bende istiyorum

467 36 56
                                    


" Ben üstünden bu kadar zaman geçince unuttular sandım lan " seungmin  elindeki süpürgeyle spor salonunu temizlerken konuşmuştu. " Harbi ya bu kadar giriceğini düşünmemiştim " hyunjin seungminin süpürdüğü yerleri ıslattığı paspasla siliyor onun söylenmesine katılıyordu. Changbin ve Felix bir taraftaki minho ve jisung bir taraftaki oturakları siliyordu.

Chan ve jeonginse salon büyük olduğundan süpürüp silmeye yardım ediyordu. " O dong-ho piçini o gün öldürseydim en azından hapiste yatardım " changbin elindeki bezi sildiği yere fırlatıp ellerini sinirle beline yerleştirdi.

Felix " boşver şunu hadi bitirelim de gidelim artık " diyerek bezi changbine uzatmıştı. Sabahtan beri başını yerden kaldırmadan işini yapıyordu. Dong-hoyu bulduğu yerde boğma isteyini bastırmakta ve kendini suçlamasını en azından birşeyle uğraşmak dağıtıyordu.

Ama sonra spor salonunun açık kapısı kapandı ve " dilinden düşmemek beni duygulandırıyor yerden bitme " dong-ho suratında resmen yer etmiş sırıtmasıyla içeriye girdi ve önce changbine bakarak konuştu sonra " meleğime beni asla unutturmuyorsun " felixe bakarak devam etmişti.

" Benim bildiğim iyi insan lafın üstüne gelirdi ama " jisung alayla ve sinirle dong-hoyu izlerken konuşmuştu. Changbin ve Felix hariç hepsi onun karşına dikilmişti. Felix derin bir iç çekip " yine başlıyoruz " demişti ve o endişelenmekle meşgulken changbin önünden geçip gitmiş ve merdivenlerden aşağıya inmişti.

" Biliyor musun bende tam onu söylüyordum hadi seni meleğin çok olduğu bir yere yollayalım " changbin yan sırıtışı suratında dong-hoya doğru yürürken Chan onun kolundan tutmuştu çünkü felixinde aynı şeyi yapacağını biliyordu. Zaten birkaç saniye sonra felixte onların yanındaki yerini almıştı. " Ne istiyorsun dong-ho ? " Felix changbinin tam önünde dikilmiş arkadan bir elini tutuyordu.

" Sadece biraz konuşmak istemiştim ama korumaların yine rahat bırakmayacak belli ki " dong-ho tüm nefret dolu gözlere rağmen rahat bir ifadeyle felixe bakıyordu. Changbinin sinirle yükselen gülmesi duyuldu " Yok ya cidden ben dayanamıyorum " dediğinde Chan changbinin elini felixten kurtarıp zorla biraz geriye çekti. " Bırak şunu yine olay çıkarmaya çalışıyor " Chan onu sakinleştirmeye çalışsada onun yerinde olsa aynı tepkiyi vericeğini biliyordu.

" Son konuşmamızı hatırlamıyorsun sanırım " felixin dümdüz bir ifadeyle karşındaki çocuğa bakıyordu. Neden peşini bırakmıyordu. Neden güzel zamanları bozmak için ayarlanıp gönderilir bir hali vardı. " Sadece konuşalım Felix izin ver sana kendimi affettireyim " Felix dong-ho lafını bitirir bitirmez tek eliyle yakasını kavradı.

Changbin bu sahneden daha fazlasını görsede o tatlı çocuk felixin bunu yapması diğerlerinin ağzının açık kalmasını sağlamıştı. O çok nadir insanlara şiddet eğilimli şeylerle karşılık verirdi. " Beni iyi dinle eğer kendini affettirmek istiyorsan uzak dur... Sadece uzak dur. Benden ve değer verdiğim herkesten bu sana son uyarım dong-ho kendini affettirmek istiyorsan sana bir seçenek şimdi defol git " Felix yakasından çekiştirdiği çocuğu itmiş ve kapıyı göstermişti.

Dong-ho changbinin felixin davranışından sonra sırıtarak kendisine baktığını gördü. Gözlerindeki alay öfkesini arttırırken son kez felixe bakıp hızlıca salondan çıktı. " Benim kardeşime bir bakın be bir bakın şu surata " jisung kolunu felixin omzuna atıp diğerlerine çevirdiğinde Felix göz devirmekle meşguldü. " bakın ağzımı bir an için asla tekrar kapatamicam sandım " hyunjin gülerek konuştuğunda diğerleride onu onaylayan şeyler söylemişti. " Aslanım benim " Seungmin felixin omzunu patpatlarken konuştuğunda Felix elindeki bezi changbine fırlatıp " şu işi bitirelim artık " demiş ve arkadaşlarından kurtulup merdivenlere yönelmişti.

Stray Kids / TextingWhere stories live. Discover now