şeytan tavşan

417 35 35
                                    

Jisung haftasonu için evine geldiğinde annesi ve babası bavullarını hazırlıyordu. " Ne zaman geri dönüceksiniz ? " Jisung oturduğu yerden annesine seslenmiş ve onları görmeye gelmişken gidicek olmaları yüzünden oldukça üzgün olduğundan dudak büzmüştü.

Annesi ona yaklaşıp saçlarını karıştırdı ve yanağını sıktı. " Üzgünüm jisung bu biletleri çok önceden almıştık " demiş ve onun gibi dudak büzmüştü. " Koskoca adamsın ne olucak iki gün tek kalsan bırakta annen bana kalsın biraz " babası annesini kendine çekip jisunga ters ters baktığında oda babasına aynı şekilde bakmıştı. " Sizi görmek istediğim için üzülüyorum bay han hem sanki ben hep evdeymişim gibi " diyerek oda aynı şekilde babasına bakmıştı.

" Tamam susun artık hadi geç kalacağız " annesi kendisini kurtarıp hazırladığı bavulların yanına gitmişti. Jisung kalkıp onun peşinden gitmiş ve eşyaları dışarı çıkarmalarına yardım etmişti. " Dolaba yemekleri koydum sakın abur cuburla kendini doyurma ben anneyim hissederim biliyosun kıçına terliği yersin " jisung annesinin söylediği şeye gülüp kafasını sallamış ve " Tamamdır efendim sözünüzden çıkmayacağım" diyerek bir asker edasıyla elini alnına götürmüştü.

Annesine sıkıca sarılıp kendilerine dikkat etmelerini ve onu aramalarını söylemişti. Annesi arabaya binerken babası ona el sallamış ve birşey olursa aynı şekilde onları aramasını söylemişti.

Jisung uzaklaşan arabanın arkasından üzgünce bakmış ve ayaklarını sürerek evin içine geri dönmüştü. Minhoya mesaj atmak istiyordu ama oda evine yeni gitmişti ve onlarla vakit geçirmesi için şimdilik rahatsız etmek istemedi. Sabah çok erken geldiğinden kendini televizyonun karşına atıp uzanmış açtığı çizgi filmi izlemeye başlamıştı.

//////////////////////////////////////////////////////////////////////

Gözünü açtığında evin içinin kararmaya başladığını ve cama vuran yağmur damlalarını duydu. " Tanrım..uyuyakaldığıma inanamıyorum " yerinden yavaşça kalkıp direk telefonuna baktı. Neyse ki çok geç olamamıştı ve minho iki saat kadar önce biraz uyuyacağıyla ilgili bir mesaj atmıştı.

- uyuyakalmışım bende
- uyandığın zaman bana dön

Mesaj attıktan sonra kalkıp elini yüzünü yıkamış ve pencereden kötüleşen havaya bakmıştı. Kötü havalardan hoşlanmazdı ve böyle yağmaya devam ederse daha da kötüleşeceğini biliyordu. Masanın üstüne bıraktığı telefonundan ses geldiğinde ilerleyip gelen mesaja baktı.

Leegossip : vay canına deli gibi uyumuşum kdldkdkd

- birde beni görseydin
- öğlenden beri uyuyorum kdkdld

Leegossip : hava cidden bozmuş insanın yataktan çıkası gelmiyor

- bozduğu konusunda pek iyi hislerim yok

Leegossip : biraz bekle duşa girmem gerek

Jisung telefonunun ekranını kapatıp kalktığı yere geri uzandı. Aradan çok zaman geçmemişken gök gürültüsünün sesi geliyordu ve evde tek olmak onu iki kat korkutuyordu. Belkide minhoyu çağırmalıydı. Telefonu eline aldığında çalan kapıyla şaşırsada yerinden kalktı ve hızla çalan kapıyı açtı. " Çatlama geldim işte " jisung sıkıntıyla söylendiğinde minho ıslanmış bir şekilde hızlıca içeri girmiş ve şemsiyesini kapatmıştı.

" Biraz daha dışarda kalsaydım şimşeklerden biri beni çatlatıcaktı. " Minho şemsiyesi ne rağmen hızla yağan yağmurdan ıslanmış saçlarını karıştırdığında jisung yavaşça kapıyı kapattı. Evleri birbirine uzak değildi ama onu çağırmadan gelmesi şaşırtmıştı.

Stray Kids / TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora