son dakika

607 60 104
                                    


Akşam saatlerinde hepsi Felix jisung ve jeonginin kaldığı odada toplanmış muhabbet etselerde arada chanjeong ikisilisinin arasındaki soğuk ve gergin havayı izliyordu. İkiside çok fazla konuşmuyordu. En tuhafıysa jeongin hiçbir şeyle dalga geçmiyor gülüp geçiyordu. Şimdiyse kafasını aynı Chan gibi telefonuna gömmüş diğerlerinin muhabbetine bile katılmıyordu.

Jisung felixe kaş göz yapıp telefonunu almasını istedi. Felixse seungmine işaret vermişti.

jisung - chanjeong son dakika - adlı Grubu oluşturdu.

Jisung Felix kişisini ekledi.
Jisung Seungmin kişisini ekledi.

Jisung : herkes yanındakine okutsun hepimiz telefona bakıyor gibi olmayalım

Seungmin : çok zekisin cidden çünkü onlar bizim telefona bakınca hepimiz telefona bakmış olmuyoruz :')

Hyunjin seungminin yazdığı şeyi görünce gülerek koluna vurmuştu ama jisungtan sert bir bakış yiyince yerine geri sindi.

Jisung : önce bi kesin sesinizi :')

Jisung : ne oluyor bunlara bişey bilen dökülsün

Felix : en son kafeteryadan çıktıktan sonra hiç bizimle takılmadılar bende siz ne biliyorsanız onu biliyorum

Seungmin : jeongin hiç iyi görünmüyordu kaç defa sordum ama geçiştirip durdu

Changbin telefonu felixin elinden almıştı.

Felix : chanda farklı değildi jeongin yine seni geçiştirmiş bizim beyefendi ağzını açıp birşey bile söylemedi

Jisung : bana bakın bu min-seo kim ?

Felix : ben ilk defa duyuyorum

Minho jisungu dürtüp kendisininde ilk defa duyduğunu söylemişti. Bu sefer herkesin gözü telefonuyla ilgilenen Chana dönmüştü.

" Belki de eski bir arkadaşıdır. Hiçbirimiz tanımıyoruz belkide okula yeni gelmiştir ve birbirlerini tanımışlardır. " Hyunjin masum masum dudağını büzmüş hem  düşünüyor hem konuşuyordu.

" Saçmalama okula yeni bir kız gelse okulun abazaları etrafına toplanır belli ederdi. " Jisung hyunjinin kafasına bir tane geçirmişti. Bu sırada Felix telefonu changbinden geri almıştı. Fısıldayarak da konuşsalar ikisininde duymasını istemezlerdi.

Felix : bence jeongin içinde ne varsa söyledi

Jisung : öyle yapmış olsa bile Chan hyung ona kötü bişey söylemez

Seungmin : Chan hyung en çok ona abilik yapıyor aniden birşey öğrenmişse ne tepki vermiştir bilemiyorum

Changbin mesajları okurken çenesi yere kadar düşmüştü. Felixi dürtüp " chandan mı ? " Diye şokla sormuş felixin ' ciddi misin ? ' bakışlarını alınca kendi içinde bir savaşa girmiş öyle boş boş bakınıyordu.

Jeongin sonunda arkadaşlarının fısıldaşmalarına ve telefon ekranına pür dikkat bakmalarına dayanamayıp yatağından kalkmış ve yere dağılmış oturan arkadaşlarına ilerlemişti. Felix ve Seungmin mesajları direk silerken jisung kurduğu grubu kapatmıştı.

" Ne halt ediyorsunuz siz ? " Sorgularcasına aceleyle bişeyler yapıp telefonlarını kapatan arkadaşlarına bakmıştı. " Ee... Hiçbir şey öyle bir video görüştükte onu attım " jisung aklına ilk gelen yalanı ortaya atmıştı ama jeongin bunu yemezdi. Arkadaşlarıyla uzun zamandır tanışıyordu. " Bana da atsana bende güleyim " demişti.

Şimdi jeongin hariç hepsi birbirine bakıyordu ve jisung gergince galerisini açıp önüne gelen ilk videoyu gönderdi. Neyi gönderdiği hakkındaysa hiçbir fikri yoktu.

Jeongin telefonuna gelen videoyu açınca salak salak jisunga bakmaya başladı. Jisungsa ' ne var ' dercesine bakıyordu.

Telefonunu jisunga çevirip minhonun telefonla uğraşırken çekilmiş videosunu gösterdiğinde gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve telefonu kapıp ekranını kapattı. " Tamam gülmem gereken kısmı şimdi anladım " jeongin gülerken minho jisungun omzuna kolunu atıp kendine çekmişti. " Gizlice beni mi çekiyorsun minik sincap bu kadar aşık olduğunu bilmiyordum açıkçası " jisung minhonun söylediği şeye gülen arkadaşlarına ters ters bakıp dirseğini yavaşça minhoya geçirip " kapa çeneni " demekle yetinmişti.

" Ayrıca aramızda bazı insanlar neden buna gülüyor anlamış değilim " jisung sırıtarak minhonun omzundan sarkan kolunu tutmuş felixe bakıyordu. " Oysa ki yakalanmak dışında benim ondan bir farkım yok " Felix kendi tükürüğünde boğulmaya başladığında changbin gülmemeye çalışarak felixin sırtına vuruyordu.

Chan gülüşen arkadaşlarına daha fazla karşı koymadan telefonu kapatıp masaya bıraktı ve onların yanına gitti. " Neye gülüyorsunuz bu kadar ? " Dediğinde hepsi onun varlığını unutmuş gibi şaşırarak ona bakmıştı. " A sen burda mıydın hyung ? Bir an için seni unutmuşum " hyunjin alayla konuştuğunda felixte lafa girmişti.

" Hyunjin haklı ne varsa şu telefonunda bir kere kafanı kaldırmadın "

" Telefonumda birşey olduğu yok sadece dalıp gitmişim. "

Chan gülerek konuşmuş kusura bakmayın gibi birkaç cümle kurmuştu. Arada gözleri jeonginle buluştuğunda gülümsemeyi de es geçmemişti. Onunla kötü olmak dünyadan soyutlanmış gibi hissettirmişti. Az önce telefona neden baktığını neye dalıp gittiğini hatırlamıyordu bile.

Bu yüzden yerinden kalkıp jeonginin yanına gitti ve tam dibine otururdu. " Gidip sağlıksız şeyler almak ister misin ? " Jeongin gelen teklifle şaşkınca Chana baktı " bu sen misin ? Ne yani laf yapmadan benimle gelicek misin ? " dediğinde Chan tekrar ayağı kalkıp jeonginide kaldırdı. " Bilirsin midem bulanana kadar hata yaptığımı anlamam bile " Jeongin chanın söylediği şeye gülerken kafasını hızla aşağı yukarı sallamış ve kapıya doğru koşarak gitmişti .

Şimdilik chanjeong ikiliside bir girişin içine gidip geliyor ben napıyorum bi fikrim yok zaten dldndldkd

Yinede bu iki bölümü sevmişsinizdir umarım ^^ yinede fikirlerinizi açıkça belirtebilirsiniz

Stray Kids / TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora