ya o ne demekti şimdi

664 61 109
                                    

Önceki bölümü okuyup okumadığınızı kontrol ederseniz çok sevinirim~

Seungmin & hyunjin

Seungmin : hyunjin neden aramalarıma dönmüyorsun tanrı aşkına

Seungmin : yurda mı gittin ?

Seungmin : seni merak ediyorum tamam mı ?

Seungmin : cevap veremez misin hyunie~

Seungmin : şimdi yurda geliyorum lütfen odada ol

Hyunjin seungminden gelen mesajları üstten okumuş ve ekranı kapatıp cebine geri koymuştu. Koştuğu için ağrıyan bacaklarına daha fazla dayanamayıp kendini nehirin karşısındaki banklardan birine atmıştı. " Herşeyimize şahit oluyorsun... Mutlu olduğumuzda parktaki çimenlerde bizi gördün. Aşık olduklarında tanıklık ettin... Benim üzüntümü de görmek yine sana düştü. " Hyunjin nehrin sakin akan suyuna bakarken sessizce konuşuyordu.

\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

Seungmin hyunjinin arkasından bir süre şokla kaldığından yurda daha yeni varmıştı. Tek istediği hyunjinin odalarında yorganın altında olmasıydı. Çünkü her üzüldüğünde yatağının içine gömülür sakinleşene kadar ağlardı. Oda hyunjine destek olmak için hep yanında olurdu.

Asansörü beklemek sinir bozucuydu ama sonunda geldiğinde içine girip kendi katlarına gelince hızlıca çıktı ve koşarak odalarına gitti kapının hala kitli olduğunu görünce hyunjinin gelmediğini anlaması uzun sürmemişti. Yinede kapıyı açıp çantasını içereyi attı ve diğerlerini endişelendirmemek için tekrar kitleyip geldiği gibi yurttan çıktı.

Telefonunu kontrol ettiğinde hyunjinden hala bir mesaj gelmediğini gördü. " Ya parktasın ya da nehirde benden sonsuza kadar kaçamazsın hwang hyunjin " yanından geçen kadının söylediklerine karşı tuhaf tuhaf bakmasına aldırmadan adımlarını parka doğru çevirdi. Şanslıydı ki nehirde hemen arka taraftaydı.

Hyunjin üzülmek için yanlış yeri seçtiğini düşününce kendisine küfür etmekten çekinmeden etraftaki insanlara baktı. Sulugöz biri için sinirleri bu kadar bozukken ağlayamamak tam bir işkenceydi. Yinede temiz hava ve hafif esen rüzgar iyi gelmişti.

Çok uzun zamandır burda oturmadığını biliyordu ama arkasından gelen tanıdık sesle kafasını çevirip o yöne baktı. Yorulduğu için soluk soluğa kalan seungmin elleri dizinde " kaçmak için daha yaratıcı bir yer bulamadın mı ? " Demiş ve yavaş adımlarla hyunjinin yanına gelip banka oturmuştu.

" Neden kaçtığımı düşünüyorsun ? Ben sadece yalnız kalmak istedim. " Hyunjin seungminin gelip onu bulmasına o kadar mutluydu ki... Ama herkes kadar ona da sinirliydi ve artık bunu göstermekten çekinmek istemiyordu.

" Düzgünce konuşmak yerine yalnız kalmayı seçme o zaman insan bazen tek başına bir yol alamıyor " seungmin o kendisine bakmasada hyunjine dönük bir şekilde konuşuyordu. " Neden bana öyle bir şey söyledin ? Diğerlerinden seni ayırdığımı neden düşünüyorsun ? " Seungmin jeonginin söylediği şeyi düşündü ' açık açık sana ilk adımı atmak için konuşmak istedi ' ama daha sonra kafasını iki yana sallayıp önce onu dinlemeyi tercih etti.

" Neden mi öyle düşünüyorum " seungmin hyunjinin soru sormadığını aksine oldukça alaylı bir şekilde konuştuğunu duyunca derin bir nefesi dışarı verip devam etmesi için kafasını salladı. " Yalan olduğumu söyleyeceksin seungmin her zaman Felix jisung ve jeongin senin için daha önemliydi... Onlara asla laf getirmedin. Eskiden hep onlardan bir adım daha geride attım kıskandığım için... Onlar gibi bana da ilgi göstermediğin için. Olmadı... Geride kaldığımı görmedin. Bende bir adım daha fazla atıp yanınızda olmaya başladım ama bu seferde yanınızda olmam senin için öylesine bişey oldu. " Hyunjin tekrar dolan gözlerini kendini sıkmadan dökmeye başladı. Suratındaysa tuhaf bir gülümseme vardı.

Stray Kids / TextingWhere stories live. Discover now