•Oh,no•

1.6K 103 49
                                    

"Birileri dönmüş demek,"

Parker beni gördüğü için sırıtıyor,aynı zamanda bütün haftasonu onu terk ettiğim için suratını asıyordu. Bu ikisini aynı anda yapıp,iyi görünebildiği için onu kıskanıyordum.

"Selam! Özledin mi beni?"

Omuz silkti. "Pek sayılmaz."

Kollarımı boynuna dolayıp,kokusunu iyice içime çektim. Onu çok özlemiştim. Hemen belime sardığı kolları gülümsememe sebep olmuştu.

"Nasıl geçti?"

Ondan uzaklaşırken az önceki sarılmamıza dayanamayıp tokamın arasından fırlamış saçlarımı kulağımın arkasına attım.

"Güzeldi. Sessiz ve sakin."

Başını salladı.

"Merak etme,duaların kabul oldu ve regl oldum."

Şeytani gülümsemesi göz devirmeme sebep olmuştu. Ama yanında olduğum için mutlu olmayı kesemiyordum.

"Erkek arkadaşını ara ve bu gece benim olacağını söyle."

Dolabımdaki kitaplardan ihtiyacım olanları ararken ona dönüp tek kaşımı merakla havaya kaldırdım.

"Ne planlıyorsun sen?"

Başını bana yaklaştırıp fısıldadı.

"Çocukken oynadığımız ağaç evi hatırlıyor musun? Annem bu hafta onu şu yeni taşınan ailenin çocuğuna vereceğini söyledi."

Hayal kırıklığıyla dolabımı kapatırken başını salladı.

"Ama...O ev bizim!"

Kendi dolabını kapayıp iç çekti.

"Biliyorum,güzelim. Ama bir gün veda etmemiz gerekiyordu,değil mi?"

Dudaklarımı büzdüm. "Haklısın. Ne yapacağız?"

Heyecanla konuşmaya başlamadan önce dudaklarını ıslattı.

"Bu geceyi orda geçireceğiz. Ben yemek ve atıştırmalık bir şeyler getireceğim. Sen de bizi sıcak ve yumuşak tutacak şeyler bul."

Başımı salladım. "Parker,akşama kadar sabredemem!"

Kıkırdadı. "Benimle olmak için can atıyorsun,değil mi?"

Üst üste sayamayacağım kadar göz devirirken beni durdurmak için burnumu sıktı. İnledim.

"Bu acıttı!"

Gülüşü arkamda bir yerlere daldığında kesildi.

"Ve...Parker kaçar."

Arkama dönüp baktığı yere baktım. Zayn kollarını belime dolayıp yanağıma bir öpücük bıraktı. Parker çoktan yok olmuştu.

"Neler oluyor?"

Ona dönüp,kollarımı boynuna doladım. Ensesinin üzerindeki saçlarla oynarken o yanaklarıma,çeneme ve boynuma bir sürü öpücük bırakmakla meşguldü.

"Parker ve ben bu gece eski ağaç evimizde kalacağız."

Cümlem biter bitmez başını kaldırıp ciddiyetimi sorgularcasına yüzüme baktı. Pekala,ona söyleyene kadar bunun mantıksız olduğunu fark etmemiştim.

"Benimle dalga geçiyorsun," başını arkaya atıp gülerken dümdüz suratımla ona bakıyordum. Yeniden bana döndüğünde suratı düştü.

"Benimle dalga geçmiyorsun."

Başımı salladım.

"Parker'ın annesi onu başka bir çocuğa verecekmiş,son günümüzü geçirmek istedik."

Kaşlarını çattı. "Bella,beni delirtme."

Omuz silktim. "Ne?"

Ofladı. "Seni seviyor," dedi. Bu cümleyi kurmanın onun için zor olduğunu ses tonundan anlayabiliyordum.

"Seni seviyor ve sen bütün geceyi onunla geçirmekten söz ediyorsun. Bu ne kadar doğru geliyor?"

Gözlerimi zemine çevirdim.

"Bunu konuştuk,yanlış olduğunu biliyorum ama ne yapabilirim ki? Onu seviyorum ve kaybetmek istemiyorum,o benim en iyi arkadaşım."

Sinirle gülerken başını iki yana salladı. "Isabel, tanıdığım en saf insansın amına koyayım."

Gözlerimi kısmam bile onu susturmaya yetmişti. İç çekti.

"Seni seviyorum," dedi. Dudaklarının arasından bir fısıltıymışçasına çıkan bu iki kelimenin konuşulan ve yaşanılan her şeyi bir çırpıda silmesini seviyordum.

"Ortada buluşabileceğimiz bir yol yok mu?"

Kaşlarımı çattım. "Ne istiyorsun Zayn? Bu gecelik sana birini mi ayarlayayım?"

Kahkahası kulaklarımı doldururken kollarımı göğsümde birleştirmiş ona bakıyordum.

"Bu kabul edilebilir."

Kolunu sıktığımda acıyla inledi.

"Dalga geçiyorum,bana bu gecelik kendini ayarlayamaz mısın? Hatta geri kalan bütün geceler,ha?"

Dudaklarımı dişleyip sözlerinin etkisine girmemeye çalıştım.

"Buldum!"

Tek kaşını kaldırıp merakla konuşmamı bekledi.

"Geceyi üçümüz geçireceğiz!"

Suratını buruşturmadan önce mırıldanışını işittim.

"Oh,hayır..."

...

A favor // Z.MWhere stories live. Discover now