet etti.

(Erna):"Buyrun"

(E):"Bonjour"

Emrenin dediğine ben anlamaz bakışlar atarken Erna gülme krizine girmişti.

(E):"Ne, noldu. Niye gülüyo bu"

"Günaydın dedin"

(E):"Ne var ki bunda"

"Hava aydınlandı mı"

(E):"Bu aydınlanmamış hali mi"

"Burda gün daha aymadı"

(Erna):"Ecrin haklı. Biz de gün sabah dokuzdan sonra başlar"

(E):"Eee bizde de aynı"

"Aynen"

(E):"Teşekkürler ne demekti?"

(Erna):"Gráce"

(E):"Gráce Ernacım"

Emre göz kırparak içeri girmişti. Erna da ardından gülerek içeri girince zaman kaybetmeden Andaçla beraber içeri girmiştik.

Ev dış görüntüsünün aksine geniş ve karanlıktı. Elimdeki çantaları salona bırakıp mutfak olduğunu düşündüğüm alana ilerledik.

Emre masada oturmuş arkası dönük bişeyler yapan Ernayı büyülenmişçesine izliyodu. Bi Emreye bi Ernaya baktığımda içimden "hayırlı olsun" diye geçirdim ve Emrenin arkasından dolanarak yanına oturdum.

Kolumu ensesine atarak duyulmayacak şekilde fısıldamıştım.

"Yeni bir aşk mo yoksa"

(E):"Ya bi git"

"Türkiyeye döndüğümüz zaman seni burda bırakıcam"

(E):"Ya bak belanı bulma benden siktir git"

Bişey dememe fırsat kalmadan Erna elindeki kupalarla bize doğru döndü. Emre bu hareketine afallasa da hemen kendine geldi ve gülümseyerek Ernaya baktı.

Kupaları önümüze koyduktan sonra karşımıza oturdu ve yalancıktan öksürerek konuşmaya başladı.

(Erna):"Buraya geldiğimde 15-16 yaşlarında falandım"

(A):"Neden buraya geldin?"

(Erna):"Aile baskısı diyelim. O yüzden fransızcam iyidir"

Son cümlesini Emreye bakarak söylemişti.

"Burak sana başka ne anlattı"

(Erna):"Söylediğim gibi buraya iş için geldiğinizi ve kalacak bi yere ihtiyacınız olduğunu "

"Şu işle alakalı başka bişeyler söyledi mi peki"

(Erna):"Ne iş için geldiyseniz açıkçası umrumda değil. Burak sevdiğim, saydığım arkadaşımdır. Onu kıramadım kabul ettim. İşiniz bitene kadar kalabilirsiniz burda"

(E):"Senin mi evin"

(Erna):"Evet benim"

Önümdeki kahve hoşuma gitmediği için daha fazla içememiş ve ayağa kalkmıştım. Elimle Polatı işaret ederek konuştum.

"Kafa dinleyebileceğimiz bi oda varmıdır"

(Erna):"Koridorun sonunda solda"

Kafamla onaylayıp Polatı ve çantamı alıp tarif ettiği odaya ilerledim.



NOT: Eveeeeğğğtt. Yavaş yavaş finale doğru ilerlemekte olduğumuzu bilin. Final bölümü de hazır yazdım ama bi günde bitirmek istemiyorum kitabı. Yavaş yavaş dediğim gibi. Diğer bölümleri de sabah ya da akşam yayınlarım. Buraya kadar yanımda olduğunuz için çok minnettarım ve teşekkürlerimi sizlere sunuyorum. Yarına kadar kendinize cici bakın.🖐🏻🤗

İyi okumalaaaarrrrr⚡💜

A L O N E {Girl×Girl} TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin