seni seviyorum

691 60 139
                                    

Felix ve jisung öğle yemeğinde her zaman yaptıkları gibi minho ve changbinin yanına oturmamış yanyana oturmuş hem neden attıkları belli olmayan triplerini atıyor hemde hyunjin ve seungmin hakkındaki dedikodularını yapıyorlardı.

" Bir döndüm ikisi yere yapışmış öyle mal mal bakınıyolar " jeongin diğerlerine derste olanları anlatıyordu. Kafeterya çocukların gülme sesiyle doluyordu. " Birde Felix demez mi kankam düşerken ayakta kalmak bana ters hocam diye " jeonginde daha fazla dayanamamış diğerlerine katılmıştı. Felixle jisungsa kol kola girmiş hepsine ters ters bakıyordu. " Kesin sesini be ! Felix hep senin yüzünden üstüme çıkmasaydın düşmezdik  " jisungun karşı çıkışıyla Felix kolunu ondan ayırmış " öyle mi jisung bundan sonra kendi başınasın o zaman " diyerek yanından kalkmıştı ve minhoyu jisungun yanına iterek changbinin yanındaki yerini almıştı. Jisungsa " iyi !" Diyip kafasını başka yere çevirmişti. Herkes bu tripleşmenin ik dakika sürüceğini bildiğinden gülüp geçmişti.

" Tilkinin dönüp dolaşıcağı yer cidden kürkçü dükkanıymış " seungmin minsung ve changlix ikilisine bakarken konuşmuştu. " Bugünde laf sokmaya doyamadın bakıyorum " Felix arkadaşına burun kıvırarak cevap vermiş ve diğerlerinin yine gülmesine yol açmıştı.

Aradan uzun bir zamanda geçmemişken Felix sırıtarak kendi masalarına yaklaşan dong-ho'yu görmesiyle changbini dürtmüştü. " Derdi ne bunun yine " changbin oturduğu yerde dikleşerek felixe dik dik bakan dong-ho'yu izliyordu. Bu hareketi diğerlerininde ikisinin baktığı yere bakmasıyla devam etti. Dong-ho suratına yerleştirdiği itici gülüşüyle masalarına gelmiş ve ellerini boşta kalan yere dayamıştı.

" Bakıyorum da okulun ibne grubu yine toplanmış " Felix changbinin koluna sıkıca sarılmıştı çünkü çokta sakin biri olmadığını biliyordu. " Ne yani yoksa seni çağırmadık diye bize alındın mı ? " İlk laf suratına aynı gülüşü yerleştirip ona karşılık veren jisungtan gelmişti.

" İki gruba ayrılıp seni dövdük hala akıllanmadın mı ? " Bu sefer seungmin kafasını yana yatırıp sakin bir şekilde devam etmişti. " Dong-ho onların konuşmasına 'hah'lamış ve " sizin gibi ibnelerden korkucağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz " demiş ve ellerini geri çekmişti.

Bu sefer gözleri tekrardan Felixi buldu.
" Ne o güzellik sevgilini mi tutuyorsun ?" Onlara iğrenç gelen kahkaha duyulduğunda geçen sefer yanlarında olan arkadaşlarıda arkasında bitmişti.
" Fahişelik görevini iyi yapıyor olmalısın kendine bir sevgili bile yapmışsın ne oldu changbin Felix birinin altında daha mı güzel görünüyor bir kere anlamak içinde benimle yatar mı ? " Dong-ho ve arkadaşları gülerken diğerleri felixe baktı kendini sıksada dolan gözleri herşeyi anlatıyordu. Changbin " evet senin hayatın için şuan en doğru şeyi yapıyor " changbin gözleriyle onu öldürebilirmiş gibi sert bakıyordu alayla gülen çocuğa.

Daha sonraysa kolunu felixten kurtarıp ayağı kalktı ve masanın başına yürüyüp dong-ho'nun kolundan tutup kendine çevirdi. Çocuğun arkadaşları changbine ilerlediği an Chan ve minhoda ayağı kalkmış ve durmalarını sağlamıştı.
Changbin " Peki sen neden fahişelik görevini iyi yapıp hepimizin altındaki yerini almıyorsun " sırıtarak konuştuğunda ilk yumruğu atan tarafta olmuştu.

Okula başladığı günden beri felixin peşini laflarıyla bırakmamıştı bu çocuk. Felix ona hiçbir şey yapmasada bu nefreti her seferinde gösteriyordu. Kısa sürede de herkes birbirine girmişti. Etraflarında öğrenciler toplanmıştı ve nöbetçi öğretmenle fazladan bir iki öğretmen daha gelip kavgayı zorda olsa ayırmıştı.

Changbin dönüp yerinden kalkmadan ve gözleri öylece ona odaklanan felixe baktı.  Yüzünde bir ifade olmasada gözlerinden akan gözyaşlarını görmesi canını hiç acıtmadığı kadar acıtmıştı. Koşarak onun yanına gitti ve kollarını sıkıca ona sardı. İkiside birşey söylememişti. Bir süre sonrada öğretmenler hepsini toplayıp odalarına götürmüştü.

" Herkese sorabilirsiniz bize ilk karışan ve terbiyesini bozup bize küfür eden oydu bu kaçıncı olduğu halde durmak bilmiyor " seungmin aralarında en çok döven olmakla  birlikte en sakin kalan olduğundan öğretmenleriyle konuşuyordu. " Ne yani birkaç ibnenin lafına mı inanıcaksınız !?" Dong-ho sesini yükselttiğinde öğretmenleride ellerini masaya vurarak ayağa kalkmış ve "kes sesini dong-ho kendini savunurken bile seungminin dediklerini kanıtlıyorsun zaten ! Siz üçünüz disipline gidiyorsunuz. Siz çocuklar sizde ceza alıcaksınız her türlü bu kavgada sizde varsınız " demişti. Herkes kafasını mecburen sallamıştı.

"Şimdi olaysız sınıflara dağılın siz üçünüz çıkışta odama geliyorsunuz. Siz çocuklarsa ben tekrar çağırdığımda gelin. " Diyerek kapıyı göstermişti.

Felix kavganın içinde olmadığından bir öğretmen onu sınıfa yollamıştı. Israr etsede diğerleriyle gitmesine izin vermemişti. Şimdiyse dersin başlamasına az bir zaman kala jisung seungmin hyungin ve jeongin sınıfa girip direk onun yanına ilerlemişti. " Ne oldu ceza mı verdiler ? iyisin değil mi ? Şu suratınıza bakın " Felix arkadaşlarının yüzlerinde oluşan ufak kızarıklıklara baktığında tekrar gözleri dolmuştu. " Changbin hyung... Onlar nasıl ? "

" Meraklanma o salaklar disipline gidicek bizede ufak bir ceza verilecek hepimiz iyiyiz görmedin mi nasıl dövdük " jisung gülerek konuştuğunda Felix kafasını yere eğmiş bir şekilde dolan gözlerini saklamaya çalışıyordu. Diğerleriyse onun bu halini görünce etrafına yerleşip ona sarılmıştı. " Sen birde onları görseydin " hyunjin jeongine bakarak konuştuğundaysa hepsi gülmüştü.

Felix arkadaşlarıyla konuştuktan sonra biraz daha iyi hissetsede her şeyin kendi suçu olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamıyor ve changbini merak ediyordu. O sırada cebinde titreyen telefonunu hissetti.

Binie hyung : Felix iyi misin ? Dersin bitmesini bekleyemedim seni merak ediyorum

Felix gördüğü mesaja hafifçe gülümsemiş ve mesajı gören jisungda omzuna vurup sırıtmıştı.

-ben iyiyim asıl sen nasılsın ?

Binie hyung : kendini suçladığını biliyorum lixie ama hiçbir şey senin suçun değildi

- bunu sonra konuşamaz mıyız ? Hepiniz yine benim için kavga etmişken kendini suçlama deme bana lütfen

- iyi olduğunu biliyorum bu yeter bana gerisini boşver hyung

Binie hyung : tamam şimdilik bir şey söyleyip üstüne gelmek istemiyorum ama yurda döndüğümüzde bunu konuşucağımızı biliyorsun

- tamam hyung

Binie hyung : Felix

- efendim

Binie hyung : seni seviyorum Felix üzülme lütfen

Felix changbinden gelen mesajla kalbinin yerinden çıkıp ona koşarak gidiceğini falan düşünmüştü. Sanki tüm o kavga olmamış tüm o sözler ona söylenmemiş sanki arkadaşları onun yüzünden kavga etmemiş gibi gülmek doğru olmasada içindeki sevinci bastıramamıştı.

- bende seni seviyorum hyung

Attığı mesajdan sonra direk çevrimdışı olmasına gülümsemiş ve heyecanını şimdilik bastırmak için derin bir nefes alıp dışarıyı izlemeye başlamıştı.

Bu ficin en ciddi bölümlerinden biri falan oldu sanırım fldjdlddk
Yinede beğendiğiniz bir bölüm olur umarım <3

Stray Kids / TextingWhere stories live. Discover now