• shopping •

4.4K 191 98
                                    

"Kabul edeceğini biliyordum."

Suratına fazla itici bir gülümseme yerleştirdi. Defterin herhangi bir sayfasını açtı ve raflarda bulduğu kalemle bir şeyler yazmaya başladı.

"Okul çıkışında bize gel, biraz alışveriş yapalım. Ne dersin?"

Dudağımı ısırdım. Benim için bir şeyler alacak olması düşüncesi hoştu ama bunu neden yaptığını hâlâ anlamıyorum.

"Rahatsız olduğumdan değil ama, asıl amacını söyleyecek misin?"

Göz devirdi.

"Babamın bütün mirasını eski karısından olan çocuğuna bırakmaması için notları düzgün olan biriyle beraber olup kendiminkileri de düzeltmem gerekiyor. Bana kalsa para sikimde değil ama annemi bu durumda bırakamam."

Tek kaşımı kaldırdım.

"Annenin senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum."

Defteri bana uzattı.

"Hakkımda bilmediğin bir sürü şey var."

Daha sonra gerici bir sessizlik oldu. Yani...zil çalana kadar.

"Telefon numaramı da yazdım. İstersen beni ara, doğrudan söyleyeceğim yere gel."

Başımı salladım.

"Görüşürüz,Zayn."

Bir şey söylemeden çıkıp gittiğinde göz devirdim. Ne bekliyorum ki? Aniden bana karşı bir şeyler hissetmiş olmasını mı?

Derin bir nefes alıp bende çıktım ve olabildiğince hızlı bir şekilde günü bitirebilmek için sınıfa girdim.

+

"Siktir, seni kullanıyor."

Kaşlarımı çattım.

"Ben bundan şikayetçi değilim, Parker."

Başını iki yana sallayıp beni yalnız bıraktı.

Tek başıma kaldığımda telefonu çıkararak hemen Zayn'i aradım. Buluşacağımız yeri söyleyip görüşürüz bile demeden kapattı.

Tanrım...cidden beni fazlasıyla kullanıyordu.

+

"Neden bu kadar uzun sürdü?"

Hâlâ nefes nefeseyken kaşlarımı çattım.

"Pardon ,burası şehrin diğer ucunda ve ben bisikletle geliyorum?"

Göz devirdi.

"Bu ilişki nereye kadar gidecek, çok merak ediyorum."

Elindeki kahvesini yudumlarken karşısına oturdum.

"Henüz kız arkadaşın olmam için bir teklifte bulunduğunu hatırlamıyorum."

Güldü.

"Şansını zorlama. Dışarıda bulabileceğim bir sürü kız var."

Kahveyle beraber masaya bir kaç dolar bırakıp ayaklandı.

"Hadi gidelim. Bütün günümü seninle harcayamam."

O, çoktan yanımızdaki alışveriş merkezine adımlarken arkasından sessiz bir küfür mırıldandım.

"Bunu duydum!"

Dudağımı ısırıp hızla peşine takıldım.

Sonunda alışveriş merkezine girdik. Beni daha önce fazla pahalı bulduğum için kıyafetlerine bakma gereği bile duymadığım bir mağazaya soktu.

"Hadi, seç ve al. Ben ödüyorum."

Ben ödeyemezdim zaten. Açıkçası...ona ödetmek pek içime sinmiyordu. Bu yüzden bulabileceğim en ucuz şeyi buldum. Düz bir tişört.

"Bu?"

Göz devirdi.

"Sence seni buraya düz tişört al diye mi getirdim?"

Derin bir nefes aldı.

"Tamam...ben devreye giriyorum o halde."

Mağazada deli gibi gezinmeye başladı. Önüne geleni alıp elindeki torbaya atıyordu.

İç çamaşır reyonunda duraksadı.

"Kırmızı mı siyah mı? Vücudunu henüz göremediğim için karar veremiyorum."

Suratımı buruşturduğumda güldü.

"Tamam, ikisini de alıyorum."

+

"Buradan eve gidebilirsin, değil mi? Buluşmam gereken ateşli bir hatun var."

Göz devirdim.

"Giderim."

Elindeki poşetlerini bana uzattı.

"Teşekkür ederim."

Gülümsedi. Suratında ilk defa içten bir gülümseme gördüğümü söyleyebilirdim.

"Lafı olmaz. Ve...eğer başka bir şeye ihtiyacın olursa söyle. Bana yardım ediyorsan karşılığını vermek zorundayım."

"Sana bir karşılık almak için yardım etmiyorum."

Güldü.

"Biliyorum, sonuçta kim kız arkadaşım olmak istemez ki?"

Göz devirdim.

"Egon konuşmaya başladığına göre gidebilirsin."

Gülümseyip bir şey söylemeden arabasına bindi. Bu çocuğun vedalarla sorunu neydi böyle?

+

A favor // Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin