herkes gibi bende sevineyim

693 60 230
                                    


Hellö ~

Felix ve changbin diğerlerinden aldıkları ' bizi nehirde bekleyin yurdun bugünkü menüsü kaldırılamaz '  mesajıyla nehirde kalmaya devam etmiş ve geri kalanların gelmesini beklemişti.

Aradan çok uzun bir zaman geçmeden felix için getirdiği hırkayı elinde tutan jisung ve diğerleri de gelmişti. Felix istemeye istemeye jisungtan aldığı hırkaya baktı. Gözü changbinin ona verdiği üstünde olan hırkayla kendi hırkası arasında mekik dokuyordu. Çıkarmak istemediğini ona bakmayan biri bile hissederdi. Changbin felixin elindeki bol hırkayı alıp kendi üstüne geçirdi. " Şimdi o ısınmıştır tekrar üşüme " demesi Felixi utandırsa da diğerlerinin yüzünde koca bir sırıtmaya ve kıkırtılara yol açmıştı.

Chan hariç o sessizliğini koruyup bugün bilmediği herşeyi öğrenmek için pusudaydı. O aptal değildi arkadaşları fazla şifreliydi bir kere.

" Ayakta dikilmeye gelmedik geç olmadan gidip bir şeyler yiyelim " minho karnını tutarken lafa girmiş ve hepsinin onu onaylamasıyla yakınlardaki çoğu zaman yurdun yemeklerinden kaçmak için gittikleri yere doğru yürümeye başlamışlardı.

" Üşüyorsun diye bu havada hırkasını sana vermiş olmuş bu ben sana söyleyeyim " jisung felixin koluna girmiş sessizce konuşuyordu. " Elimi bile tuttu tanrım başım omzunda nehri izleyip sohbet ettik " Felix sessiz konuşmaya dikkat etsede küçük bir çocuk gibi heyecanlı heyecanlı anlatıyordu.

" Dediğim gibi bu hayatı yaşayanları izlemeye gelmişim " jeonginde felixin diğer yanında arkadaşı için mutlu olsada gözünü birilerinin üstüne dikmiş umutsuzca söyleniyordu ki omzuna vurulmasıyla hyunjine döndü " ilk adımı beklemek yerine atmaya ne dersin ? " Hyunjin göz devirerek konuşmuştu ama seungmininde onun koluna vurmasıyla kolunu tutup sızlanarak chanın yanına koşuşunu izledi. İçindense belkide haklı olabiliceğine dair bir savaş vardı.

\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

"Sana yemeğinden uzak dur diyorum ya"

" Ne var birazcık alsam ölür müsün ? "

" Ölmem öldürürüm o yüzden ötede yaşa"

Minho ve jisungun arasında geçen yemek kavgası jisungun minhonun tabağından aldığı parçayla ve kafasına yediği şaplakla sona ermişti.

" Ya Jeongin sana onu yeme diyorum sonra midem bulanıyor diyorsun "

" Midem bulanana kadar bir hata yaptığımı anlamam bile "

" Hayır yemiyorsun şunu öbür tarafa alın"

Chan etin yanında verilen Garnitürü seungmine vermiş ve jeonginden uzak tutmuştu ama karşılığında kızgın görünmesi gereken ama başarız olan bir surat ve çıkarılmış bir dil almıştı. " Tch tch birde ben çocuk değilim dersin bu surata bir bak " Chan jeonginin saçlarını karıştırırken jeongin kafasını çekmiş ve " İlk adımmış onuda kameraya alır bu "  söylenerek yemeğine devam etmişti

" Bugün okulda oldukça meşgul görünüyordun " seungmin diğerleri atışırken sessizce yanındaki hyunjinle yemeklerini yerlerken konuşuyordu.

" Ne anlamda bunu söyledin ? "

" Etrafın oldukça dolu bazen yanımıza bile gelemiyorsun "

" Bundan memnun olmam gerekiyordu sanırım... Ama çokta memnun değilim. Anlarsın ya bazen boğuluyormuş gibi hissediyorum "

" Anlamam...ama memnun görünüyorsun şuan tersini savunsan da "

" Belki de sadece görünüyorumdur ilgi istediğim kişiler onlar değil "

Seungmin kafasını çevirip hyunjine baktığında onunda kendisine baktığını gördü. Ama tek yaptığı kafa sallayıp yemeğine geri dönmek oldu.

Felixse gelir gelmez changbinin yanına oturmuş bir saniye bile yerinde durmadan mutlu mutlu yemeğini yiyordu.

" Felix yavaş ye şunu boğulucaksın "

" Bono bor şoy olmoz "  Felix changbinin uyarısına dolu yanaklarıyla cevap vermiş ve gülümsemişti. Changbinse onun bu haline gülerek kafasını iki yana sallamıştı.

" Ne o hyung sevgilini mi düşünüyorsun ~ " jisung minhonun koluna girmiş sinsice konuştuğunda Chan , Felix ve changbinden önce yemeğini yutamayıp öksürmeye başlamıştı. Changbinse elindeki çubukları masaya düşürmüştü. Felix mi ? O seungminin omzuna bayılmış numarası yapıp bu anın geçmesini bekledi.

" Ne sevgilisi ? Neyden bahsediyorsunuz ? " Chan sonunda kendini toparladığında önce jisunga sonra sırayla şok olmuş changbine ve seungmine yaslanan felixe baktı.

" Jisung saçmalıyor işte hyung takılma sen " Felix sonunda oflayarak gözlerini açmış ve konuşmuştu. " Hadi amaa utanma Felix ~ " bu sefer konuşan hyunjin olduğunda Felix çubuklarından birini jisunga birini hyunjine fırlatmak için havaya kaldırmıştı ama " changbin hyung neden bişey demiyorsun yoksa bu kabul ediyorum demek mi ? " Jeonginde konuşmasıyla masaya geri koydu.

" Tanrım neden herşeyi en son ben öğreniyorum. Artık bana da açık olmaya ne dersiniz ? " Chan kızgın bir şekilde konuştuğunda hepsi susmuş ona bakıyordu.

" Tamam... bugün Felixle beraber birbirimize olan duygularımız hakkında konuşmak için nehirdeydik " changbin konuştuğunda Felix kafasını eğip aşağı yukarı sallamıştı.

" Aslında onu sevdiğimi kimseye açık bir şekilde söylemedim hyung sadece hepimize küçük bir kardeş gözüyle baktığın için midir bilmiyorum ama aramızda böyle birşey olamayacağını düşündüğün için sanırım göremedin... " Felix utana sıkıla itirafını yaparken Chan ayağa kalkıp ikilinin kafasına birer tane geçirmişti. " Ben seninle aynı yaştayım bari bana yapma " changbin kafasını tutarken konuşmuş herkes gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

" Eğer ben görmüyorsam böyle açık olun sizi aptallar... Böyle açık olun ki sizin adınıza herkes gibi bende sevineyim " Chan gülümseyerek konuştuğunda masadaki çocuklarında hepsi gülümsüyordu. Felix ve changbin birbirine ufak bir bakış atıp diğerlerine katılmıştı.

Sonraysa herkes kola dolu bardaklarını tokuşturmuş kahkahalar eşliğinde yemeklerini yemiş ve sohbet etmeye devam etmişti.


Sonunda yazabildim kdjdkdjns


Stray Kids / TextingWhere stories live. Discover now