ölmek için güzel ve genç

470 35 82
                                    

Hyunjin dışarıyı izlerken gözleri kapanıp duran seungmine kıkırdayıp elini yanağına yerleştirdi ve kafasını omzuna yatırdı. " Yolumuz daha var minie biraz uyu " diyip saçlarını okşadığında sevgilisinin yüzündeki gülümseyi görmüştü.

Onunla kampa gelmeye inka etmesi ne kadar zor olsada seungmin sonunda onun hevesine karşı gelememiş ve kabul etmişti.

Seungmin aradan ne  kadar zaman geçti bilmesede tümsekten geçen araba hem onu hemde sabah erken kalkmaya dayanamayıp onun gibi uyuyakalan sevgilisini uyandırmıştı. " Geldik mi ? Ne oldu ? Kaza mı yaptık ? " Hyunjin aniden sıçrayıp uyandığında oldukça korkmuş ve biraz yüksek sesle sorular sorup durduğunda seungmin elini ağzına kapatıp susmasını işaret etmişti.

" Hee geldik burasıda cehennem bende zebaniyim " seungmin onunla dalga geçmek için konuştuğunda hyunjin kendine gelmek için elleriyle gözlerini ovuşturmuştu. " Zebaniler böyleyse bir şekilde bu arabayı yokuşa sürüklemem lazım " hyunjin uyuşukça konuşup yerinden kalkmaya çalıştığında seungmin gülerek onu tutmuş ve yerine geri oturtmuştu. " Aptalsın " hyunjin koluna vuran seungmine baktığında aynı onun gibi gülüyordu.

//////////////////////////////////////////////////////////////////////

Hyunjin ufak bir çocukken ailesiyle geldiği bu kamp alanını o kadar seviyordu ki birgün seungminle geliceğini düşünüp durmuştu. Tabi herşey hayal ettiği gibi gitmiyordu.

Seungmin ısrarla yardım istemeyen hyunjinin çadırı kurmasını ikisi için hazırladığı ufak çantasının üstüne oturarak yarım saattir izliyordu.

" Ya bunu en son yaptığımda orta okuldaydım ne kadar değişmiş olabilir... Hay ben senin girsene lan şuraya... Hayır bak sen şuraya sende şuraya " hyunjin elindeki malzemelerle konuşuyor ve surat ifadeleri seungmini sıkılmaktan çok eğlendiriyordu.

" Hyunie hadi beraber yapmaya çalışalım hem bana da öğretmiş olursun daha önce hiç çadır kurmamıştım " Seungmin hyunjini nerden vurması gerektiğini biliyordu bu yüzden yerinden kalkıp ona ilerlerken konuşmuştu. " Yani ben kendimde yapardım da sen sırf öğrenmek istiyorsun diye " hyunjin elindeki çubuğa ters ters bakarken cevap vermişti.

Seungmin hyunjine yardım ettikten kısa bir süre sonra sonunda çadırı kurduklarında " diğerleri yüzüne beni dövüp durduğun için nasıl yapıldığını bilen kısmımı yitirmişim " hyunjin dudak büzdüğünde seungmin " drama yapma " diyerek gülmüştü. Hyunjin şişirdiği yatağı çadırın içine yerleştirdiğinde seungminde eşyaları kenara bir yere sıkıştırmıştı.

" Havanın sıcak olması iyi oldu " seungmin havanın kararmasına daha çok varken işlerini bitirdikleri için yere serdiği bezin üstüne oturmuş ve yüzüne vuran güneşe karşı gözlerini kapatmıştı. Hyunjin sessizce yaklaşıp onun yanına oturduğunda ne kadar huzurlu olduğunu hissediyordu.

Oturduğun yerde uzanır pozisyona geçtiğinde seungminide çekip kafasını göğsüne yatırmıştı. Seungmin bir kolunu ona sarıp " bu sene mezun olmayacağın için mutluyum " seungmin aklına diğerleri gelince konuşmaya başlamıştı. "  Diğerleri bana ne kadar şanslı olduğumla ilgili bir sürü laf etti " seungmin kıkırdayınca hyunjinde kıkırdamıştı.

" Felixin o gün bayılıcağına eminim " hyunjin alnına vurup konuştuğunda seungmin onu onaylamıştı. " Geçenlerde changbini biraz daha görmezsem akıl sağlığımı kaybedicem diyordu " seungmin yüz üstü dönüp dirseklerinin üstünde durmuştu. Hyunjinse söylediği şeye gülmekle meşguldü.

" Seni bana getirdiği için mutluyum hyunjin " seungmin bir anda ciddileştiğinde hyunjin yavaşça gülmesini durdurmuştu. Suratında utandığını ve sevdindiğini belli eden bir ifade vardı. Tanıştıkları zamanı hatırlamıştı aynı seungmin gibi...

Stray Kids / TextingWhere stories live. Discover now