Güle oynaya yurda gelen çocuklar kendi katlarına çıktığında changbin çıkarken " birimiz anahtar alsa yeter " diyip cebine attığı anahtarını çıkarıp felixe gösterdi. " Yalnız kalmak ister misin ? " Felix changbinin sırıtarak sorduğu soru karşısında utansada kafasını sallamıştı.
Chan ve minho diğerleriyle konuşurken changbin odanın kapısını açıp Felixi içeri çekti ve " on ikiden önce kapıyı çalarsanız öldünüz bilin " diyip gülmüş ve Chan ve minhonun birşey söylemesine izin vermeden kapıyı kapatmıştı.
" Ben biliyordum bi bok çıkıcak bizi yataktan kaldırmak için anahtar almayan çocuk sadece kendi anahtarını aldı " minho şoku kısa sürede atlatmış ve omuz silkip jisungların odasına ilerlerken konuşmuştu. Jisung " acaba hyung doğru şeyimi yaptı felixte yılların birikmişliği var " oda sevgilisi gibi odaya ilerlerken konuşmuştu tek fark gülüp durmasıydı.
Jeongin jisungun dediğine gülerken chanı tutmuş " boşver hyung hadi gel " demiş ve hala odanın kapısına bakan chanı çekiştirerek odaya götürmüştü. Hyunjinse seungmine dönmüş ve " ee biz napalım yan odanın sesini mi bastırmak istersen yoksa onların peşinden gitmeyi mi ? " Demişti sırıtarak.
Seungmin kafasını iki sallayıp arkadaşlarının peşinden giderken geri dönüp iki elininde orta parmaklarını kaldırmıştı. " Bende öyle düşünmüştüm zaten " hyunjin yalandan gülüp ayaklarını yere sürerek peşinden gitti.
Hyunjin : benim hayalimi sen yaşadıysan valla acımam kendime atarım jisungu burdan aşağı
* Jisung okuduğu mesajla yatakta uzanan hyunjinin kalçasına bir tane geçirmiş ve " ne istiyosun sen benden ya ? " Demişti. Hyunjinse mızmızlanarak kalçasını tutmuştu. " Seungmin şiddet görüyorum bişey demicek misin ? " Sesindeki aşırı dramatiklikle seungmine bakmıştı. Seungminse yalandan jisunga vurup " abisi yapma öyle şeyler ağlatma küçücük çocuğu " dediğinde diğerleri gülerken hyunjin somurtmaya devam etti .*
Jeongin kendini zorla chanın elinden kurtarmıştı " ya hyung beynimde üç tane şey vardı oda gitti ya " kaçarkende söylenmekten geri kalmıyordu. " O aklındaki şeyler gitsin zaten senin ! " Chan ayağındaki terliği odanın bir ucuna kaçan jeongine fırlatmıştı ama Jeongin şanslıydı ki kendini sıyırıp geçmişti.
Sonraysa Chan " Şimdi getir o terliği bana " demiş ve kafasıyla düştüğü yeri göstermişti. Jeonginde mızmızlanarak ona geri götürmüştü ama Chan onu kolundan tutup kendine doğru eğdiğinde diğerlerinin 'ooo'lamasını duyuyordu.
" Eğer böyle şeylere kafan çok çalışıyorsa bir ara fikrini alırım " jeongin chanın arada ortaya çıkardığı bu flörtöz tavırları karşısında öylece kalakalıyordu. Her şeye lafı olan jeongin gidiyor yerine far görmüş tavşan gibi kalan bir jeongin geliyordu. Diğerlerinin duymadığını bilsede biraz olsun utanmıştı ve kolunu kurtarıp tuvelete ilerledi.
Jisung Chana bakıp işaret parmağını üzerine doğrultmuştu ve " aranızda ne oluyor tam anlamadım ama sen işini biliyorsun " demişti. Chansa hafifçe gülüp telefonunu eline almıştı ve cevap vermemişti. Minho jisungun uzattığı elini tutup aşağı indirmiş ve avucunun içine almıştı. İkisi jisungun yatağında uzanıyordu. " Bende işimi iyi biliyorum göstermemi ister misin ? " Jisung minhonun bu tavrına karşı " çocukları uyutmadan olmaz " demiş ve gülmüştü. Minhoysa " dedim zamanında bu kadar yapmayalım diye " demiş ve odadakilere ters ters bakmıştı.
Saat iyice gece yarısına yaklaşırken Felix istemesede ayaklanmış ve kapıya ilerlemişti. " Sıkılmadın değil mi ? " Changbin Felix kapı koluna uzandığında kolunu tutmuştu. " Hayır vakit geçirmek eğlenceliydi yani başbaşa " Felix gülümseyerek konuştuğunda changbin aralarında olan kısacık mesafeyide kapatıp " dün olucak buluşma için üzgünüm eğer gelmek istemezsen seni anlarım " demişti. Ama Felix sevgilisini o kızla yanlız bırakacak kadar kafayı yememişti. " Hayır sorun değil hem belki yardımım dokunur " diye karşı çıkmıştı.
O sırada da kapı tıklanıp ikisinide korkutmuştu. Felix aklında olanı yapmak için derin bir nefes aldı ve korkusunu ve utangaçlığını bir kenara bırakıp oldukça yakınında olan changbine yaklaşıp hızla dudaklarını birleştirdi. Ama changbin sanki ilk adımı ondan bekliyormuşta sonunda gelmiş gibi...
Kapının arkasındaki Chan ve minho hızla kapıya çarpan birşeyin boğuk sesini duyduğunda bir adım gerileyip birbirlerine baktılar. Ve kapı açılana kadar beklediler.
Kapı açıldığında saçlarını düzelten bir changbin ve üstünü düzeltirken onlara ' siktir ' der gibi gülüp koşarak uzaklaşan felixin arkasından baktılar. " Ne oldu lan ? " Minho içeri girerken sormuş changbinse " aradığınız changbine şuan ulaşılamıyor lütfen bir süre tekrar denemeyiniz " demişti. Chansa yine şokla kapıda kalmıştı.
Tvbe tvbe nerelere geldik lfjdldjdldj Neyse umarım bir yanlış yoktur eheheh
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
