6 - BİLİNMEZLER İÇİNDE

1.5K 112 192
                                    

Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuştur çoktan.

~ SARP ÇETİN ~

🌺🌺🌺🌺🌺 

YAZAR'IN AĞZINDAN

"O kız nerede Sarp?!" diye kükredi genç adam. Çok öfkeliydi, kızgın bir boğa misaliydi aynı.

"Bilmiyorum abi, ah keşke bilsem. Onu kaçıranları senden önce ben hallederdim, ama bilmiyorum işte. Bana da arkadaşı Çağla haber verdi zaten." o da en az karşısında ki öfkeden kuduran adam kadar öfkeliydi. Hepsi de öfkeliydi.

Rüya'nın kaçırılmasının ardından, Çağla hemen Çağrı'yı aramış ona haber vermişti. Ne yapacağını bilememişti ki. Numarasını almıştı ondan yapacakları ödev için. Sonuçta grup ödeviydi ve iletişim halinde olmalılardı. Birlikte yapacaklardı nihayetinde.

Genç kız polise gitmeyi bile düşünmüştü başta, ama o adamların ne derece tehlikeli olduğunu bilmiyordu. Arkadaşı Rüya'yı belanın içinde başka bir belaya sokmak istememişti. Bu yüzden gidememiş, gitmekten şimdilik vazgeçmek zorunda kalmıştı. Aklına Çağrı gelmiş, ona söylemişti hemen. Ama Çağla bilmiyordu ki, onların arasında zaten bir polis vardı.

Bu kişi kim miydi?

Sarp'ın abisi,

Pars.

Çağrı ise, Çağla'dan aldığı bu haber karşısında hemen Sarp'a haber vermişti, o da abisi Pars'a söylemişti direkt. Rüzgar'a söyleme cesaretini bulamamıştı kendinde. Çünkü ona emanet etmişti kızı. Ve bu kaçırılma da hiç iyi olmamıştı. Koruyamamıştı işte Rüya'yı. Bu yüzden de Rüzgar'ın kendisine kızmasından endişelenmişti. Çünkü o güvenmişti Sarp'a.

Fakat onun da Pars sayesinde haberi olmuştu. Kardeşi Sarp'tan duyar duymaz ilk yaptığı şey arkadaşına haber vermek olmuştu çünkü. Böylece kulaktan kulağa oynanmış oldu.

Şimdi ise kara kara ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Rüya'yı nereye götürmüş olabileceklerini... Bu işin arkasında ki kişiyi tahmin ediyorlardı, bu onlar için hiçte zor olmamıştı.

Çağla ise evinde oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlamakla meşguldü. Hâlâ Çağrı'dan bir haber yoktu. Annesi ve babasına belli etmemek için büyük bir çaba sarf etmişti. Aslında Çağrı'da teselli etmek amaçlı bazı şeyler söylemişti, "sen sakın endişelenme, onu bulacağız biz ve sana getireceğiz, kılına dahi zarar gelmeyecek." gibi şeyler söylemişti. Ama Çağla yine de sakin olamıyordu. O da bir an önce bir şeyler yapmak istiyordu.

"Umarım şu an iyisindir Rüya. Umarım." dedi gözyaşları içinde.

Diğer taraftan Sarp ve diğerleri rüzgar estiriyordu sanki. Fırtınalar koparıyorlardı. Şimşekler çakıyordu adeta.

"Lan! Bunu yapanları bir elime geçireyim de..." diye kükrercesine bağırdı Rüzgar. Ardından Sarp'a bakarak öfkeyle konuştu.

"Bul onu Sarp!" ve Çağrı'yla ikisine bakmaya başlarken devam etti. "Bulun onu, ne pahasına olursa olsun bulun!"

Pars konuştu sakin oldurmaya çalıştığı bir sesle. "Tamam Rüzgar, sakin ol önce. Bulacağız Rüya'yı, sen merak etme."

"Nasıl sakin olayım ya, nasıl!" çıldırmak üzereydi.

Sarp ise kendisini suçlu hissetmekle meşguldü.

"Rüzgar abi, çok özür dilerim. Ben, ben onu koruyamadım." başı öndeydi. Yüzüne bakamıyordu. Fakat adamın söyledikleriyle birlikte birden kaldırdı başını.

RÜYAMSIN Where stories live. Discover now